YENI TCK - PowerPoint PPT Presentation

1 / 131
About This Presentation
Title:

YENI TCK

Description:

Title: YAPTIRIM TEOR S I I INDA T RK CEZA KANUNU TASARISI H K MLER N N DE ERLEND R LMES Author: ozgencpc Last modified by: ozgencpc – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:105
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 132
Provided by: ozge6
Category:
Tags: tck | yeni | iden

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: YENI TCK


1
YENI TCKNUN HAZIRLANMASINDA ESAS ALINAN SUÇ
TEORISI
  • Izzet ÖZGENÇ

2
SUÇ
  • Suç, bir haksizliktir.
  • Her suç, bir haksizlik teskil eder.
  • Ancak, her haksizlik, suç olusturmaz.

3
  • Suç, bir hukuki deger ihlalini ifade eder.
  • Temelinde hukuki deger korumasi olmayan bir suç
    tanimi olamaz.
  • Hukuki deger, bir hukuk toplumunda geçerli olan
    degerleri ifade eder ve dayanagini, davranis
    normlari olusturur.
  • Belli bir kisiden soyut olan hukuki deger,
  • a) ceza kanununda suçlarin tasnifi açisindan
    Kanun koyucuya yol gösterir
  • b) uygulamaci açisindan, suç taniminin yorumunda
    bas vurulacak en önemli enstrümani olusturur.

4
SUÇUN UNSURLARI
  • Haksizlik olarak suçun
  • a) maddi unsurlari,
  • b) manevi unsurlari,
  • c) hukuka aykirilik unsuru,
  • bulunmaktadir.

5
SUÇUN MADDI UNSURLARI
  • Fiil
  • Netice
  • Nedensellik bagi
  • Fail
  • Konu
  • Magdur

6
Fiil
  • Fiil
  • - icrai davranisla,
  • - ihmali davranisla,
  • islenebilir.
  • Fiil, ancak bir insan tarafindan
    gerçeklestirilebilen bir davranistir.
  • Ancak, her insan davranisi, fiil niteligini
    tasimamaktadir.

7
  • Tek bir fiille islenebilen suçlar.
  • Fiilin dogal anlamda tekligi ve hukuki anlamda
    tekligi kavramlari.
  • Birden fazla fiille islenebilen suçlar.
  • - çok hareketli suçlar.
  • - seçimlik hareketli suçlar.
  • - mütemadi suçlar.

8
Çok hareketli suç
  • Örnekler
  • - yagma (m. 148),
  • - dolandiricilik (m. 157),
  • - özel belgede sahtecilik (m. 207)

9
Seçimlik hareketli suç
  • Suç esyasinin satin alinmasi veya kabul edilmesi
    (m. 165),
  • Uyusturucu veya uyarici maddenin imal, ithal veya
    ihraç edilmesi (m. 188, f. 1),
  • Uyusturucu veya uyarici maddenin satilmasi,
    nakledilmesi, depolanmasi, satin alinmasi, (m.
    188, f. 3),
  • Parayi sahte olarak üretmek, ülkeye sokmak,
    nakletmek, muhafaza etmek, tedavüle koymak (m.
    197, f. 1).

10
Mütemadi suç
  • Kisiyi hürriyetinden yoksun kilma (m. 109, f. 1),
  • Suç islemek amaciyla kurulmus örgütü yönetmek, bu
    örgüte üye olmak (m. 220, f. 1, 2),
  • Iskence veya eziyet (m. 94, 96),
  • Girilen konuttan çikmamak suretiyle islenen konut
    dokunulmazliginin ihlali suçu (m. 116, f. 1),
  • Elektrik enerjisine yönelik hirsizlik suçunun
    islenmesi (m. 141, f. 2 m. 142, f. 1, bent f),
  • Uyusturucu veya uyarici maddenin imali,
    nakledilmesi, depolanmasi (m. 188, f. 3).

11
Netice
  • Suçun kanuni taniminda belirtilen netice.
  • Netice, fiilin bir alt unsurunu degil fiilden
    ayri olarak, suçun maddi unsurlarindan birini
    olusturur.
  • Neticesi harekete bitisik suç ifadesi dogru
    degildir.

12
Nedensellik (illiyet) bagi
  • Nedensellik bagi, icra edilen fiil ile meydana
    gelen netice arasindaki sebep sonuç iliskisini
    ifade eder.
  • Nedensellik bagi, dogal bir olgudur.
  • Nedensellik bagi, sorumluluk alaninda
    degerlendirilebilecek davranislarin
    belirlenmesini saglar (sinirlama fonksiyonu).

13
  • Nedensellik bagi sadece icrai davranislarla
    islenen fiiller açisindan söz konusu olabilir.
  • Sorumlulugun belirlenmesinde fiilin neticenin
    olusumu üzerindeki nedensellik etkisi bakimindan
    bir ayirim yapilamaz (765 s. TCK, m. 451).
  • Nedensellik baginin kesilmesi sorunu.

