Slayt 1 - PowerPoint PPT Presentation

1 / 41
About This Presentation
Title:

Slayt 1

Description:

T RK MUS K S TAR H NDE D NEMLER Son 10-15 y l i inde yap lan T rk musikisi tarihinde d nem s n fland r lmalar ndan ikisi bilimsel olarak dikkati ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:1344
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 42
Provided by: neyuretim
Category:
Tags: slayt

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Slayt 1


1
TÜRK MUSIKÎSI TARIHI
2
TÜRK MUSIKISI TARIHINDE DÖNEMLER
  • Son 10-15 yil içinde yapilan Türk musikisi
    tarihinde dönem siniflandirilmalarindan ikisi
    bilimsel olarak dikkati çekmektedir. Bunlardan
    birincisi, Cinuçen Tanrikorur'un 25XI1976
    yilinda TV'de Lem'i Atli hakkindaki konusmasindan
    alinan siniflandirmasidir. Ikinci siniflandirma
    ise, Ercüment Berker' in 1985 Arel anma gününde
    TV'de yaptigi konusmadan alinmistir.

3
BIRINCI SINIFLANDIRMA
  • a) Ön klasik dönemSafiyüddin Abdülmü'min
    Urmevi'den Hafiz Post'a kadar. (XIII.yüzyil
    ortalari)
  • b) Buhurizade Mustafa Itri efendiden Haci
    Sadullah Aga'ya kadar. (XVII.yüzyil ortasi)
    (Klasik Dönem)
  • c) Neo-Klasik dönem_ III. Selim'den Enderuni Ali
    Bey'e kadar. basi)
  • d) Romantik dönem Haci Arif Bey'den Abdülkadir
    Töre'ye kadar. (XIX.yy ortasi-XX. yy basi)
  • e) Çagdas dönem Hüseyin Saadettin Arel ile
    baslamistir.(XX. yüzyil basindan itibaren)

4
IKINCI SINIFLANDIRMA
  • a)Hazirlik dönemi Baslangicindan Meragali
    Abdülkadir'e kadar (...?-XIV.yy)
  • b) Ön-Klasik dönemMeragali'dan Itri'ye
    kadar.(XIV.yy-XVII.yy)
  • c) Klasik dönem Itri'den Hammamizade Ismail Dede
    Efendiye kadar. (XVII.yy-XIX.yy ortasi)
  • d) Neo-Klasik dönem Dede efendiden Haci Arif
    Bey'e kadar. XIX. yy ortasiXIX. yy sonlari)
  • e) Romantik dönem Haci Arif Beyden Arel'e kadar.
    (XIX. yy sonlarindan XX. yy ortalarina dogru)

5
TÜRK MUSIKISI TARIHI
  • Türk musikisi tarihi Türk medeniyet,kültür ve
    sanat tarihinin ve bütünüyle Türk tarihinin bir
    bölümüdür. Halk musikisi, Askeri musiki,Dini
    musiki,Sanat musikisi türlerini,çesitlerini
    kapsar.
  • Sanat musikisi belirli bir olgunlasma ve çagdan
    sonraHalk musikisi,Askeri musiki,Dini musiki ise
    Türk tarihinin bilinen en eski çaglarinda bile
    görülür. Türk klasik musikisi, Türk sanat ve Dini
    musikilerinin bir ürünüdür. Türkiye'den baska
    Dünya'nin her yerinde Halk müzigi (Genellikle
    "Musiki" terimi Türklerin,"Müzik" terimi ise
    Türklerin olmayan sanat dalini gösterir.)
    Folklorun bir bölümü olmasina karsilik,Türk Halk
    musikisi ve Türk musikisi Türk folklorunun ortak
    bölümü, konusudur. Bu farklilik Türk Halk
    musikisinin,Türk tarihinin baslangicindan
    günümüze kesintisiz yasamasindan ve bugün de
    yurdumuzda pek yaygin ve canli(Buradaki "canli"
    terimi,deyimi ,özellikle,yeni eserler
    üretildigini belirtmektedir.)olmasindan ileri
    gelmektedir.

6
TÜRK MUSIKISI TARIHININ BASLANGICI HAKKINDAKI
GÖRÜSLER
  • Türk musikisi tarihine bir baslangiç getirmek bir
    kisim müzikologlarimizca düsünülmüstür.
  • A Türk musikisi tarihini Türk tarihi ile
    baslatmak En eski
  • Türk sazlari hakkindaki bilgilerimiz bizi bu
    görüse götürür.
  • M.O.119'da Hunlarda,M.S.VTI. yüzyil'in basinda
    Tardu Kagan zamaninda Göktürklerde Türk ordusunda
    davul,boru kullanildigi bilinmektedir.
  • B- Türk musikisi tarihini,zamanimiza gelen en
    eski güfteden baslatmak Zamanimiza gelen en eski
    Türk siiri bir ilahi olup M.S.VTTI.yüzyil'dan
    kalmadir. Bunu baslangiç almak Türkler ilk 1000
    yil musikisiz yasamislardir demektir.
  • C Türk musikisi tarihini,zamanimiza gelen en
    eski notadan baslatmak Zamanimiza gelen en eski
    nota XIIl.yüzyil'dan kalan "Nevruz Beste'dir.
    Bunu baslangiç almak Türkler ilk 1000 yil
    musikisiz yasamislardir gibi yanlis anlama ve
    yorumlara sebep olur
  • Türk musikisi tarihi,dönemler disindaTtirk
    musikisi sazlari tarihi ,makamlari
    tarihi,usulleri tarihi,nazariyat çalismalari
    tarihi gibi bölümlere de ayrilir ve zamanimiza
    gelen ilk nota ise,ancak, Türk musikisi
    repertuari gelisim tarihine baslangiç olabilir.

