Management of Postpolio Syndrome - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

Management of Postpolio Syndrome

Description:

Hafif KAFO kullan m enerji t ketimini de azaltarak yararl olabilir. Ortezlerin yan nda, fonksiyonel aktiviteyi artt rmak i in manuel veya elektrikli TS, ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:165
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 46
Provided by: filesHomep
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Management of Postpolio Syndrome


1
Management of Postpolio Syndrome
  • Gonzalez H.,Olsson T.,Borg K. Lancet Neurol
    20109634-642

  • Dr. Ramazan YILMAZ

2
Giris
  • Postpolio Sendromu(PPS) akut polio enfeksiyonu
    sonrasi, stabil bir dönemden sonra meydana gelen,
    kas güçsüzlügü, yorgunluk ve agri gibi
    semptomlarla karakterize bir hastaliktir.
  • Hastaligin tanisi, nörofizyolojik bulgularla
    desteklenen alt motor nöron hasari varliginda,
    diger olasi nedenler dislanarak konur.

3
  • PPSdeki kas bulgulari, muhtemel olarak, yillarca
    devam eden denervasyon-reinnervasyon sürecinde,
    denervasyonu takip etmeyen reinnervasyona
    baglanmaktadir.
  • Denervasyonun kesin sebebi bilinmemektedir, ancak
    inflamatuar bir prosese baglanmaktadir.

4
  • Dünyada yaklasik 12-20 milyon arasi insanin
    PPSden etkilendigi bildirilmistir.
  • Isveçte en yaygin görülen nöromüsküler
    hastaliktir. Amerikada ise en yaygin motor nöron
    hastaligidir.
  • Gelismis ülkelerde polimiyelit olgularinin yasli
    nüfusta görüldügü görüsü yanlistir.

5
  • 1940 ve 1950li yillarda Avrupada ve Amerikada
    meydana gelen salginlardan etkilenmis insanlar,
    su an çalisan nüfus içerisindedir.
  • Hastaligin global eradikasyonuna çok
    yaklasilmistir ve birkaç yil içinde yeni
    vakalarin görülmemesi beklenmektedir.
  • Bununla beraber gelismekte olan bazi ülkelerde,
    genç nüfusu etkileyen yeni vakalar mevcuttur.

6
  • Önümüzdeki 10 yil içerisinde, Amerika ve
    Avrupada polimiyelit sekeli olgularinin görülme
    sikliginin azalmasi beklenmektedir.
  • Gelismekte olan ülkelerde de benzer sekilde
    postpolio vakalarinin zamanla azalmasi
    öngörülmektedir.

7
  • Bundan yüzyil önce, polio sonrasi gelisen yeni
    klinik bulgular veya mevcut bulgularin
    alevlenmesi akut poliomyelit enfeksiyonu olarak
    kabul edilmis.
  • PPSnin varligi sorgulanmis ama ayri bir sendrom
    olarak degil, hastaligin klinik açidan bir
    parçasi olarak kabul edilmistir.

8
  • Poliomiyelit enfeksiyonu geçiren hastalarin
    20-85inde PPS gelistigi bildirilmektedir.
  • Aradaki prevalans farkinin fazla olmasinin
    sebebi, yüksek olasilikla, tani kriterleri
    arasindaki farkliliktan kaynaklanmaktadir.

9
  • Son yillarda, tibbi alandaki gelismelere ve artan
    yasam kalitesi hedeflerine bagli olarak PPS ile
    ilgili çalismalar artmistir.
  • Bu derlemede, genis kapsamli olarak hastaligin
    patofizyolojisi, klinik özellikleri, tani ve
    tedavi yöntemlerinin ortaya konmasi
    hedeflenmistir.

10
Patofizyoloji
  • Hastalarin motor üniteleri ile ilgili çalismalar
    devam eden bir denervasyon-reinnervasyon sürecini
    ortaya koymustur.
  • Akut polimiyelitten sonra baslayan bu süreç komsu
    motor ünitelerin kolleteral tomurcuklar sayesinde
    çogalmasiyla devam eder.
  • Bu süreç 70 yasin altina kadar normal yaslanma
    boyunca devam eder.

11
  • Kompanse edilemeyen denerve kas fibrillerinde
    atrofiye bagli kas gücü kaybi meydana gelir.
  • PPSdeki motor semptomlara yol açan denervasyon
    sürecinin sebebi net degildir.
  • Bu konuda bazi hipotezler öne sürülmüstür.

12
Stres ve Asiri Kullanim
  • En yaygin hipotezdir.
  • Terminal akson dejenerasyonuna ve saglam motor
    ünitelerin artmis metabolik ihtiyaçlarinin
    karsilanamamasina bagli olarak gelistigi öne
    sürülmüstür.
  • Kalan saglam motor ünitelerin asiri kullanimi
    kompansatuar olarak kas dokusu hipertrofisine
    neden olmaktadir.