14
Fail
  • Ancak gerçek kisiler, suçun faili olabilir.
  • Suç taniminda, fail olan kiside insan olmanin
    disinda baska özel nitelikler de aranabilir.
  • Özel faillik vasfi
  • - Kamu görevlisi
  • - Saglik meslegi mensubu
  • gibi.
  • Özgü (mahsus) suç.

15
  • Özel faillik vasfi
  • a) Suçun temel sekli bakimindan bir unsur,
  • b) Suçun nitelikli sekli bakimindan bir unsur,
  • olabilir.
  • Özel faillik vasfi, suça istirakte sorumluluk
    statülerinin belirlenmesinde büyük bir önem
    tasimaktadir
  • (Baglilik kurali, m. 40).

16
Konu
  • Her suçun mutlaka bir konusu vardir.
  • Bazi suç tanimlarindan, konuyu bir nesnenin
    olusturdugu, açik bir sekilde anlasilmaktadir.
  • Örnegin,
  • - hirsizlik suçunda tasinir bir mal,
  • - mala zarar verme suçunda tasinir veya
    tasinmaz mal,
  • - güveni kötüye kullanma ve zimmet suçunda mal
  • gibi.

17
  • Bazi suçlarda, konu ile magdur, iç içe olmakla
    birlikte, ayni seyler degildir.
  • Örnek
  • - Kasten yaralama suçunda, magdur, yaralanan
    kisidir konu ise, bu kisinin vücududur.
  • - Hakaret suçunda, magdur, hakaret edilen
    kisidir konu ise, bu kisinin serefidir.

18
  • Korunan hukuki degerle, suçun konusunu birbirine
    karistirmamak gerekir.
  • Hukuki deger, belli bir kisiden soyut bir
    kavramdir.
  • Konu ise, somut bir seydir ve bazi suçlarda belli
    bir kisi ile irtibatlidir.
  • Örnekler
  • - Kasten yaralama suçunun konusu, yaralanan
    kisinin vücududur bu suça iliskin tanimla
    korunan hukuki deger ise, kisilerin vücut
    dokunulmazligidir.

19
  • - Hakaret suçunun konusu, hakaret edilen kisinin
    serefidir bu suça iliskin tanimla korunan hukuki
    deger ise, kisilerin serefli, onurlu ve saygin
    olmasidir.
  • - Çevreyi kirletme suçlarinin konusu, çevreyi
    olusturan toprak, su ve havadir. Buna karsilik,
    bu suçlarla korunan hukuki deger, kisilerin
    saglikli, ekolojik dengesi bozulmamis bir çevrede
    yasama hakkidir.

20
  • Korunan hukuki deger, suçun islenmesiyle ihlal
    edilmektedir.
  • Buna karsilik, suçun islenmesiyle, suçun konusuna
    zarar verilmekte veya tehlikeye maruz
    birakilmaktadir.
  • Zarar suçu tehlike suçu ayirimi.
  • Soyut tehlike suçu somut tehlike suçu ayirimi.
  • Soyut tehlike suçlari
  • - Terk (m. 97),
  • - Yardim veya bildirim yükümlülügünün yerine
    getirilmemesi (m. 98),
  • - Suç islemeye alenen tahrik (m. 214),
  • - Suçu ve suçluyu övme (m. 215),

21
  • - Somut tehlike suçlarinda failin
    cezalandirilabilmesi için, suçun kanuni
    tanimindaki fiilin yani sira, somut tehlikenin
    gerçeklesmesi gerekir.
  • Örnekler m. 170, 171, 172, 173, 175, 176, 177,
    178, 179, 216, 217, 220, 319.
  • Objektif cezalandirilabilme sarti olarak, somut
    tehlike kavrami.

22
Magdur
  • Her suçun mutlaka bir magduru vardir magdursuz
    suç olmaz.
  • Ancak gerçek kisiler suçun magduru olabilir.
  • Tüzel kisiler, bir suçtan ancak zarar gören
    olabilir.
  • Magdur ile suçtan zarar gören kavramlari, ayni
    seyler degildir.
  • Bu bakimdan, örnegin devlet, bir suçtan zarar
    gören olabilir ancak, magdur olamaz.
  • Magdur ile suçun konusu da, ayni seyler degildir.

23
  • Suç taniminda, magdur olan kiside insan olmanin
    disinda baska özel nitelikler de aranabilir.
  • Suçun magduru
  • - kamu görevlisi,
  • - çocuk,
  • - kadin,
  • - yargi görevini yapan,
  • - faille belli bir akrabalik iliskisi içinde
    bulunan kimse,
  • olabilir.

24
  • Bazi suçlarda magdur, belli bir kisi veya
    kisilerdir.
  • Ancak, bazi suçlarda magdur, belli bir kisi
    degil, toplumu olusturan herkestir.
  • Örnegin
  • - rüsvet suçunda,
  • - çevre suçlarinda,
  • - genel tehlike suçlarinda,
  • magdur, toplumu olusturan herkestir.

