Polymyositis, Dermatomyositis, and Autoimmune Necrotizing Myopathy: Clinical Features - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

Polymyositis, Dermatomyositis, and Autoimmune Necrotizing Myopathy: Clinical Features

Description:

Title: PowerPoint Presentation Last modified by: Meram Created Date: 1/1/1601 12:00:00 AM Document presentation format: Ekran G sterisi (4:3) Other titles – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:1911
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 70
Provided by: filesHomep
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Polymyositis, Dermatomyositis, and Autoimmune Necrotizing Myopathy: Clinical Features


1
Polymyositis,Dermatomyositis,and
AutoimmuneNecrotizing MyopathyClinical Features
  • Sabiha Khan, MD, Lisa Christopher-Stine, MD, MPH
    Division of Rheumatology, Department of Medicine,
    Johns Hopkins University School
  • of Medicine, 5200 Eastern Avenue, Mason F. Lord
    Center Tower, Suite 4100-4500, Baltimore USA
  • 2011

2
GIRIS
  • Idiopatik inflamatuar myopatiler (IIMs)
    çogunlukla iskelet kasina etki eden, kaslarda
    inflamasyon ve güçsüzlük ile sonuçlanan otoimun
    bozukluklarin heterojen bir grubudur.
  • Bu hastaliklarda, kas-iskelet sistemine ait
    belirtilerle birlikte deri, kardiak,
    gastrointestinal ve pulmoner sistemler ile ilgili
    belirtiler görülür.
  • Polimiyozit (PM), dermatomyozit (DM) ve inkluzyon
    body myoziti (IBM) en yaygin görülen
    myopatilerdir.

3
EPIDEMIYOLOJI
  • DM in çocukluk ve 50 ile 70 yaslari arasinda pik
    yapan bimodal insidans paterni olmasina ragmen PM
    çocukluk döneminde nadir iken çogunlukla 2
    dekatta ortaya çikar. Her iki hastalik da
    kadinlarda daha yaygindir.
  • PM ve DM nin insidansi yilda 4-10/ 1000000
    olarak görülür.

4
TANIM
  • DM ve PM nin teshis ve klasifikasyonunda genel
    kabul gören kriterler Bohan ve Peter tarafindan
    tanimlanmistir.
  • Simetrik proksimal kas güçsüzlügü
  • Kreatin kinaz ve aldolazi içeren serum iskelet
    kasi enzimlerinin yükselmesi

5
Tanim
  1. Kas hasarinin klasik paterni olan polifazik,
    kisa, küçük motor ünite potansiyelleri,
    fibrilasyon, positif keskin dalgalarin, yerlesmis
    irritabilitenin artmasi ve tekrarlayan yüksek
    frekansli akimlarin elektromyografik (EMG)
    inceleme ile gösterilmesi
  2. Dejenerasyon, rejenerasyon, nekroz,
    intersitisiyel mononükleer infiltrasyonu gibi
    tipik histopatolojik bulgulari veren kas biyopsi
    örnekleri

6
Tanim
  • Heliotrop ras ve Gottron papülleri içeren DM in
    karakteristik deri belirtileri.
  • Zamanla IBM de bu kriterlere kendi antitesiyle
    birlikte ilave
  • edilmistir.

7
MUSKÜLER SEMPTOMLAR
  • Haftalar ve aylar içinde gelisen nispeten yavas
    ve progresif olarak ilerleyen simetrik proksimal
    kas ve gövde güçsüzlügü PM ve DM in klasik klinik
    bulgularidir.
  • Yüz kaslari etkilenmezken, faringeal kaslar ve
    solunum kaslari etkilenerek pulmoner
    komplikasyonlarla sonuçlanir.

8
Müsküler semptomlar
  • PM ve DM yanlis bir sekilde agrisiz hastaliklar
    olarak düsünülmesine ragmen özellikle DM,
    hastaligin erken dönemlerinde kas agrisi ve
    hassasiyeti ile baglantilidir.
  • Bir istisna olarak Amyopatik DM (ADM) de DM in
    klasik dermatolojik bulgulari görülürken, kas
    bulgulari ile birliktelik görülmez.