7
ISLAMIYETTEN ÖNCE TÜRKLERDE MUSIKI
  • Tarihi bir çok kaynaklardan ögrendigimize göre,
    Türkler musiki sistemlerini Orta Asya'dan
    getirmislerdi. Basit bir durumda da olsa
    Türklerin bu musikilerinin kendine has bir
    güzelligi vardi. Bu devrin ürünleri ozanlar
    tarafindan meydana getiriliyordu. Musikinin
    dinden ayrilmadigi bu devirlerde Ozan, Bahsi, Kam
    ismi verilen sairlerin ayni zamanda musiki
    bilgileri de vardi. Bunlarin bilhassa dini
    ayinlerde rolleri büyük oluyordu.

8
DEVAMI
  • Eski Türklerde belirli zamanlarda bazi dini
    törenlerin yapildigi, ölen bir kimsenin ardindan
    yapilan yas ve matemlerde dini mahiyette musikiye
    yer verildigi bilinmektedir. Göktürkler zamaninda
    dini törenleri sair, sihirbaz hekim ve müzisyen
    olan Ozan, Bahsi, Kam vb. gibi adlarla anilan
    ruhaniler yönetirlerdi. Bu törenlerde okuduklari
    siir ve manzum parçalari Pipa ve Kopuz gibi
    aletlerle musikili olarak terennüm ederlerdi.
  • Zamanla toplumlara daha gelismis dinler hakim
    olduktan sonra, önceleri dini mahiyette olan
    siir, raks ve musiki dini özelligini kaybederek
    sanat yönüyle degerlendirilmeye baslandi.

9
DEVAMI
  • Türklerin en eski çalgisinin Kopuz oldugunu eski
    Çin kaynaklarindan ögreniyoruz. Dini törenlerde
    Ozanlar tarafindan vazgeçilmez bir tutkuyla
    kullanilmistir. Türk Musiki si Orta Asya'dan
    Anadolu'ya Kopuz'un sapinda sistemlesmis olarak
    gelmistir. Anadolu'da gelistirilen baglamanin
    sapindaki perde taksimati ile Kopuz'unki hemen
    hemen aynidir. Konunun ilgi çekici bir yani da
    baglamada kullanilan perde sisteminin Türk
    Musikisi'nde en çok kullanilan perdeler
    olmasidir. Bu da gösteriyor ki, Türk Musikisi
    gerek Klasik ve gerek Halk Musikisi ile beraber
    en eski devirlerden beri ayni kaynaktan
    gelmektedir.

10
DEVAMI
  • Yine eski Çin kaynaklari Göktürkler ve Uygurlarda
    askeri mizikanin varligindan bahsediyorlar.
    Türkler musiki aletleriyle icra ettikleri
    eserlere "Gök", sözlü eserlere de Ir" veya
    "Dule" derlerdi. Gök'lerin adedi senenin
    günlerine esit olarak 366 tene idi. Bunlardan
    dokuz tanesinin çalinmasi alisagelmis bir adetti.
  • Ordugahta dokuz Gök çalinmasi adeti daha
    sonralari Cengiz, Timur, Selçuklu ve
    Harzemli'lere geçmisti. Türklerdeki Askeri musiki
    gelenegi 9 Gök" özelligiyle Türkler Anadolu'ya
    geldikten sonra Selçukluklarda, gerekse
    Osmanli'larda devam etmistir. Osmanli
    padisahlarinin günün belli saatlerinde Nevbet
    vuran" dokuz katli Mehter bölükleri vardi. Her
    sazdan dokuz tane olmasi eski Türklerdeki gibi
    adeta kutsal bir adetti.

11
KARAHANLILAR DEVLETI
  • 1600 yillik Hazirlik dönemi içinde 200 yillik
    "karahanlilar devri" sosyal, ekonomik, kültürel
    yönlerden büyük önem tasimaktadir. Bunun sebep ve
    sonuçlari asagida açiklanmistir
  • A Bu devirde seçilen (kabul edilen) islamiyetin
    musikiye etkileriArap ordulari,751
    yilinda,Talas'da bir kisim Türklerin de
    yardimiyla Çin ordusunu yenince Orta Asya'nin
    kapilari açildi. Türkler kisi,aile,boy olarak
    Islamiyetçi seçmege basladilar. 920 yilinda
    Karahanlilan hakani Satuk Bugra Han, Abdülkerim
    adini alarak Müslüman olunca, bu din devletçe de
    benimsendi. Yalniz Islam inanci degil, kültürü,
    düsüncesi, tasavvufu, edebiyati da Orta Asya'ya
    yayildi. Bu sanat ve kültürün degisiminden ve
    gelisiminden Türkler ve Iranlilar büyük ölçüde
    yararlandilar.