25
Nitelikli unsurlar
  • Kanunda önce bir suçun temel sekli
    tanimlanmaktadir.
  • Kanunda ayrica, suçun bu temel sekline nazaran
    cezanin artirilmasini veya azaltilmasini
    gerektiren nitelikli unsurlara da yer
    verilmektedir.

26
  • Bu unsurlar
  • a) Fiilin islenis tarzi bakimindan,
  • b) Fiilin islendigi yer veya zaman bakimindan,
  • c) Failin vasfi bakimindan,
  • d) Magdurun vasfi bakimindan,
  • e) Fail ile magdur arasindaki iliski bakimindan,
  • f) Suçun konusu bakimindan,
  • g) Fiilin islenisiyle güdülen amaç bakimindan,
  • nitelikli unsurlar olarak tasnife tabi
    tutulabilir.
  • Bu sistemde, agirlatici sebepler ve
    hafifletici sebepler kavramlari terkedilmistir.

27
SUÇUN MANEVI UNSURLARI
  • Kast
  • Taksir
  • Kast taksir kombinasyonu
  • (Netice sebebiyle agirlasmis suç)
  • Amaç veya saik

28
Kast
  • Suçlar, kural olarak ancak kasten islenebilir.
  • Kast, bir haksizligin bir gerçeklestirilis
    biçimidir (haksizlik sekli olarak, kast).
  • Kast, suçun kanuni tanimindaki unsurlarin
    bilerek ve istenerek gerçeklestirilmesidir (m.
    21, f. 1).

29
  • Kast,
  • - suçun kanuni tanimindaki maddi unsurlarin
    somut olayda gerçeklesmekte oldugunun,
  • - somut olayda, bir hukuka uygunluk sebebinin
    maddi sartlarinin gerçeklestiginin,
  • bilinmesini ifade etmektedir.
  • Kast, suçun icrasi sirasinda var olmalidir.

30
  • Kast, ayni zamanda suçun unsurlarinin somut
    olayda gerçeklesmesi yönündeki iradeyi de
    gerektirmektedir.
  • Ancak, bu irade, kusurluluk baglaminda aranan
    kisinin davranislarini hukukun icaplarina göre
    yönlendirme yeteneginin varligini gerektirmez.
  • Kast kapsaminda aranan irade, insan davranisinin
    mutlak kuvvetin (vis absoluta) etkisinde
    gerçeklesmemesini gerektirmektedir.
  • Kast, dogrudan kast ve olasi kast olarak ikiye
    ayrilmaktadir.

31
  • Dogrudan kast, bir suçun kanuni tanimindaki
    unsurlarin somut olayda gerçeklesmekte oldugunun
    muhakkak addedildigi hallerde söz konusudur.
  • Olasi (muhtemel, gayrimuayyen) kast, bir suçun
    kanuni tanimindaki unsurlarin somut olayda
    gerçeklesmekte oldugunun muhtemel addedildigi
    hallerde söz konusudur (m. 21, f. 2).
  • Kisi, örnegin neticenin gerçeklesmesini muhtemel
    addetmekle birlikte, bunun gerçeklesmemesi için
    özel bir çaba göstermemektedir. Fail, örnegin
    neticenin gerçeklesmesine katlanmaktadir.
  • Olasi kast, sadece netice açisindan degil, suçun
    diger unsurlari bakimindan da söz konusu
    olabilir.

32
  • Bir suç, kural olarak, hem dogrudan kastla hem de
    olasi kastla islenebilir.
  • Bir suçun kanuni taniminda, maddi unsurlardan bir
    kismi ile ilgili olarak, bilerek, bildigi
    halde, bilmesine ragmen gibi ifadelere yer
    verilmisse bu suç, ancak dogrudan kastla
    islenebilir.
  • Yeni TCKnun sisteminde, suçun olasi kastla
    islenmesi halinde temel cezada belli bir oranda
    indirim yapilmaktadir (m. 21, f. 2 m. 61, f. 1,
    2).

33
Taksir
  • Taksir de, kast gibi, haksizligin bir
    gerçeklestirilis biçimidir (bir haksizlik sekli
    olarak, taksir).
  • Kanunda açikça hüküm bulundugu takdirde, taksirle
    islenen haksizliklar suç olusturabilir (m. 22, f.
    1).
  • Taksirli suçun haksizlik unsurunu, dikkat ve özen
    yükümlülügünün ihlali olusturmaktadir (m. 22, f.
    2).

34
  • Dikkat ve özen yükümlülügü, belli bir faaliyetin
    icrasiyla ilgili olarak, kisilerden soyut bir
    gereklilik yargisini ifade etmektedir.
  • Taksirli davranis, bir yükümlülük ihlalini
    gerektirmektedir.
  • Kisinin hayatina ve vücut dokunulmazligina
    iliskin davranis normlari, bu yükümlülügün
    kaynagini olusturmaktadir.