9
EKSTRAMUSKÜLER SEMPTOMLAR
  • Eklem, deri, kardiak, pulmoner sistemler ve
    gastrointestinal yol etkilenir. Intersitisiyel
    akciger hastaligi ve kardiak tutulum gibi
    ekstramusküler organ belirtileri kötü prognozla
    birliktelik gösterir.

10
EKLEM SEMPTOMLARI
  • PM ve DM de ortaya çikan eklem tutulumu artralji
    ve artritle karakterizedir. Genellikle hastaligin
    erken döneminde bilekler, dizler ve elin küçük
    eklemlerinin tutulumu ile birliktelik görülür.
  • Eklem tutulumu klasik olarak erozif olmamakla
    birlikte siklikla altta yatan inflamatuar
    myopatinin tedavisine cevap verir.

11
DERMATOLOJIK SEMPTOMLAR
  • Idiopatik inflamatuar myopatiler (IIM) 5 tip
    deri tutulum sekli ile kendini gösterir
  • 1.Yetiskin DM
  • 2.Juvenil DM (JDM)
  • 3.Malignite ile birliktelik gösteren DM
  • 4.Overlap sendrom ile birliktelik gösteren DM
  • 5.Amyopatik DM (ADM)

12
Dermatolojik semptomlar
  • Bohan ve Peter in önerdigi DM için diagnostik
    kriterlerden 5. si kutanöz semptomlardir.
  • DM de kutanöz semptomlar miyozitin ortaya
    çikisindan birkaç ay öncesinden baslayip 2 yil
    içinde belirgin hale gelir. Myozitin, kutanöz
    semptomlarin orta çikmasindan önce belirmesine
    ise rastlanmamistir.
  • Deri tutulumu DM in en aktif komponentidir ve
    tedaviye dirençlidir.

13
Dermatolojik semptomlar
  • Gottron papülleri DM hastalarinin 80 inde
    gözlemlenir ve DM için patognomonik olarak
    degerlendirilir.
  • Bunlar interfalengeal ve metakarpofalengeal
    eklemlerin dorsal yüzlerinde görülen menekse
    renkli yassi papül ve plaklarla karakterizedir.
    Zamanla bu papüller atrofik, basik ve beyaz
    merkez noktalari ile öne çikan telenjiektazilere
    dönüsür.

14
Dermatolojik semptomlar
  • Heliotrop ras DM in yüksek karakteristik
    lezyonlarindan biri olarak degerlendirilir. Göz
    kapagi ödemi ve periorbital ödem ile birlikte
    olabilen menekse renkli periorbital eritem
    seklinde görülür.
  • Ras birleserek tüm yüzü de içine alabilir.

15
Dermatolojik semptomlar
  • Ödemin eslik edebildigi simetrik menekse renkli
    maküler eritemle karakterize olan Gottron
    isareti interfalengeal ve metakarpofalengeal
    eklemlerin dorsal yüzlerini, olekranon, patella
    ve medial malleol üzerini tutabilir.

16
Dermatolojik semptomlar
  • Simetrik maküler menekse renkli eritemin omuzlar,
    ense ve sirt bölgelerinde görüldügü Sal isareti
    karakteristik belitilerden bir digeridir.

17
Dermatolojik semptomlar
  • Boyun ve gövdenin üst kisminda ise V seklinde
    tutulum gösteren V isareti görülür.

18
Dermatolojik semptomlar
  • Avuçlarda ve parmaklarda bilateral hiperkeratoz,
    pullanma ve horizontal fissurler ile görülen
    Tamirci eli karakteristik bulgular arasinda
    degerlendirilir. Tamirci eli, Antisentetaz
    Sendromunun bir belirtisi de olabilir. Bu bulgu
    yanlislikla kontakt dermatit olarak
    degerlendirilebilir.

19
Dermatolojik semptomlar
  • Diger karakteristik bulgular olan tirnak yatagi
    telenjiektazileri, kütiküler asiri büyüme,
    çikintili periungual eritem DM li hastalarda
    çogunlukla görülür.
  • Tirnak yatagi tutulumu hastalarin 30-60 inda
    hastaligin erken dönemlerinde görülür.