12
DEVAMI
  • Uygurlar zamaninda da Maniheist ve Budist siir ve
    ilahiler var ise de bunlar farklilasmamis genel
    ilahi form'unda idiler. Islami siir ise "Tevhid",
    "Münacat", "Na'at", "Salat", "Kaside",
    "Medhiye"... formlariyla çesitlenince bunlarin
    bestelenmesiyle musiki form sayisi da ayni
    isimlerle artmistir. Minareden duyulan ezan,
    camide dinlenen kurun tilaveti(Makamli ve
    tecvitli okuyus) makam ve prozodi bilgilerinin
    bilinçli olarak gelismesine yol açmistir. Dini
    siirlerin yani sira edebi degeri olan duygusal
    ask siirlerinin, murabba'larin bestelenmesiyle de
    sanat musikisinin ilk örnekleri, Islam ve
    edebiyatini, siir formlarini kabul eden
    Karahanlilardan itibaren ortaya çikmistir.

13
DEVAMI
  • B- Türk musikisinin bütün Müslümanlarca
    benimsenip yayilmasi
  • Islamdan önce Arabistan'da belirgin bir musiki
    yoktu. Bir sekizlide 24 esit olmayan aralikli
    Türk musikisi sistemi Kurun ve Ezan'in tekbir ve
    salat-ü selamlarinin, uyulmasi dinin emri tecvit
    kaidelerine göre okunabilmesi için gerekli
    makamlara sahip veya olusturulmasina elverisli
    idi. Türkçe yaninda Arapça ve Farsçanin
    fonetigine de ters düsmüyordu. Musiki usulleri de
    gelisince, hangi dilden olursa olsun dini
    tasavvufi güfteli eserlerde özellikle med'leri
    (bir kisim hecelerin belirli oranda uzatilmasi)
    ifadede tam bir basari kazanilmistir.Türk
    musikisi sistemi ve usullerinin yukarida
    açiklanan sebeplerle benimseyen Islam,
    fetihlerle, bu musikiyi orta Asyadan ispanya'ya
    kadar tasimis, yaymistir.

14
DEVAMI
  • C Türk musikisini gelistirecek yazili dil ve
    fikir ürünleri Karahanlilar devrinden
    kaynaklanmistir Bir musikinin yücelebilmesi
    için, fikir hareketleri ve dil ürünlerinin
    belirli bir düzeye erismesi, gerekli ilk
    faktörlerdendir. Islam'in hakim unsurlari Arap,
    Fars ve Türk sanatinda yükselis hareketleri bu
    bölgede XI.yüzyil'dan baslayarak meyvelerini
    vermistir. Türk dünyasinin su ilk yazili fikri ve
    edebi ürünleri Türk bestekarlarini etkilemis,
    olgunlastirmistir.

15
DEVAMI
  • Yusuf Has Hacip'in KutadguBilig'i(1069'da
    tamamlanan 6500 beyitlik manzum eser)
  • Kasgarli Mahmud'un Divanü lugati't-Türk'ü
    (1074'de tamamlanan Türkçe-Arapça sözlük olup
    içindeki manzum örneklerin çogu hece
    veznindedir.)
  • - Ahmed Yesevi'nin Divan-i Hikmet'i (XII.yüzyil
    ortalarinda yazilmis hece vezninde tasavvufi
    siirlerden olus tur ve daha sonralari kitap,
    divan halinde toplanmistir.)
  • - Edip Ahmed'in Atabetül Hakayik'i (XII. yüz yil
    sonlarinda yazilmis Türkçe ve manzum, islami
    ahlak kitabidir.)

16
DEVAMI
  • Bir önceki sayfadaki edebi ve fikri ürünler
    tasavvufi fikirler de vererek, dini musikinin
    yalnizca ilahi form'u içinde kapali kalmasini
    önlemis, saz sairleri yaninda dini musiki ve
    sonra da sanat musikisi bestekarlarinin,
    bestekarligin ortaya çikmasinda rol oynamistir.
  • Karahanlilardan itibaren dini (islami) siirler
    TürkIslam sehirlerinde gelisip çesitlendikçe
    bunlarin bestelenmesiyle musiki formiari sayisi
    arttigi gibi, usuller "genellikle eklemeli
    olarak" büyümüs, dini-tasavvufi musiki baslamis
    ve "ön klasik döneme" zemin bu devirden
    kaynaklanmistir.