13
  • Hipertrofi olmus kas dokusunda gelisen kapiller
    yetmezlik, kas agrisi ve yorgunluga neden olur.
  • Bu degisiklikler enduranstan önce kas kuvveti
    artisina neden olur ki bu, asiri kullanilan kas
    dokusundaki düsük enerji sentezi ve yüksek enerji
    kullanimi sonucu gelisen yorgunlugu açiklar.
  • Bununla birlikte, devam eden çalismalarda asiri
    kullanim ile kas güçsüzlügü arasindaki iliski
    gösterilememistir.

14
Yaslanma
  • Iki bagimsiz çalisma, artan yasin PPS gelisme
    riskini arttirdigini göstermistir.
  • Bununla birlikte, normal yaslanmanin da kas
    güçsüzlügüne neden olabilecegi göz önünde
    bulundurulmalidir.

15
Persistan Enfeksiyon
  • Persistan poliovirüs enfeksiyonu PPSye neden
    olabilir.
  • Mutant poliovirüs genomu bazi hastalarin BOSunda
    tespit edilmis.
  • Baska bir çalismada ise, tüm postpolio
    olgularinda viral genom tespit edilmis.

16
Immünolojik Faktörler ve Kronik Inflamasyon
  • Son yillarda immünolojik faktörler üzerinde
    durulmaya baslanmistir.
  • Spinal kord ve BOSta inflamatuar degisiklikler
    saptanmis.
  • Bazi sitolojik ve proinflamatuar ajanlar (TNF,
    IFN-?) BOSta yüksek miktarda bulunmus.
  • Bu faktörlerin kronik inflamasyona neden olarak
    motor nöron hasari olusturdugu düsünülmüs.

17
  • Kandaki yüksek titrede TNF, T-helper ve
    poliovirüs antikorlari aktif inflamasyonu
    göstermektedir.
  • Kronik inflamasyonun rolü açik ve net degildir ve
    ileri çalismalara ihtiyaç duyulmaktadir.
  • Olasi potansiyel sebepler
  • Gecikmis immün cevap
  • Persistan immün cevap
  • Persistan viral partiküller
  • Gecikmis otoimmün komplikasyon
  • Immün cevaba sekonder nörodejenerasyon

18
  • Hastaligin kronik inflamasyona bagli
    nörodejenerasyon sonucu gelistigi düsünülürse
    tedavide immün cevabi modifiye edici ilaçlarin
    kullanimi düsünülebilir. (IVIG, kortizol,vb.)

19
Genetik
  • Fc-gamma reseptör IIIA polimorfizminin ve bazi
    gen varyantlarinin PPS için risk faktörü
    olabilecegi belirtilmis.

20
Tani Kriterleri
  • Motor nöron kaybiyla seyreden geçirilmis
    paralitik poliomiyelit olgusu
  • Akut paralitik hastalik öyküsü
  • Rezidüel kas güçsüzlügü
  • Kas atrofisi
  • EMGde denervasyon

21
  • 2. Akut paralitik poliodan sonra, kismi veya tam
    iyilesmeyle sonuçlanan fonksiyonel ve nörolojik
    stabilite dönemi (siklikla 15 yil)
  • 3. Progresif ve persistan olarak gelisen yeni
    kas güçsüzlügü veya anormal yorgunluk
  • Yaygin yorguluk
  • Kas atrofisi veya kas-eklem agrisi
  • Nadiren solunum ve yutma güçlügü

22
  • 4. Bu semptomlar en az 1 yil sürmeli
  • 5. Benzer semptomlara yol açabilecek nörolojik,
    ortopedik ve medikal durumlar dislanmali

23
  • En sik görülen 3 semptom
  • Yorgunluk
  • Kas güçsüzlügü
  • Agri
  • EMG taniyi desteklemek için çogu vakada
    kullanilir.
  • Makro EMG ile saglam motor nöron miktari hakkinda
    daha fazla bilgi edinilebillir.
  • Serum CPK seviyesi siklikla normaldir.

24
  • Non-paralitik poliomiyelit geçiren ve kas gücü
    kaybi olmayan hastalarda da zamanla PPS
    gelisebilir.
  • 60 yas ve üstü hastalarda, motor ünitenin
    yarisinin kaybi, kas gücü azalmasi ile iliskili
    olmayabilir. Bu durum
  • Parezinin niçin atlandigini
  • Akut poliomiyelit sekeline degil de, PPSye bagli
    gelisen ekstremite bulgularini, açiklayabilir.