35
  • Dikkat ve özen yükümlülügüne iliskin kurallar,
    örnegin,
  • - trafik düzeni açisindan, 13.10.1983 t. ve 2918
    s. Karayollari Trafik Kanununda,
  • - is güvenligi açisindan, 4.12.1973 t. ve 7/7583
    s. Bakanlar Kurulu Karari ile kabul edilen Isçi
    Sagligi ve Is Güvenligi Tüzügünde,
  • - tibbi müdahale ve operasyonlar açisindan,
    11.4.1928 t.ve 1219 s. Tababet ve Suabati
    San'atlarinin Tarzi Icrasina Dair Kanun,
    Bakanlar Kurulunun 13.1.1960 t. ve 4/12578 s.
    Karari ile kabul edilen Tibbi Deontoloji
    Nizamnamesi, Saglik Bakanligi Hasta Haklari
    Yönetmeligi, Türk Tabipler Birliginin 47. Genel
    Kurulunda 10-11 Ekim 1998 tarihinde kabul edilen
    Hekimlik Meslek Etigi Kurallarinda,
  • - aile bireyleri arasindaki iliskiler açisindan,
    Türk Medeni Kanununda,
  • belirlenmistir.

36
  • Taksirli haksizliktan dolayi sorumluluk için,
    failin, kendi bilgi ve yetenekleri itibariyla,
    dikkat ve özen yükümlülügünün gereklerini yerine
    getirebilecek durumda olmasi gerekir.
  • (taksirli haksizliklarda kusurluluk)
  • Fail, suçun kanuni tanimindaki neticenin
    gerçeklesmesini öngörmemistir (m. 22, f. 2).
    Ancak, dikkat ve özen yükümlülügüne aykiri
    hareket etmemis olsaydi, bu neticeyi
    öngörebilirdi seklinde bir yargiya varmamiz
    durumunda, kusurunun varligi sonucuna
    ulasmaktayiz.

37
  • Taksirli suçtan dolayi cezanin miktarinin
    belirlenmesinde de kisinin kusuru göz önünde
    bulundurulur (m. 22, f. 4).
  • Taksirli suçtan dolayi temel ceza, suçun kanuni
    tanimindaki cezanin alt ve üst siniri arasinda
    belirlenecektir.
  • Temel cezanin belirlenmesinde, cezanin alt
    sinirinin altina inilemeyecektir.

38
  • Meydana gelen neticeden sorumluluk için, buna
    dikkat ve özen yükümlülügüne aykiri davranisla
    sebebiyet verilmelidir. Dikkat ve özen
    yükümlülügüne aykiri davranisin olmadigi
    hallerde, meydana gelen neticeden dolayi ceza
    hukuku sorumlulugu söz konusu degildir.
  • Dikkat ve özen yükümlülügüne aykiri davranisin
    varligi halinde, bu yükümlülüge uygun
    davranilsaydi dahi netice gerçeklesecekti
    seklinde bir mantikla sorumluluktan kurtulmak
    mümkün degildir.

39
  • Failin gerçeklestirdigi taksirli davranisa bir
    baskasinin taksirli davranisi eklenmis olabilir.
    Bu gibi durumlarda, herkes kendi taksirli
    fiilinden dolayi, kusurunun agirligina göre
    sorumlu tutulacaktir (m. 22, f. 5 m. 61, f. 1,
    bent f).
  • TCKnun suça istirake iliskin kurallari, taksirli
    suçlar açisindan uygulanmaz.
  • Taksirli suçlarda sahsi cezasizlik sebebi veya
    cezada indirim yapilmasini gerektiren sahsi sebep
    (m. 22, f. 6).

40
Bilinçli taksir sorunu
  • Yeni TCKnda bilinçli taksirle ilgili tanima yer
    verilmistir
  • Kisinin öngördügü neticeyi istememesine karsin,
    neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir
    vardir (m. 22, f. 3).
  • Olasi kastla bilinçli taksirin ortak özelligi
    neticenin öngörülmüs olmasidir.

41
  • Olasi kastan farki ise, öngörülen neticenin
    gerçeklesmesinin istenmemesidir. Olasi kastta
    ise, netice istenmemis degildir yani neticenin
    gerçeklesmesine katlanilmistir.
  • Yeni TCKnun sisteminde, suçun bilinçli taksirle
    islenmesi halinde taksirli suçun cezasinda belli
    bir oranda artirma yapilarak, temel ceza
    belirlenmektedir (m. 22, f. 3 m. 61, f. 1, 2).

42
Netice sebebiyle agirlasmis suçlar
  • Temel suç, kasten islenir. Ancak, kastedilenden
    daha agir veya baska bir netice gerçeklesir.
  • Kisinin, meydana gelen neticeden dolayi sorumlu
    tutulabilmesi için, bu netice açisindan en
    azindan taksire dayali kusurunun varligi
    gereklidir (m. 23).
  • Bu sistemde,
  • - nedensellik bagi temelli sorumluluk izahindan,
  • - objektif sorumluluktan,
  • vazgeçilmistir.