17
DEVAMI
  • D Bu devirde artan sehirlesme,teknoloji musikiyi
    etkilemistir Islam ilim ögrenmeyi, ticareti,
    anlasmazliklarin dini mahkemelerde çözülmesini,
    hastalarafakirlere yardim edilmesini, temizlik
    sartlarinin saglanmasini, cuma namazinin büyük
    cemaatle kilinmasini... istiyordu. Buna uyularak
    medreseler, camiler, kütüphaneler, hamamlar,
    kervansaraylar, ashaneler, çesmeler, su yollari,
    köprüler, rasathaneler... insasi sehirleri
    büyütmüs, gelistirmistir. Türklerin bozkir
    medeniyetinden sehir medeniyetine geçisleri
    islami kabullerine hizlanmistir.

18
DEVAMI
  • Islama göre, musiki, matematigin bir dali
    sayildigindan medreselerde okutulmakta idi.Bul
    Ferce Isfahani(Isfahan 897 976) Kitabü'l
    egaani(sarkilar kitabi) isimli kitabi ile
    meshurdu. Bu kitapta sarkilar derlenmis ve
    bestecilerden, hanendelerden, makamlardan söz
    ediliyordu.
  • Iran sairi Firdevsi(934-1020) Sehname isimli
    büyük eseri mesnevisinde musikiden, musiki
    makamlari isimleririden bol bol bahsetmisti.

19
DEVAMI
  • Karahanlilar devrinde Ibni Tarhan,ün yapmis bir
    musiki bilgini idi. Bunlara karsilik ilk bilimsel
    musiki nazariyati kitabi XIII. yüz yil'da
    Safiuddin Abdülmü'min Urmevi(12241294)
    tarafindan yazilmistir. Adi geçen Türk musikisi
    bilgini Serefiyye ve Kitabül Edvar isimli
    eserleriyle, ilk defa olarak Türk musikisi
    sisteminin 24 esit olmayan araligi bulundugunu
    bildirmis ve Ebced notasiyla bir Türk musikisi
    eserini(Nevruz Beste) çagimiza ulastirmistir.
    Bunun yani sira çagdasi Mevlana Celaleddin-i Rumi
    (12071273) mesnevisinde sirasini getirip, Türk
    musikisinde 24 ses oldugunu, bir beyitle
    bildirmistir. Daha sonraki yüz yil'larda musiki
    nazariyati ilim disi söz ve benzetmelr1e
    anlatilmaya çalisilmistir. Örnek olarak Ibni
    Haldun (13321406) degerli Mukaddime'sinin 113
    sayfasini musikiye ayirmissa da bugünkü degeri
    sadece Musiki tarihi yönündedir.
  • Karahanlilar devrinde sehir yasayis ve
    imkanlari, üretimde is bölümü teknolojiyi de
    gelistirmistir.

20
DEVAMI
  • Teknolojide ilerleme musikinin gelismesinde
    önemli bir faktördür. Bati(Avrupa) müzigi klasik
    çaga, armoniye ulasabilmek için piyanoyu ve onu
    gerçeklestirebilecek teknolojiyi beklemistir.
    Türk musikisi sazlarinin çesitlenmesi için de
    teknolojinin bir ölçüde imkan saglamasi
    gerekmistir. Saz gövdelerinin sap'a
    yapistirilmasi tellerin barsaktan, sinirden,
    haddeden geçmis çesitli madenlerden ve nihayet
    sentetik maddelerden yapilmasi, yaylarin buna
    benzer sekilde üretilmesi ve hepsinin de belirli
    ölçülerde tasarlanip az çok standardizasyona
    gidilmesi is bölümü ve teknolojiyi gerektirir.
    Teknoloji elbette ilk faktör degildir. Öyle olsa
    idi Hind, Çin müzikleri de benimsenir, yayilirdi.
    Bu benzeri müzikler, sistemlerinin ilkelligi
    sebebiyle mahalli kalmislardir.
  • Karahanlilar devrinde musiki, mimari, süsleme ve
    yazi sanatlari, çinicilik, sikke basimi... gibi
    alanlarda görülen ilerlemeler hep birlikte Türk
    kültür ve medeniyetinin gelisimini saglamistir.

21
ISLAMIYETTEN SONRA TÜRKLERDE MUSIKI
  • xvii. yüzyila kadarix. ve x. yüzyilda
    Islamiyetin Türkler arasinda kabulünden sonra,
    Türk Kültürü'nün ayrilmaz bir parçasi olarak Türk
    Musikisi'nin belirgin bir sekilde ortaya çikmaya
    basladigini görürüz. Islam'dan önce Türkler
    arasinda kullanilan çesitli yazilar birakilarak,
    Islam Kültürü'nün birlestirici bir unsuru olan
    Arap harfleri kullanilmaya baslandi.
  • Bunun devaminda ilmi eserler Arapça, edebi
    eserler_ise Farsça yazilmaya baslandi. (Türk
    bilginlerinin Arapça ve Farsçayi kullanmalari
    onlarin Arap veya Iran'li olmalarini
    gerektirmez.)
  • Türk Musikisi'nin belgelenebilen ilk teorik eseri
    Farabi nin "Kitab'ul Musiki'ülKebir" isimli
    eseridir. Asil adi Ebu Nasr Muhammed olan Farabi
    870 yilinda Türkistanin Farab sehrinde dogmustur.
    Zamaninin bütün ilimlerine vakif olan Farabi'ye
    Islam aleminde Aristo'dan sonra Hacei Sani,
    Muallimi Sani" (ikinci ögretmen) gibi isimler
    verilmistir.