20
Dermatolojik semptomlar
  • Kutanöz semptomlar ciddilesince total vücut
    eritemi seklinde görülen eritroderimi
    gelisebilir.
  • Deri lezyonlari fotosensitiftir ve UVA ve UVB
    isinlari ile gelisimi hizlanabilir.
  • DM baslangici olan hastalarda ciddi günes yanigi
    vakalari rapor edilmistir.

21
Dermatolojik semptomlar
  • Kutanöz kalsinozis JDM den daha yaygin
    görülmesine ragmen, JDM vakalarinin 30-70 inde
    ortaya çikip adult DM vakalarinin 10 unda
    görülür.
  • Subkutanöz kalsiyum depozitleri seklinde degisik
    paternlerde ortaya çikar.

22
Dermatolojik semptomlar
  • Skar birakmayan alopesi, eritrodermi,
    vezikülobülloz lezyonlar, lökositoklastik
    vaskülit ve livedo retikülaris nadir bulgulardir.
  • Flajellat eritem de dikkate deger bir diger
    lezyondur. Hastaligin aktif döneminde gövde, sirt
    ve ekstremitelerin proksimalinde eritematöz
    lineer lezyonlarla karakterizedir.

23
Dermatolojik semptomlar
  • Poikiloderma, hipopigmente ve hiperpigmente
    benekli maküllerle eritem zeminine yerlesen
    telenjiektazi ve kutanöz atrofi gibi konik
    hastalik bulgularinin isiga maruz kalan
    bölgelerdeki yaygin görülen seklidir.
  • Ciddi atrofi ile seyreden deri tutulumu
    frajilite, yüzeyel erozyonlar ve ülserasyonlara
    öncülük eder.

24
Dermatolojik semptomlar
  • DM li hastalarin küçük bir grubunda el ve
    ayaklarin dorsal yüz kemiksi çikintilarinda
    lineer dagilim gösteren hiperkeratotik folliküler
    eritematöz papüller gelisebilir. Bu papüller
    Pitriazis Rubra Pilaris benzeri lezyonlar veya
    Wong DM olarak bilinir.
  • Bazi hastalarda atopik dermatitle birliktelik
    görülür.

25
Dermatolojik semptomlar
  • Kutanöz vaskülit palpabl purpura, ürtiker
    benzeri lezyonlar, livedo retikülaris ve dijital
    ülserasyon ile birlikte DM in ciddi akut formu
    olarak ortaya çikar.
  • Lökositoklastik vaskülit varligi altta yatan
    malignite açisindan uyaricidir. Raynaud
    Fenomeni DM li hastalarin yaklasik 25 inde
    ortaya çikar.

26
Amyopatik DM (ADM)
  • Amyopatik DM, kutanöz bulgularin ilk 6 ayda
    ortaya çikmasi ve kas güçsüzlügü olmayan, normal
    kas enzimi seviyeleri ile seyreden hastalarla
    karakterizedir.
  • ADM insidansi 9,63/1000000 oraninda görülür ve DM
    li vakalarin 10-20 sinde rastlanir.
  • 16 hasta üzerinde yapilan çalismada 5 yillik ADM
    hastalarinin 18.75 inde kas güçsüzlügü olustugu
    görüldü.

27
ADM
  • ADM li hastalar akciger hastaligi ve malignite
    gibi bazi komplikasyonlarin olusum riski
    altindadir.
  • ADM li hastalarda malignite teshisinin
    görülebilirlik orani 15-28 arasinda tespit
    edilmistir.
  • DM ile kiyasladiginda ADM li olgularda malignite
    görülme oraninin daha fazla oldugu rapor
    edilmistir.

28
KARDIYAK SEMPTOMLAR
  • Miyozitlerdeki kardiak tutulum ilk defa 1899
    yilinda Oppenheim tarafindan tanimlanmistir.
  • Önceleri miyozitlerin kardiak tutulumunun
    olmadigina inanilirdi. Ne var ki otopsi
    çalismalari temel alindiginda genellikle
    asemptomatik olmasina ragmen kardiak tutulm
    önceden inanilana göre daha yaygindir.
  • Kardiak tutulum miyozitli hastalarda ölümün major
    nedenidir.