43
  • Örnek
  • - A, Byi yaralamak kastiyla hareket eder
    ancak, islenen fiil neticesinde B ölür.
  • - Oglu tarafindan kendi haline terk edilen yasli
    ve hasta baba, bakimsizliktan dolayi ölür.
  • - Annesi tarafindan cami avlusuna birakilan
    bebek, havanin soguk olmasi nedeniyle,
    akcigerlerini üsütür ve kalici bir hastaliga
    yakalanir.
  • Meydana gelen agir veya baska netice açisindan
    fail çogu zaman olasi kastla hareket eder.
  • Bu durumda, failin olasi kastla gerçeklestirdigi
    agir neticeden dolayi sorumlu tutulmasi gerekir.
  • - Üzerinde deney yapilan kisinin ölmesi (m. 90,
    f. 5),
  • - Iskence yapilan kisinin ölmesi (m. 95, f. 4),
  • - Kasten yaralama fiilinin magdurun vücudunda
    agir etkiler birakmasi (m. 87, f. 1 3).

44
  • Yeni TCKnun sisteminde kasten yaralama sonucunda
    magdurun ölmesi dolayisiyla netice sebebiyle
    agirlasmis suç hükümlerine göre sorumluluk için
    (m. 87, f. 4) fiilin, kasten yaralama suçunun
    temel seklini olusturacak agirlikta (m. 86)
    olmasi gerekir.
  • Hafif yaralama (m. 88, f. 1) sonucunda (örnegin
    karin bosluguna vurulan bir yumrugun etkisiyle)
    magdurun ölmesi halinde, meydana gelen ölüm
    neticesinden ancak taksirle öldürme suçuna göre
    (m. 85, f. 1) sorumluluk söz konusu olabilir.

45
Amaç veya saik
  • Bazi suç tanimlarinda, suçun unsurlarina iliskin
    kastin yani sira, failin belli bir amaç
    dogrultusunda veya belli bir saikle hareket
    etmesi, bir manevî unsur olarak aranmaktadir.
  • Amaç veya saik, kastla özdes veya kastin bir türü
    degildir.
  • Bu sistemde, genel kast özel kast ayirimi
    terkedilmistir.

46
  • Amaç veya saik, bazi tanimlarda, suçun temel
    sekli açisindan aranan bir manevî unsurdur.
  • Örnegin,
  • - Kanunun suç saydigi fiilleri islemek amaciyla
    örgüt kurmak veya yönetmek (m. 220, f. 1 ayrica
    bkz. m. 78, f. 1 m. 314, f. 1),
  • - Insanliga karsi suçlar açisindan, belli
    fiillerin siyasal, felsefî, irkî veya dinî
    saiklerle (m. 77, f. 1) islenmesi,
  • - Göçmen kaçakçiligi suçu açisindan, maddî
    menfaat elde etmek maksadi (m. 79, f. 1),
  • - Hirsizlik suçu açisindan yarar saglamak
    maksadi (m. 141, f. 1),
  • - Tefecilik suçu açisindan, kazanç elde etmek
    amaciyla baskasina ödünç para verilmesi (m. 241),

47
  • - Rüsvet suçu açisindan, bir kamu görevlisinin,
    görevinin gereklerine aykiri olarak bir isi
    yapmasi veya yapmamasi için bir yarar
    saglamasi (m. 252, f. 3),
  • - Görevi yaptirmamak için direnme suçu
    açisindan, kamu görevlisine karsi görevini
    yapmasini engellemek amaciyla cebir veya tehdit
    kullanilmasi (m. 265, f. 1),
  • - Suç delillerini yok etme, gizleme veya
    degistirme suçu açisindan gerçegin meydana
    çikmasini engellemek amaci (m. 281, f. 1),
  • - Suçtan kaynaklanan malvarligi degerlerini
    aklama suçu açisindan, bu degerlerin gayrimesru
    kaynagini gizlemek ve mesru bir yolla elde
    edildigi konusunda kanaat uyandirmak maksadiyla
    hareket edilmesi (m. 282, f. 1).

48
  • Amaç veya saik, bazi suçlarda, suçun nitelikli
    sekli açisindan aranan bir manevî unsurdur.
  • Örnek
  • - Kasten öldürme suçunun bir suçu gizlemek,
    delillerini ortadan kaldirmak veya islenmesini
    kolaylastirmak amaciyla veya kan gütme
    saikiyle ya da töre saikiyle (m. 82, bent h,
    i, j),
  • - Hirsizlik, yagma ve dolandiricilik suçlarinin
    bir hukukî iliskiye dayanan alacagi tahsil
    amaciyla (m. 144, bent b m. 150, f. 1 m. 159),
  • - Mala zarar verme suçunun sona ermis olsa
    bile, görevinden ötürü öç almak amaciyla bir kamu
    görevlisinin zararina olarak (m. 152, f. 1, bent
    g),
  • - Belgede sahtecilik suçunun bir hukukî
    iliskiye dayanan alacagin ispati veya gerçek bir
    durumun belgelenmesi amaciyla (m. 211),
  • islenmesi.