25
  • Yapilan bir çalismada, poliomiyelit hastalarinin
    5inde normal EMG saptanmis.
  • Bu çalismada, normal EMGli hastalarin ön boynuz
    hücrelerinde dejenerasyon olmaksizin geçici
    fonksiyonel kayip olabilecegi belirtilmis.
  • Ama zamanla, hasara yatkin bu hücrelerin, kalici
    fonksiyonel hasara da neden olabilecegi
    belirtilmis.

26
Semptom ve Bulgular
  • Polimiyelit, spinal kordun anterior boynuzunu
    tuttugu için alt motor nöron bulgularina yol
    açar.
  • Postpolioda görülen semptomlar
  • Kas güçsüzlügü ve atrofi
  • Yorgunluk
  • Kas-eklem agrisi
  • Kas segirmesi ve kramp
  • Soguk intoleransi
  • Yutma güçlügü
  • Solunum güçlügü
  • Ses degisikligi

27
  • Parezi siklikla asimetrik karakterdedir.
  • Altta yatan kompresyon nöropatisi gibi bir sebep
    olmadigi sürece duysal defisit beklenmez.
  • PPSli hastalar günlük yasam aktivitelerinde
    belli bir düzeye kadar bagimsizdirlar.
  • Fakat tipik olarak mobilizasyonda zorluk
    yasayabilirler.

28
  • Bununla beraber, yapilan iki farkli çalismada
    PPSli hastalarda kas gücü ile yürüme kapasitesi
    ve yürüme hizi arasinda dogrusal olmayan bir
    korelasyon tespit edilmis.
  • Hastalarda görülen yorgunlugun çok boyutlu
    oldugu, poliomiyelitin MSSdeki etkilerine veya
    motor ünitedeki patolojilere baglanabilecegi
    belirtilmis.

29
  • Stres ve fiziksel aktivite, yorgunlugu etkileyen
    degistirilebilir faktörlerdendir.
  • PPSde görülen agrinin siddeti yüksek olabilir.
  • Agri siklikla fiziksel aktivite ile iliskilidir
    ve daha çok etkilenen bölgede yogunlasir.
  • 10 hastada kompresyona bagli nöropatik agri
    bildirilmis.

30
  • Hastalarda, kas güçsüzlügü, gögüs deformitesi ve
    skolyoz gibi nedenlere bagli solunum güçlügü
    gelisebilir.

31
KLINIK BULGU INCELEME YÖNTEMI Kas gücü Zayif/yok. Alt motor nöron Klinik muayene, EMG, MR Tendon Zayif/yok Klinik muayene Refleksi Duyu Duyu kaybi yok Klinik muayene, EMG Soguk intolerans olabilir Kranial Siklikla normal Klinik muayene Sinir Nadiren etkilenebilir Pulmoner Solunum kas güçsüzlügü Klinik muayene, SFT, Polisomnografi Fonksiyon Gögüs ve omurga deformitesi Gündüz uyuklama
32
Tedavi
  • Spesifik bir tedavisi yoktur.
  • Hastalarda birçok medikal sorun bulunmakta, ev,
    is ve sosyal hayatta teknik destege ihtiyaç
    duyulmaktadir.
  • Fiziksel aktivite ve fizyoterapi tedavinin temel
    parçasidir.
  • Yapilan bir çalismada düzenli fiziksel aktivitede
    bulunanlarda, bulunmayanlara göre yüksek
    fonksiyonel kapasite ve daha az semptom
    gözlenmis.

33
  • Prospektif bir çalismada, normal fiziksel
    aktivitenin kas güçsüzlügüne yol açmadigi
    belirtilmis.
  • Hastaligin asimetrik tutulumu, güçsüzlügün
    hastadan hastaya farklilik göstermesi ve bu
    nedenle bireye özel egzersiz ve fizyoterapi
    uygulamasi gerektigi için, egzersizin etkileri
    ile ilgili az sayida randomize kontrollü çalisma
    yapilabilmistir.

34
  • Kas güçsüzlügünü arttiran ve agriya neden olan
    asiri aktivitelerden kaçinilmali, hastalar bu
    yönden takibe alinmalidir.
  • Asiri kullanimin kas güçsüzlügü artisina yol
    açabilecegi düsünülmüsse de bu konuda kesin bir
    kanit yoktur.
  • Bir derlemede, PPSli hastalarda aerobik veya
    güçlendirme egzersizlerinin yeteri kadar etkin
    olmadigi bildirilmis.

35
  • Baska bir çalismada ise, endurans ve dirençli
    agirlik egzersizlerinin etkin oldugu bildirilmis.
  • Hastalarda, asiri aktivite kisitlamasi ile kas
    koruyucu egzersiz tedavisi arasindaki hassas
    dengeyi saglamak en önemli temel yaklasimdir.
  • Aerobik egzersizler, bisiklet egzersizleri,
    yürüme, yüzme, treadmill gibi egzersizler hemen
    her hastaya önerilebilir.