22
DEVAMI
  • Farabi yukarida zikredilen eserinde musikinin
    fizik, tib, astronomi ilimleri ile olan
    münasebetlerini anlatarak, makamlarin günün
    belirli vakitlerinde insanlar üzerinde biraktigi
    tesirleri dile getirmistir. Bununla beraber sesin
    fiziksel özelliklerinden bahsederek ses
    perdelerinin titresimi hakkinda önemli bilgiler
    vermistir.
  • Kanun, Ud gibi sazlarin mucidi oldugu da rivayet
    edilen Farabi'nin iyi bir bestekar Oldugu
    söylenirse de günümüze kadar gelen her hangi bir
    bestesi mevcut degildir. 950 yilinda 80 yasinda
    Farah sehrinde vefat etmistir.

23
DEVAMI
  • Farabi'den sonra O'nun yolunda yürüyen ikinci
    kimse alim doktor ve bir musiki bilgini olan Ebu
    Ali Hüseyin, yani Ibn-i Sina'dir. Farabi'den 30
    sene sonra 980 tarihinde Buhara'ya bagli Afsin
    kasabasinda dünyaya gelmistir. Türk Tibbi'nin
    piri olan Ibni Sina bütün dünyaca meshur olan
    "Kitab'üssifa' adli eserinde musiki
    nazariyatina, musiki ile tedavi ve musiki
    aletlerine genis bir yer ayirmistir. Ayrica
    "Kitabu'nNecat" ile "DanisName" isimli
    eserlerin de de musikiden bahsetmektedir.1037
    yilinda 57 yasinda vefat etmistir.
  • Farabi ve Ibni Sina'nin yasadigi IX-XI. yüzyildan
    XIII. yüzyila kadar geçen iki yüzyillik bir süre
    tarihin karanligina gömülmüs olup, bu devre
    hakkinda saglam kaynaga dayanan1ir bilgimiz
    yoktur.
  • XIII.yy.da_Safiyüddin Abdülmü'min
    Urmevi(1224-1294) yi görmekteyiz. Büyük bir
    musiki bilgini ve bestekardir.

24
DEVAMI
  • "Risaletü's Serefiyye" ve "Kitab'ül Edvar" isimli
    eserlerinde musiki nazariyatindan bahsetmis ve
    ortaya koydugu Türk Musikisi nazariyati ve Türk
    tusikisi ses sistemi, günümüze kadar isik
    tutmustur.
  • Eserlerinde Ebced notasi kullanmis, Remel
    usulünde ve Nevruz makamindaki bestesi günümüze
    kadar gelen Klasik Türk Musikisi'nin en eski ve
    ilk örnegidir.

25
DEVAMI
  • Yine bu yüzyilda büyük Türk mutasavvifi Mevlana
    Celaleddin Rumi (12071273)nin oglu Sultan Veled
    (12261312) edebiyat ve tasavvufun yani sira
    musiki ile de ugrasmis, bestelerinden üç saz
    eseri günümüze kadar gelmistir. XIV-XV.
    yüzyillarda yasayan Abdülkadir Meragi (1360-1435)
    ile Türk Musikisi'nde verimli bir çag açilir.
    Güney Azerbaycan'in Meraga sehrinde dogmustur.
    Hafiz olup, Klasik Türk Musikisi'nin en büyük
    bestekari, musiki bilgini, ayni zamanda hanende
    ve sazende olarak taninir. Meragi'nin, yazili
    kaynaklardan ve günümüze kadar gelen eserlerinden
    O'nun deha sahibi bestekarlarimizdan biri
    oldugunu anlamaktayiz. Klasik formdaki
    bestelerinden 30 kadari günümüze kadar gelmistir.
    Ayrica Kenz'ul Elhan", "Makasid-ül Elhan",
    "Cami'ul Elhan', Kitab'ul Edvar", "Seh'il Edvar"
  • - gibi kiymetli eserler vermistir. Bunlardan
    Kenz'ül Elhan kaybolmus, digerleri ise
    bilinmektedir.

26
DEVAMI
  • XV. yy. da Türk Musikisi nazariyati ile ilgili
    Abdülkadir Meragi'nin oglu Abdülaziz Çelebi'nin
    Fatih Sultan Mehmed (14321481) e takdim ettigi
    "Nakaavat'ul Edvar" isimli eseri ile Hizir bin
    Abdullah'in "Edvar" isimli eserlerini
    zikredebiliriz. Yine bu yy.in büyük
    bestekarlarindan Meragi'nin talebesi Golam Sadi
    (?1490)nin besteleri, Klasik Türk Musikisi'nde
    form, seyir, icra ve ritm yönünden uzun yillar
    kendinden sonraki bestekarlara örnek olmustur.
  • XV. yy.a kadar Türkistan ve Azerbaycan Islam
    kültürünün merkezi iken XVI. yy.da Istanbul bu
    görevi devralmaya baslamis, buna paralel olarak
    da sair, edip ve musikisinaslar burada toplanmaya
    baslamislardir. Padisah II. Bayezid (14501512)
    ve oglu Sehzade Korkut (14671513) un birer
    bestekar oldugu bilinmektedir.