29
Kardiyak semptomlar
  • DM li hastalarda miyokardin çesitli sikliklarla
    etkilendigi rapor edilmistir.
  • Noninvaziv çalismalarda DM li hastalarin 50
    kadarinda asemptomatik kardiak bulgular
    görülmüstür. Hastalarin 85 inde
    elektrokardiografik, 77 sinde monitörüzasyonla,
    42 sinde ekokardiografik ve 15 inde
    radyonüklit ventrikülografik incelemelerde
    anormal bulgular gösterilmistir.

30
Kardiyak semptomlar
  • Kardiak semptomlar aritmi, iletim bozuklugu,
    kardiak arrest, konjestif kalp yetmezligi,
    myokardit, perikardit, anjina ve sekonder
    fibrozisi içerir.
  • Miyozitlerdeki kardiak tutulum sikliginin 6-75
    arasinda oldugu bildirilmistir.
  • PM de ölüm sebebi olarak kardiak tutulumun
    10-20 arasinda oldugu belirtilmistir.

31
Kardiyak semptomlar
  • Kardiak tutulumlar içerisinde en yaygin görüleni
    32-72 arasinda belirlenen kardiak iletim
    bozukluklaridir.
  • Bu bozukluklar ST-T degisikligi, dal blogu,
    atrioventriküler bloklar, PR uzamasi, Q dalgasi
    anomalileri ve aritmileri içerir.
  • Bazi vakalarda hastalara pacemaker takilmasi
    gerekmistir.

32
Kardiyak semptomlar
  • Akut vakalarda aritmiler ve myokardite sekonder
    konjestif kalp yetmezligi nadiren olusur.
  • Kronik DM de kalp hastaligi daha sik görülür ve
    aslinda en yaygin semptomdur. Miyozitli
    hastalarda konjestif kalp yetmezligi sikligi
    3-45 arasinda tespit edilmistir.
  • Kronik DM de kalp yetmezligi steroid kullanimina
    sekonder hipertansiyona bagli gelisir.

33
Kardiyak semptomlar
  • Konjestif kalp yetmezliginin miyokardit nedeniyle
    olusan sol ventrikül disfonksiyonu ve restriktif
    kardiomiyopati veya ventriküler fibrozise
    sekonder olarak olusabilecegi ileri sürülmüstür.
  • DM li hastalarda anjinaya sekonder raynaud
    fenomeni, prinzmetal anjina ve küçük damar
    hastaliklari da rapor edilmistir.

34
Kardiyak semptomlar
  • Perikardial tamponad yaklasik 10 siklikla
    görülür. Nadir olmasina ragmen tamponatta
    mortalite yüksek oldugu için EKG her vakada
    önerilir. Klinik kardiak tutulumu olan hastalar
    kötü prognoz gösterir.
  • Kardiak tutulum ve anti-signal recognation
    antikoru (SRP) arasinda baglanti oldugu
    gösterilmistir. Ne var ki daha güncel veriler
    anti SRP antikorlarin kardiak tutuluma katkida
    bulunmadigini göstermistir.

35
PULMONER SEMPTOMLAR
  • PM ve DM li hastalarda görülen pulmoner
    komplikasyonlar mortalite ve morbiditenin major
    sebebidir.
  • Bu komplikasyonlar kas güçsüzlügü ile birlikte
    veya sekonder olarak ortaya çikar.
  • PM ve DM de görülen üç belirgin komplikasyon
  • hipoventilasyon,
  • aspirasyon pnömonisi ve
  • intersitisiyel akciger hastaligi (IAH) dir.

36
Pulmoner semptomlar
  • Hipoventilasyon ciddi kas güçsüzlügü ve
    inflamasyon ile respiratuar kas tutulumunun
    görüldügü hastalarda ortaya çikar.
  • Hastalarda akciger volumu, maksimal inspiratuar
    ve ekspiratuar basinç azalirken rezidüel
    volümler ile FEV1/ FVC orani artar.
  • Direkt grafilerde küçük akciger volümü ve bazal
    atelektaziler görülür.

37
Pulmoner semptomlar
  • Aspirasyon pnömonisi PM ve DM in sik görülen
    komplikasyonudur ve hastalarin yaklasik 17
    sinde ortaya çikar.
  • Aspirasyon pnömonisi geçiren hastalarda farinks
    ve özafagus proksimalinde yer alan çizgili kas
    tutulumuna bagli disfaji sikayeti görülür.