36
Farmakolojik Tedavi
  • Amantadin ve yüksek doz prednisone, kas
    güçsüzlügü ve yorgunluk üzerine etki bulunmamis.
  • Pridostigmin ve koenzim Q-10 ile yapilan
    çalismalarda tedavide etkisiz bulunmus.
  • Modafinil, yorgunluk semptomu için denenmis,
    etkisiz bulunmus.
  • Lamotrigin tedavisi ile ilgili çalismada umut
    verici sonuçlara ulasilmis.

37
  • Hastaligin patogenezinde inflamatuar sürecin
    olmasi IVIG tedavisini akla getirmistir.
  • IVIG tedavisi sonrasi BOS sitokin düzeyinde
    belirgin düsme saptanmis.
  • Yapilan birkaç küçük çalismada, IVIG tedavisinin
    etkinligi ile ilgili degisken sonuçlara ulasilmis
    ve kontrollü çalismalara ihtiyaç duyuldugu
    belirtilmis.
  • PPSli hastalarda yaygin görülen huzursuz bacak
    sendromunun, dopamin agonistleri ile basarili bir
    sekilde tedavi edilebilecegi belirtilmis.

38
Cerrahi
  • Eklem deformiteleri, artoz ve ekstremite uzunluk
    farki gibi durumlarda gerekebilir.
  • Artrodez ,tendon transferi, kas transplantasyonu
    gibi operasyonlar ile fonksiyonel kapasite
    arttirilabilir.
  • PPSli hastalarin motor nöronlarinin, anestezik
    ilaçlara karsi hassas oldugu bilinmeli ve bu
    konuda dikkatli olunmalidir.

39
Ortez ve Yardimci Cihazlar
  • Ortopedik breysler, istenmeyen hareketleri
    kisitlar, eklem ve kaslari destekler, bacak ve
    ayaklara binen yükü azaltir.
  • Hafif KAFO kullanimi enerji tüketimini de
    azaltarak yararli olabilir.
  • Ortezlerin yaninda, fonksiyonel aktiviteyi
    arttirmak için manuel veya elektrikli TS, motorlu
    scooter gibi yardimci cihazlar kullanilabilir.

40
Hipoventilasyon ve Ventilatör Destegi
  • Hipoventilasyonlu bazi hastalar ventilatör
    destegine ihtiyaç duyar.
  • Siklikla non-invaziv pozitif basinçli ventilasyon
    tercih edilmekle beraber mekanik ventilasyon
    destegi de gerekebilir.
  • Solunum egzersizleri kas enduransini arttirarak
    fayda saglar.

41
  • PPSlu inaktif hastalarin, aktif hastalarla
    kiyaslandiginda, polimiyelitin geç dönem
    semptomlarina yakalanma riski daha yüksektir.
  • Bu nedenle aktif hayat tarzi önerilmektedir.
  • Ancak, asiri aktivite ve asiri inaktivite
    arasindaki denge iyi ayarlanmalidir.

42
SEMPTOM TEDAVI Kas Güçsüzlük artisi Fiziksel aktivite, egzersiz Güçsüzlügü Yeni güçsüzlük Asiri kullanimdan ve inaktiviteden kaçinma Yasam tarzi degisiklikleri Agri Nosiseptif Semptomatik, Fizyoterapi, Ortezleme Nöropatik Dekompresyon, Farmakolojik tedavi Yorgunluk Siklikla fiziksel Fiziksel aktivite, egzersiz, istirahat Endurans azalmasi Asiri kullanimdan ve inaktiviteden kaçinma Nadiren mental Yasam tarzi degisiklikleri, yük redüksiyonu Huzursuz Bacak S., depresyon vb. tedavisi Hipoventilasyon Kas güçsüzlügü Ventilatör destegi Gögüs deformitesi Solunum egzersizleri Obstruktif/Santral apne Mekanik ventilasyon Disfaji Kas güçsüzlügü Konusma ve yutma terapisi Disfoni
43
Gelecege Bakis
  • PPS gelisimi için risk faktörlerinin ortaya
    konmasi, korunma için önemlidir ve bu konuda
    çalismalara ihtiyaç vardir.
  • PPSde farmakolojik tedavi ve rehabilitasyonun
    etkili oldugu görülmüstür.
  • Devam edegelen nörodejenerasyon ve olasi anormal
    kronik inflamasyon sonucu PPS gelistigi
    düsünülmüstür.

44
  • PPSde görülen nörolojik hasarin ilerleyisini
    durdurabilmek için hastaligin patofizyolojisi çok
    iyi bilinmelidir.
  • Ancak bu sayede, erken dönemde, daha özel ve
    etkin tedavinin yapilabilmesi mümkün olur.

45
Tesekkürler
Dost aci söyleyen degil, aciyi tatli
söyleyendir.
MEVLANA
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com