27
DEVAMI..
  • Golam Sadi'nin talebesi Zeynel Abidin (?-l520),
    Yavuz Sultan Selim'in Iran'dan getirdigi Hasan
    Can Çelebi (14901567) ve Behram Aga (Nefiri)
    (?1560)yi da bu yüzyilin büyük bestekarlari
    arasinda sayabiliriz.
  • XVIXVII. yy.lar arasinda Tatar lakabiyla
    taninmis olan Gazi Giray Han (15541607)in saz
    eserlerindeki ustaligi münakasa kabul etmeyecek
    sekilde açiktir. Eserleri bugün bile zevkle
    dinlenmektedir.

28
DEVAMI
  • Dini Musiki alaninda Aziz Mahmud Hüdayi
    (1543-1628)nin besteledigi ilahi ve tevsihleri
    günümüze kadar gelmistir. Hatip Zakiri Hasan
    Efendi (1550-1623), Cami Musikisi'ni gelistirerek
    ihya etmistir. Çesitli makamlarda besteledigi
    Salatlari, Temcid ve Münacaat ile Mersiye'si en
    degerli eserleridir. Kuçek Mustafa Dede Efendi
    (?1684) nin besteledigi Bayati Mevlevi Ayin'i
    hem bir saheser,hemde bestekari bilinen en eski
    ayindir.
  • XVII. yy.da Saz Eserlerinde Benli Hasan Aga
    (16071662), sözlü eserlerde ise Ama Kadri Çelebi
    (?1650), Nane Ahmet Çelebi (16051687), Sestari
    Murad Aga (16101673) devrin meshur
    bestekarlaridir. Murad Aga, Sultan TV. Murad
    (16121640) tarafindan Iran'dan getirilmis olup,
    Sestar isimli bir saz çalardi.

29
DEVAMI
  • Bu yüzyilin en büyük bestekarlarindan birisi de
    büyük bestekar Itri (16401712)nin hocasi olan
    Hafiz Post (16301694)dur. Dini ve dindisi pek
    çok eser bestelemis olmasina ragmen günümüze
    ancak on kadar eseri gelebilmistir.
  • Ali Ufki Bey (1610-1675), aslen Polonyali bir
    müthedi) olup, "Mecmua-i Saz ü Söz" isimli
    eserinde zamaninin yüzlerce bestesini Bati notasi
    ile yazarak bunlarin kaybolmasini önleyerek
    zamanimiza kadar gelebilmesini saglamistir.

30
DEVAMI
  • Bu yüzyilda Istanbul musikide merkez olmus,
    ayrica Bursa, Edirne, Konya, Diyarbakir gibi
    sehirlerde de bu alanda genis bir faaliyet
    görülmektedir. Kirim, Bagdat, Halep, Sam, Kahire
    gibi Türklerin oturdugu, yahut da Türk
    Kültürü'nün yayildigi yerlerde bir çok kiymetli
    bestekar ve musiki bilgini yetismis ve o yerlere
    yerlesmistir. Bu yayilmada tarikatlarin da büyük
    rolü olmustur.

31
DEVAMI
  • XVIII.yüzyil Bu yüzyil içinde Türk Musikisi'ni
    kronolojik olarak birkaç bölümde
    inceleyebiliriz.
  • 1Lale Devri (17181730)ne kadar geçen süre 16.
    yüzyilin bir devami seklindedir. Mustafa Itri
    Efendi (1640-1712), Seyyid Nuh (?1714),
    Kantemiroglu (1673-1727), Yahya Nazim Çelebi
    (16501727) adindan söz edebilecegimiz bu devrin
    büyük bestekarlaridir. Bilhassa Mustafa un Efendi
    çaginin en büyük bestekaridir. Gerek dini ve
    gerekse meydana getirmistir. Segah Tekbir'i ve
    Mevlevi Ayin'i, Rast Na'ti ve Neva Kar bunlar
    arasinda sayilabilir.