49
HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
  • Bir haksizlik olarak suçun bir unsuru da, hukuka
    aykiri olmasidir.
  • Hukuka aykirilik, islenen fiilin hukuk düzenince
    tecviz edilmediginin, mubah sayilmadiginin bir
    ifadesidir.
  • Bir fiilin hukuka aykiri olmasi, bunun bütün
    hukuk sistemine aykiri olmasini ifade etmektedir.
  • Hukuka aykirilik, ayni zamanda ahlaka da aykiri
    olmayi ifade eder. Bu bakimdan, ahlâkla hukuk
    arasinda bir genellik özellik iliskisi
    mevcuttur.

50
  • Hukuka aykirilik, suç teskil eden fiilin bir
    vasfidir. Fakat, haksizlik ise, suç teskil eden
    fiilin bizatihî kendisini olusturmaktadir.
  • Bir fiil ya hukuka aykiridir veya degildir. Bir
    fiil hukuka aykiri olduktan sonra, bu aykiriligin
    azligindan veya çoklugundan bahsedilemez.
  • Ancak, hukuka aykiri olan fiillerin ifade
    ettikleri haksizlik muhtevalari birbirlerine
    nazaran farklilik arzedebilir.

51
  • Bir fiilin kanunda muayyen suç tanimlarindan
    birine uygun olmasi, islenen fiilin ayni zamanda
    hukuka aykiri oldugu hususunda bir karine teskil
    etmektedir.
  • Kisi, isledigi fiilin hukuka aykirilik teskil
    ettiginin bilincinde olmalidir.

52
  • Yeni TCKndaki bazi suç tanimlarinda örnegin,
  • - hukuka aykiri olarak,
  • - hukuka aykiri baska bir davranisla,
  • - hukuka aykiri diger davranislarla,
  • - hukuka aykiri yolla,
  • - hukuka aykiri yollarla
  • gibi ifadelere yer verilmistir.
  • Bu suçlarda failin, isledigi fiilin hukuka aykiri
    oldugunu bilmesi, yani isledigi fiilin hukuka
    aykiri oldugu hususunda ancak dogrudan kastla
    hareket etmesi gerekmektedir.

53
Hukuka uygunluk nedenleri
  • Yeni TCKnunda hukuka uygunluk nedenleri esas
    olarak dört grupta toplanmistir.
  • Bunlar,
  • - hakkin kullanilmasi (m. 26, f. 1),
  • - kanunun hükmünü yerine getirme (dogrusu,
    görevin yerine getirilmesi) (m. 24, f. 1),
  • - mesru savunma (m. 25, f. 1),
  • - ilgilinin rizasi (m. 26, f. 2),
  • hukuka uygunluk nedenleridir.

54
KUSURLULUK
  • Kusur, haksizlik teskil eden fiili gerçeklestiren
    sahsin bu fiili gerçeklestirmesi nedeniyle
    muaheze edilmesi, kinanmasi gerektigi
    konusundaki yargiyi ifade etmektedir.
  • Kusur, isledigi haksizlikla ilgili olarak fail
    hakkinda bulunulan yargidan ibarettir.

55
  • Kusur yargisinin ifade ettigi anlam sudur Fail,
    hukuka uygun hareket etmemistir davranis
    normlarinin icaplarina uygun hareket etme, hakli
    davranisi tercih etme imkân ve kabiliyetine sahip
    olmasina ragmen, haksiz bir davranista bulunmayi
    tercih etmistir.
  • Kusur yargisindan önce, kanundaki muayyen suç
    tariflerine uygun bir haksizligin
    gerçeklestirilmesi gerekir. Bu haksizlik kasten
    islenmis veya taksirle gerçeklestirilmis bir
    haksizlik olabilir.

56
  • Bir fiil, failinin kusuru olmadan islense dahi,
    haksizlik ve dolayisiyla, suç olma özelligini
    muhafaza edecektir.
  • Kusurluluk, suçun bir unsuru degildir.
  • Kast ve taksir, birer kusurluluk sekilleri olarak
    degil birer haksizlik sekilleri olarak
    anlasilmaktadirlar.
  • Ancak, kusurun, kast ve taksirden tamamen
    soyutlanarak, yalin bir deger yargisi olarak
    kabulü de söz konusu degildir.
  • Kusurun unsurlarinin belirlenmesinde, haksizligin
    kasten veya taksirle islenmesi esas alinmaktadir.