38
Pulmoner semptomlar
  • IAH monosit, lenfosit, nötrofil infiltrasyonu ve
    intersitisiel fibrozis ile karakterize olup
    sebebi belli olmayan inflamatuar akciger
    hastaligidir. IAH, PM ve DM in yaygin
    komplikasyonudur.
  • Kesitsel çalismalarda IAH insidansinin 5-46
    arasinda oldugu gösterilmistir. Miyozitle
    birlikte olan IAH, deri ve kas semptomlari ile
    beraber, önce veya sonra ortaya çikabilir.
  • IAH ve ADM birlikteliginde akciger hastaligi
    hizli ve progresif seyreder.

39
Pulmoner semptomlar
  • Miyozit ve IAH birlikteligi 3 degisik paternde
    ortaya çikar
  • 1. 1 ay süren akciger tutulumu ile birlikte
    progresif hipoksemi gibi akut baslangiçli
    semptomlar
  • 2. Kronik, yavas, progresif semptomlar
  • 3. Sadece direkt grafi ve SFT anormalligi
    gösteren asemptomatik progresyon

40
Pulmoner semptomlar
  • HRCT, fibrotik bozuklugun neden oldugu retiküler
    patern ve buzlu cam paterni gibi sekillerde
    ortaya çikan aktif inflamasyonu göstermesi
    açisindan kullanislidir.
  • HRCT de siklikla görülen degisiklikler irregüler
    lineer opasiteler, konsolidasyon alanlari ve
    buzlu cam paterni ile ortaya çikan Idiopatik
    nonspesifik intersitisiyel pnömoni (NSIP) dir.
  • Bununla birlikte intersitisiyel pnömoni,
    bronsiolitis obliterans organize pnömoni (BOOP)
    ve diffüz alveolar hasar (DAD) da görülebilir.

41
Pulmoner semptomlar
  • Bronkoalveolar lavaj, IAH tanisi için spesifik
    degildir. Fakat pulmoner semptomlarin enfeksiyon,
    ilaç reaksiyonu ve malignite ile ayrici tanisinda
    kullanislidir.
  • Akciger biyopsisi, rutin olarak uygulanmaz çünkü
    morbiditeyi arttirdigi görülmüstür.

42
Pulmoner semptomlar
  • Antihistidil t-RNA sentetaz antikoru (anti-Jo-1)
    IAH tanisinin en kuvvetli göstergesidir. IAH li
    hastalarda anti-Jo-1 antikoru pozitifligi
    prevelansi 70 in üzerindedir.
  • IAH tanisinda kullanilan PM-Scl otoantikor
    pozitifligi de yardimcidir.
  • Miyozitle seyreden IAH li hastalarda tip2
    alveoler pnömosit ve bronsial epiteliyal
    hücrelerde sentezlenen bir glikoprotein olan
    Krebs von den Lungen 6 ve serum surfaktan protein
    D nin kullanisli testler olabilecegi ifade
    edilmistir. Fakat rutin de kullanimi yaygin
    degildir.

43
Pulmoner semptomlar
  • Bronkoepitelyal hücrelerin bir parçasi olan serum
    sitokeratin (CK) 19 fragmani da tanida
    kullanilmaktadir. DAD li hastalar, NSIP li
    hastalardan daha yüksek CK 19 seviyelerine
    sahiptir.
  • IAH nin erken ölüm için major risk faktörlerinden
    biri oldugu kabul edilir. Bir çalismada DM ye
    bagli IAH gelisen hastalarda steroid tedavisine
    yanitin PM ye bagli IAH gelisen hastalara göre
    daha az oldugu gösterilmistir.

44
Pulmoner semptomlar
  • Miyozitle birlikte IAH varliginda nadir de olsa
    spontan pnömomediastinum gelisebilecegi ifade
    edilmistir. Bu durum PM ve DM li hastalarin 8.9
    unda ortaya çikar.
  • Pnömomediastinum, IAH na bagli gelisen subplevral
    ve parakardiak bleplerin rüptürü sonucu olusur.
  • Pnömomediastinum baslangicinda kas güçsüzlügü ve
    ciddi tutulum olmamasi kötü prognozla
    birliktedir.