32
DEVAMI
  • 2 Türk Tarihinde Lale Devri (17181730) diye
    bilinen II. Ahmed(16731736) devri, Osmanli
    kültür ve medeniyeti için yeni ve verimli bir
    devir olmustur. Diger san'atlarla birlikte
    musiki, basta padisah ve Veziri olmak üzere
    devrin ileri gelenleri tarafindan gerekli
    himayeyi görmüstür.
  • I. Mahmud devri de (1730-1754) Türk Musikisi
    açisindan Lale Devrinin bir devami sayilir. 1.
    Mahmud musikiye olan sevgisi, musiki ve
    bestekarlari himaye etmesiyle taninir. Kendisi de
    iyi bir bestekardir.Bu devrin bestekarlarindan
    Ebu Bekir Aga (1685-1759) sen, sakrak ve rindane
    uslubuyla taninir. Tanburi Mustafa Çavus (?1745)
    son derece suh, zarif, samimi, içli ve akici
    eserler birakmistir. Orijinal uslubu, çok parlak
    nagmeleri ve fevkalade zerafeti ile Tab'i Mustafa
    Efendi(1705- 1770) üzerinde durulmasi gereken
    diger bir bestekardir. Seyhulislam Esad Efendi
    (16851753), Kara Ismail Aga(16741724), Dilhayat
    Kalfa (1710-1780), Enfi Hasan Aga (1670-1729) da
    bu"devrin kiymetli bestekarlarindandir.

33
DEVAMI
  • 3- Bu yüzyilin son 15. yilindan itibaren musikide
    III.Selim devri baslar ve III. Selim
    (176118O8)in ölümünden 1825 yilina kadar devam
    eder. Bu devirde bir çok yeni bestekarlar
    yetismis ve yeni makamlar bulunmustur. Ermeni
    asilli Hamparsum (1768-1839) ve Nasir Abdülbaki
    Dede (17651821) iki yeni nota sistemi
    gelistirmistir. Bu notalarla zamaninin pekçok
    musiki eserleri notaya alinarak kaybolmaktan
    kurtarilmistir. Ayrica bu devirde yeni pek çok
    besteler yapilmis, Evcera, Sevkefza, Beyatiaraban
    Neveser, Sultaniyegah. . . gibi yeni bir çok
    makamlar da bulunmustu. Bu devrin büyük
    bestekarlari Haci Sadullah Aga (?1801), Küçük
    Mehmed Aga (?1800), III. Selim, musiki hayatinin
    ilk devresi bu ekol içinde geçen Hammamizade
    Ismail Dede Efendi (1778-1846)dir.
  • Bu devrin bestekarlarinin eserlerinde lirizm
    hakimdir. Bu ekol klasik musikide son safha
    durumunda olup, bir takim yenilikler aradigi
    ortadadir. Zaten siirde de Seyh Galip (17581799)
    Divan Edebiyati'nin son büyük temsilcisidir. Son
    klasik bestekarlar da bu ekolün taraftarlari,
    veya onlarin talebeleridir.

34
DEVAMI
  • XVIII. yüzyilda Dini Musiki de normal seyrini
    takip ederek daha bedii ve güzel bir sekil almaya
    basladi. Bir takim büyük bestekarlar elinde
    islenen Dini Musiki yüksek bir seviyeye erisir.
    Bu yüzyilin günümüze gelen besteleri geçen
    yüzyillardan daha fazladir.
  • Bu yüzyilin ilk yarisinda yetisen Itri'den daha
    önce söz etmistik. Dervis Ali Sirügani
    (16371714) hem çok beste yapan, hem de sanatinda
    büyük bir hüner gösteren bestekardir. Nayi Osman
    Dede (16521730) bjyük Mi'raciye'si ve Mevlevi
    Ayinleri ile bu asrin en büyük bestekarlarindandir
    . Günümüze bir çok kiymetli ilahi ve tevsihleri
    ulasan Çalak zade Seyh Mustafa (?-1757)da burada
    zikre deger kiymetli bestekardir.

35
DEVAMI
  • XIX.yüzyill9. yy. da Türk Musikisini genel
    olarak iki bölümde ele alabiliriz
  • 1 III. Selim ve Geçis dönemi 3. Selim dönemi
    padisahin katledilmesinden sonra, ekolün son
    temsilcisi olan Ismail Dede Efendi ve talebeleri
    tarafindan devam ettirilir. Daha sonra Dede'nin
    saraydan geçici olarak ayrilmasiyla da sona erer.
    1826 da Yeniçeri ocagi ile birlikte Mehterane nin
    de kaldirilmasindan sonra Mizika-yi Humayunla
    birlikte Bati Musikisi yurda girer. Bunun sonucu
    klasik degerler birbir azalmaya baslar. Bati
    Musikisi dinleme sunucu Dede Efendi, Sakir Aga
    (17791840) gibi bestekarlar degisik tarzda
    eserler ortaya koymaya baslarlar. Klasik Türk
    Musikisi Dede Efendi, Dellalizade Ismail Efendi
    (1797- 1869) ve Zekai Dede Efendi (18251897) ile
    devrini tamamlar.