57
  • Kusurun iki unsuru mevcuttur
  • 1) Algilama yetenegi,
  • 2) Irade yetenegi.
  • Algilama yetenegi, kisinin islemis bulundugu
    fiilin hukukî anlam ve sonuçlarini
    kavrayabilmesini ifade eder.
  • Isledigi fiilden dolayi kusurlu addedilebilmesi
    için kisinin bu fiilin bir haksizlik teskil
    ettigini, hukuken tasvip edilmez bir fiil
    oldugunu bilmesi gerekir.

58
  • Irade yetenegi, kisinin islemis bulundugu fiille
    ilgili olarak davranislarini hukukun icaplarina
    göre yönlendirme yetenegini ifade etmektedir.
  • Kisi isledigi fiilin davranis normlarina aykiri
    oldugunu ve dolayisiyla, haksizlik teskil
    ettigini bilmesine ragmen tercihini bu fiili
    islemekten yana kullanmistir, bu fiili islemekten
    vazgeçmemistir.
  • Mutlak kuvvet (vis absoluta) etkisinde
    gerçeklestirilen davranis Fiil niteligini
    tasimamaktadir.
  • Zorlayici kuvvet (vis compulsiva) veya tehdit
    etkisinde gerçeklestirilen davranis, fiil
    niteligini tasimaktadir. Ancak kisi, bu fiili
    nedeniyle muaheze edilmemektedir, kusurlu
    bulunmamaktadir.
  • Irade yetenegi, derecelendirilebilir.

59
Kusurlulugu etkileyen faktörler
  • Yas küçüklügü (m. 31),
  • Akil hastaligi (m. 32),
  • Sagir ve dilsizlik (m. 33),
  • Geçici nedenler, alkol veya uyusturucu madde
    etkisinde olma (m. 34),
  • Cebir veya tehdit dolayisiyla kisinin irade
    yeteneginin etkilenmesi (m. 28),
  • Zorunluluk hali dolayisiyla kisinin irade
    yeteneginin etkilenmesi (m. 25, f. 2),
  • Hukuka aykiri ve fakat, baglayici emrin yerine
    getirilmesi (m. 24, f. 2 4),
  • Hukuka uygunluk sebeplerinde sinirin asilmasi (m.
    27),
  • Haksiz Tahrik (m. 30),
  • Çesitli hata halleri (m. 4, f. 2 m. 30, f. 3).

60
Hata
  • Yeni TCK sisteminde hata,
  • 1) kasti kaldiran hata,
  • 2) kusurlulugu etkileyen hata,
  • olarak ikiye ayrilmaktadir.

61
Kasti kaldiran hata
  • Kasti kaldiran hata,
  • 1) suçun maddî unsurlarinda hata,
  • 2) suçun nitelikli unsurlarinda hata,
  • 3) hukuka uygunluk sebeplerinin maddi
    sartlarinda hata,
  • olmak üzere, üçe ayrilmaktadir.

62
  • Suçun maddî unsurlarinda hata, somut bir olayda
    suçun maddî unsurlarina iliskin bilgisizligi,
    eksik veya yanlis bilgiyi ifade eder.
  • Bu hata, suça iliskin kasti ortadan kaldirir (m.
    30, f. 1, birinci cümle).
  • Gerekli dikkat ve özen gösterilmis olsaydi böyle
    bir netice ile karsilasilmazdi seklinde bir
    yargiya ulasilabiliyorsa taksirle islenmis bir
    haksizlik söz konusu olur. Bu haksizlik kanunda
    suç olarak tanimlanmissa, fail bu nedenle
    cezalandirilir (m. 30, f. 1, ikinci cümle).

63
  • Suçun nitelikli unsurlarinda hata, bir suçun daha
    agir veya aha az cezayi gerektiren nitelikli
    unsurlarinin somut olayda gerçeklestigi
    hususundaki yanilgiyi ifade eder.
  • Bu hata halinde, nitelikli unsur açisindan kastin
    varligindan söz edilemez (m. 30, f. 2).
  • Bu sistemde, sahista hata ve hedefte sapma
    hükmüne (765 s. TCK, m. 52) ayrica yer
    verilmemistir.

64
  • Bir hukuka uygunluk sebebinin maddî sartlarinda
    hata, islenen suç açisindan kasti ortadan
    kaldirir (m. 30, f. 3).
  • Islenen fiille ilgili olarak hukuka aykirilik
    vasfini ortadan kaldiran bir sebebin somut olayda
    varligi durumunda fail bu hukuka uygunluk
    sebebinin maddî sartlarinin gerçeklestiginin de
    bilincinde olmasi gerekir.
  • Kisi isledigi fiilin esasta bir haksizlik teskil
    ettiginin bilincindedir. Ancak somut olayda
    hukuka uygunluk sebeplerinden birinin maddî
    sartlarinin gerçeklestigi hususunda yanilgiya
    düsmüstür.