45
GASTROINTESTINAL SEMPTOMLAR
  • Miyozitli hastalarda faringeal ve özafageal
    bozukluklara sekonder kati ve sivi gidalara
    disfaji gelisiminin 32- 84 oldugu rapor
    edilmistir.
  • Farengoözafageal kas tonusu kaybi yüzünden
    hastalarda nazone konusma, ses kisikligi, nasal
    regürjitasyon ve aspirasyon pnömonisi görülür.
  • Fizik muayenesinde dilde güçsüzlük, flask vokal
    kordlar, palatal hareketlerde zayiflik ve
    sekresyonlarin göllendigi görülür.

46
KAS BIYOPSISI
  • Kas biyopsisi inflamatuar miyopatilerin kesin
    tanisinin konmasinda gereklidir. Biyopsi sadece
    taniyi dogrulamak ile kalmaz ayni zamanda
    miyozite benzeyen diger ayrici tanilarin
    elenmesini saglar.
  • Kismen güçsüz olan kasin, biyopsi için seçilmesi
    önerilir. Çünkü bilgi edinmek için en iyi sansi
    saglar. Hastalik genellikle simetrik oldugu için
    belirlenen kontrlateral bölgede yapilan EMG
    tetkiki ile MRG kilavuzlugunda yapilan biyopsi en
    yüksek derecede dogruluk saglar.

47
Kas biyopsisi
  • Burada açik kas biyopsisi daha büyük örnek alani
    sagladigindan ince igne biyopsisine tercih
    edilir.
  • DM nin karakteristik biyopsi bulgulari
    Perifasiküler atrofi, kas infarkti, damar
    duvarinda membran atak kompleksi depozitleri ile
    kapiller nekrozdur.
  • PM in karakteristik bulgulari Nonnekrotik kas
    liflerinin CD8 sitotoksik hücreler ve aktive
    makrofajlar tarafindan invaze edilmesidir.

48
LABORATUAR TESTLERI
  • Laboratuar testlerinde CK ve aldolaz gibi kas
    enzim seviyelerinde artis görülür. CK
    seviyelerindeki üst sinirin 100 katindan fazla
    artislar miyozitlerde nadirdir. Ayrici tani için
    alternatif tanilar açisindan yeniden
    degerlendirme yapilmasini gerektirir.

49
ANTIKORLAR
  • Antikorlarin inflamatuar miyopatilerdeki rolü tam
    olarak aydinlatilamamistir. Patofizyolojide mi
    yer aldikalari yoksa sadece basit bir ikincil
    semptom mu olduklari anlasilamamistir.
  • PM ve DM li hastalarin 55 inde nükleer RNA ve
    sitoplazmik antijenlere tutunan otoantikorlar
    gözlemlenir. Miyozitlerde ilk tanimlanan
    otoantikor olan anti-Jo-1 otoantikoru hastalarin
    20-30 unda tespit edilir.
  • Otoantikorlar ile klinik fenotipler arasinda çok
    güçlü bir baglanti oldugu söylenmistir. Örnegin,
    Anti-Jo-1 antikoru ILD li hastalarda siklikla
    gözlenir.

50
Antikorlar
  • Miyozitlerde görülen antikorlar Myozit spesifik
    antikorlar (MSAs) ve Miyozit baglantili
    antikorlar (MAAs) olarak siniflandirilabilir.
  • MSA, çogunlukla inflamatuar miyozitli hastalarda
    ya da subklinik miyozitli ILD li hastalarda
    bulunurken
  • MAA, miyozit belirtileri olmayan bag dokusu
    hastaliklarinda da görülür.

51
Antikorlar
52
Antikorlar
53
Antikorlar
54
TETKIK VE GÖRÜNTÜLEME
  • EMG, miyozitli hastalarin 70-90 inda tanida
    fayda saglar.
  • EMG de spontan aktivite miktari hastaligin devam
    eden aktivitesini gösterir. Çünkü hastaligin
    ilerleyen dönemlerinde gelisen fibrozis nedeniyle
    insersiyonel aktivite azalir. Ne var ki bu
    bulgular diger kas hastaliklarinda da
    bulunabildigi için nonspesifiktir.