36
DEVAMI
  • 2- Neoklasik veya Romantizm Dönemi Haci Arif Bey
    (1831-1885)in baslattigi dönemdir. Bu dönemin en
    büyük özelligi sarki formunun büyük güfteli
    klasik formlarin yerini almis olmasidir. 1850 de
    baslayan bu dönem çesitli devreler geçirerek
    zamanimiza kadar gelmistir.
  • Haci Arif Bey'den sonra Ögrencisi Sevki Bey
    (1860-1891) ile bu form yeni bir boyut kazanir.
    Hasim Bey (18151869) Nikogos Aga (1836-1886),
    Rifat Bey (1820-1888), Enderuni Ali Bey
    (1830-1897) bu yüzyilin taninmis sarki
    bestekarlarindandir.
  • Bu yüzyilda da Dini Musiki'nin normal seyrini
    takip ederek ilerledigi görülür. Bilhassa Dede
    Efendi Klasik eserlerin yani sira besteledigi
    Ayin, Tevsih, Durak ve Ilahilerle dikkatleri
    üzerinde toplar. Fakat asrin ikinci yarisinda ise
    bir duraklama devrinin basladigini görürüz. Olgun
    eserler meydana getiren bestekarlar azalmis, eski
    agir ve saltanatli eserler de unutulmaya
    baslanmistir. Bu asirda Zekai Dede'nin klasik
    ilahilerinin yaninda (Misir agzi ile) besteledigi
    "Sugul" ler de çok yaygindir.

37
XX. YÜZYIL VE ZAMANIMIZDA TÜRK MUSIKISI
  • 19. yüzyilda Haci Arif Bey'le baslayan
    "Neoklasizim" akimi 20. yy.da da devam etmistir.
    Bu yüzyil 19. yy.in devami sayilir.
  • Enderuni Hafiz Hüsnü Efendi (1858-1919), Rahmi
    Bey (1865-1924), Semseddin Ziya Bey (18821925),
    Giriftzen Asim Bey (18521927), Selanikli Ahmed
    Efendi (18681927), Leyla Saz (18501936), Lem'i
    Atli (18691945), Rakim Erkutlu (18721948),
    serif Içli (18991956), Suphi Ziya Özbekkan
    (18871948) sarki formunda güzel eserler vermis
    kiymLli bestekarlarimizdir.

38
DEVAMI
  • Bu ekole mensub olan Tanburi Cemil Bey
    (1871-1916) de tanbur çalmada virtüoz olup, çok
    kiymetli saz eserleri bestelemistir. Bu ekolün
    son temsilcilerinden olan Selahaddin Pinar
    (19021960) ile Sadettin Kaynak (18951961)
    besteledikleri film müzikleri ile de yeni bir
    çagin öncüleri olmuslardir.

39
DEVAMI
  • XX. yy.da Dini Musiki alaninda yapilan en büyük
    çalisma dini eserlerin arastirilip tesbit
    edilmesidir. Abdülkadir Töre (1873-1946), Ali
    Riza Sengel (18801953), Hüseyin Saadettin Arel
    (18801955), Kazim Uz (18721938) gibi hestekar
    ve muzikologlar bir hayli dini eserin notalarini
    toplamis ve bunlari defterler halinde tesbit
    etmislerdir. Ayrica Istanbul Belediye
    Konservatuarinda Rauf Yekta (187 1935),Ali Rifat
    Çagatay (18671935), Ahmet Irsoy (1869-1942), Dr.
    Suphi Ezgi (1869-1962)den meydana gelen bir heyet
    tarafindan 13 fasikül "Mevlevi Ayinleri", üç
    fasikül "Tevsih ve Ilimler", iki fasikül "Bektasi
    Nefesleri' ve bir fasikül de "Temcid, Na't, Salad
    ve Durak" olmak üzere toplam 19 fasikül dini eser
    yayinlanmistir.

40
DEVAMI
  • Bu yüzyilda bestelenen dini eserlerin sayisi ise
    geçen yüzyillara gire bir hayli azdir. Ahmed
    Irsoy, Ahmad Avni Konuk (18711938), Saadettin
    Kaynak gibi bazi bestekarlar mahdut sayida dini
    eser bestelemislerdir.
  • Son zamanlarda Dini Musiki sahasinda yeniden
    ciddi çalismalar yapildigi göze çarpmaktadir.
    Bazi sanat vakiflarinin yapmis Oldugu çalismalar
    ve bazi eski mecmualarin yayinlanmasi bunun en
    güzel örnekleridir.
  • Bu yüzyilda Türk Musikisi sistemi üzerinde de
    ciddi çalismalar yapilmistir. Rauf Yekta Bey,
    Türk Musikisi sistemini kuranlarin ilkidir. Dr.
    Suphi Ezgi "Ameli-Nazari Türk Musikisi" isimli
    bes ciltlik eseriyle bu alanda büyük bir boslugu
    doldurmustur. Hüseyin Saadettin Arel, "Türk
    Musikisi Nazariyati" isimli eseriyle de bu konuya
    son seklini vermistir. Ayrica Yilmaz Öztuna "Türk
    Musikisi Ansiklopedisi" adli iki ciltlik eseriyle
    bu alanda büyük bir boslugu doldurmustur.

41
HAZIRLAYANLAR ÖZGE ÇELEBI GÜLSEN TUNA SEVDE
SÜMEYYE IRAZ RABIA NUR AK ZEKIYE REYYAN
DILMAÇ SINIF 6-C
  • HOCAM INSALLAH BEGENIRSINIZ.
    ??????????????????????
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com