55
Tetkik ve görüntüleme
  • Kas biyopsisi ve EMG ile birlikte görüntüleme
    yöntemleri erken teshiste önemli araçlardir.
  • Görüntüleme yöntemleri hastaligin ölçüsünü
    belirlemeye izin verirken biyopsi için de
    kilavuzluk edebilir.
  • Baslangiçta hastaligin erken dönemindeki en
    önemli histopatolojik bulgu kas ödemi ile
    inflamasyon isaretlerinin olmasidir.

56
Tetkik ve görüntüleme
  • Kas ödemi, ultrasonografide artmis kas
    ekojenitesi ve normal yapinin faysa/septa olarak
    dönüsümü seklinde görülebilir.
  • Doppler USG, DM ve PM deki hipervaskülarizasonu
    göstererek MRG ile gösterilen inflamasyon
    isaretlerinin dogrular.
  • USG, subkutanöz kalsifikasyonlarin tespitinde de
    yararlidir.

57
Tetkik ve görüntüleme
  • CT, küçük hipodansite alanlarini ve kronik
    dönemde görülen yag infiltrasyonunu göstermede
    yararlidir. Kaslardaki kalsifikasyon CT de MRG ye
    göre daha kolay tespit edilir.
  • MRG, T2 agirlikli imajlarda hiperintens
    inflamasyon alanlarini gösterdigi için kas
    ödemini belirlemede daha duyarlidir. Çünkü T2
    agirlikli imajlarda yag dokusunun görüntüsü
    baskilanarak daha açik bir görüs saglanir.

58
Tetkik ve görüntüleme
  • Fokal veya diffüz olarak artmis sinyal
    intensitesi hastaligin aktivitesinin
    götergesidir.
  • PM ve DM deki MRG bulgulari benzerdir. Fakat DM
    de kas ödemi atrofiye göre daha yaygindir.
  • Uzun süreli hastalik periyodu görülen vakalar
    genellikle tedaviye dirençlidir.

59
AYRICI TANI
  • Kas güçsüzlügü olan bir hastada inflamatuar
    miyopatilerin yaninda diger hastaliklarin
    mevcudiyeti de düsünülmelidir.
  • Erken kas yorgunlugu, artmis kas enzimleri ve
    normal kas gücü olan hastalarda metabolik
    miyopati tanisi göz önünde bulundurulmalidir.
  • Daha yasli, proksimal kas tutuklugu ve artmis
    inflamasyon isaretçileri olan hastalarda
    polimiyaljia romatika da ayrici tanida
    düsünülebilir. Ancak bu hastalarda kas enzim
    yüksekligi ve kas biyopsisinde patoloji görülmez.

60
Ayrici tani
  • Inflamatuar belirteçlerin arttigi, miyalji
    tarifleyen ve kas enzim seviyeleri biraz artan
    hastalarda kaslara sinirli poliarterit tanisi
    gösterilmistir.
  • Bir diger göz önünde bulundurulmasi gereken sebep
    de statinler, kolsisin, kortikosteroidler,
    D-penisilamin, ipekalar, kokain, alkol ve
    zidovuin gibi ilaçlara bagimli miyopatilerdir.
  • Yorgunluk, güçsüzlük, artrit, raynaud fenomeni ve
    artmis kas enzim seviyeleri hipotiroidizm i
    düsündürmelidir.

61
Ayrici tani
  • Bu ayrici tanilar arasina Myastenia gravis ve
    Lambert- Eaton sendromu gibi nöromüsküler
    hastaliklar da eklenebilir.

62
OTOIMMUN NEKROTIZAN MIYOPATI VE STATIN ILISKISI
  • Kas biyopsi örneklerinde inflamatuar infiltratin
    varligi otoimmün miyopatilerin iyi bilinen bir
    özelligidir. Ancak bazi biyopsi örnekleri az
    sayida inflamatuar hücre infiltrati içerir.
  • Örnegin miyozit spesifik antikorlardan anti-SRP
    antikoru olan hastalarin biyopsi serileri
    dejenere, nekrotik ve inflamatuar hüce
    infiltratlari olmayan rejenere kas hücreleri
    içerir.

63
Otoimmun nekrotizan miyopati ve statin iliskisi
  • Makalenin yazarlari tarafindan yapilan çalismada,
    kas biyopsisi yapilan çogunlukla nekrotizan
    miyopatili 38 hastada yapilan genis kapsamli
    laboratuar testler sonucu 12 tanesinde anti-SRP
    ve antisentetaz antikorun miyozit tanisinda
    kullanilabilecegi belirtildi.
  • Yeni çikan otoantikorlarin tespiti için kalan 26
    hasta üzerinde yapilan çalismada bu hastalarin 16
    sinda moleküler agirligi 200 ve 100 kDa
    immünprespite çift protein bulundu. Ancak bu 16
    hastada anti-SRP antikorunu da içeren diger
    antikorlar bulunamadi.

64
Otoimmun nekrotizan miyopati ve statin iliskisi
  • Sonuç olarak anti-200/100 antikor pozitifliginin
    idiopatik nekrotizan miyopatili hastalarin 62
    sinde belirlenebilen karakteristik bir isaretçi
    oldugu ifade edildi.
  • Pek çok açidan anti-200/100 antikoru olanlarin
    klinik belirtileri immün kökenli myopatilere
    benzerdir.
  • Subakut baslangiçli proksimal kas güçsüzlügü ile
    kas enzim seviyelerinin yüksekligi, EMG de
    irritabl miyopatik bulgular, MRG deki ödem
    isareti ve birçok vakada immmünsüpresif tedaviye
    yanit bunlardan bazilaridir.

65
Otoimmun nekrotizan miyopati ve statin iliskisi
  • Anti-200/100 antikoru olan hastalarda pek çok
    kendine has bulgu elde edildi.
  • Pek çok hastada minimal kas güçsüzlügü ile
    birlikte çok yüksek CK seviyesine (3000-8000iu/l)
    rastlandi.
  • Statin kullanimina bagli müsküler semptomlar
    gelisen hastalarin 60 indan fazlasinda tedavi
    birakilmasina ragmen semptomlar gelismeye devam
    etti.
  • En önemlisi bu durum yasli hastalarda daha fazla
    tespit edildi. Hastalarin 90 dan fazlasi 50 yas
    üzerindeydi.

66
Otoimmun nekrotizan miyopati ve statin iliskisi
  • Anti-200/100 antikoru olan hastalarda statin
    kullanimina bagli miyopati gelisimi PM, DM ve IBM
    li hastalara göre belirgin artmis olarak
    bulunmustur.
  • Proksimal kas güçsüzlügü ve CK seviyelerinde
    yükseklik görülen esit sayidaki kadin ve erkek
    hastada yapilan bu çalismada etkin kas gücüne
    ulasmak için multipl immunsüpresif ilaç
    kullaniminin gerektigi ve tedaviyi birakmanin
    relapslara neden oldugu gösterildi.

67
ÖZET
  • PM ve DM her biri kendine has klinik belirtileri
    olan ve farkli patogenezlere sahip IIM lerdir.
    Yani DM sadece PM ras dan ibaret bir hastalik
    degildir.
  • Otoimmun nekrotizan miyopati farkli grup olarak
    tanimlanan, rejenerasyon, dejenerasyon, nekroz
    gibi agirlikli histolojik bulgularla seyreden
    primer inflamasyon ile birliktedir.
  • Güçsüzlükle sonuçlanan inflamatuar kas tutulumu
    süresince kutanöz (sadece DM), kardiak, pulmoner
    ve gastrointestinal semptomlar ortaya çikar.

68
Özet
  • Görüntüleme yöntemleri, EMG ve kas biyopsisi
    taniyi dogrulasa da otoantikor testlerinde elde
    edilen bilgiler hastaligin spesifik fenotipi ile
    baglanti kurmamizi saglar.
  • Son yillarda yapilan çalismalar inflamatuar
    miyopatiler hakkinda daha fazla bilgi edinmemizi
    saglamasina ragmen ögrenilmesi gerekenin çok daha
    fazlasi oldugunu su yüzüne çikarmistir.

69
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com