65
  • Bir hukuka uygunluk sebebinin maddî sartlarinda
    yanilgiya düsülmesini, islenen fiilin esasen bir
    haksizlik teskil ettigi hususundaki yanilgi ile
    karistirmamak gerekir.
  • Bu yanilginin kaçinilabilir olmasi halinde sayet
    söz konusu fiilin taksirle islenmis olmasi
    kanunda müstakil bir suç olarak tanimlanmis ise,
    fail ancak taksirinden dolayi cezalandirilabilir.

66
Kusurlulugu etkileyen hata
  • Kusurlulugu etkileyen hata,
  • 1) kusurlulugu ortadan kaldiran veya azaltan bir
    nedenin maddî sartlarinda hata (m. 30, f. 3),
  • 2) islenen fiilin esasinda bir haksizlik
    olusturdugu hususunda hata (m. 4, f. 2),
  • olmak üzere, ikiye ayrilir.

67
  • Somut olayda, kusurlulugu ortadan kaldiran veya
    azaltan bir nedenin maddî sartlarinda hataya
    düsmesi halinde, kisi bu hatasindan yararlanir.
    Bu hata, kusurluluk baglaminda mütalaa
    edilmelidir (m. 30, f. 3).
  • Kisinin örnegin,
  • - zorunluluk halinin kosullarinda,
  • - tehdidin varligi hususunda,
  • - haksiz tahrikin kosullarinda,
  • - hukuka aykiri ve fakat baglayici bir emrin
    varligi hususunda,
  • yanilgiya düsmesi.

68
  • Bu yanilginin kaçinilabilir olmasi halinde, kisi
    cezalandirilacaktir fakat, cezasinda, ancak alt
    sinira kadar indirim yapilabilecektir.

69
  • Kisi, isledigi fiilin esasinda bir haksizlik
    olusturdugu hususunda hataya düsmüs olabilir.
  • Bu durumda haksizlik yanilgisi mevcuttur.
  • Haksizlik yanilgisi, kasta etkili olan bir husus
    olmayip kisinin isledigi haksizlik açisindan
    sadece kusurunun belirlenmesinde bir rol
    oynamaktadir.
  • Haksizlik yanilgisinin varligi halinde de kisi,
    isledigi suç açisindan kasten hareket etmektedir.

70
  • Soyut olarak haksizlik yanilgisindan söz
    edilemez. Ancak belli bir fiilin haksizlik teskil
    edip etmedigi hususunda bir yanilginin
    varligindan söz edilebilir. Kisi ancak isledigi
    somut fiilin hukuka aykiri oldugunun, bir
    haksizlik teskil ettiginin bilincinde
    olmayabilir.
  • Bu yanilginin kaçinilabilir olmasi halinde, kisi
    cezalandirilacaktir fakat, cezasinda, ancak alt
    sinira kadar indirim yapilabilecektir.

71
  • Haksizlik yanilgisinin bir alt basligi olarak
  • Bir hukuka uygunluk sebebinin varliginda hata
    (m. 4, f. 2).

72
IHMALI SUÇ
  • Kisiler, birtakim hukukî degerlerin korunmasina
    yönelik olarak belli icraî davranislarda bulunmak
    yükümlülügü altindadirlar. Bu yükümlülügün salt
    yerine getirilmemesi bir haksizlik teskil
    etmektedir.
  • Bu yükümlülügün salt yerine getirilmemesi,
    kanunda suç olarak tanimlanmis olabilir.

73
  • Örnekler kisinin,
  • - yasi, hastaligi veya yaralanmasi dolayisiyla
    ya da baska herhangi bir nedenle kendini idare
    edemeyecek durumda olan kimseye yardim etmemesi
    ya da durumu derhâl ilgili makamlara bildirmemesi
    (m. 98, f. 1),
  • - kaybedilmis olmasi nedeniyle malikinin
    zilyedliginden çikmis olan ya da hata sonucu ele
    geçirdigi esyayi iade etmemesi veya yetkili
    mercileri durumdan haberdar etmemesi (m. 160),
  • - bir hukukî iliskiye dayali olarak elde ettigi
    esyanin, esasinda suç islemek suretiyle veya suç
    islemek dolayisiyla elde edildigini ögrenmesine
    ragmen, suçu takibe yetkili makamlara vakit
    geçirmeksizin bildirimde bulunmamasi (m. 166),

74
  • - akil hastasi üzerindeki bakim ve gözetim
    yükümlülügünü ihmal etmesi (m. 175)
  • - insaat veya yikim faaliyeti sirasinda gerekli
    olan tedbirleri almamasi (m. 176),
  • - gözetimi altinda bulunan hayvani kontrol
    altina almada ihmal göstermesi (m. 177)
  • - herkesin gelip geçtigi yerlerde yapilmakta
    olan islerden veya birakilan esyadan dogan
    tehlikeyi önlemek için gerekli isaret veya
    engelleri koymamasi (m. 178),
  • - islenmekte olan veya islenmis olmakla
    birlikte, sebebiyet verdigi neticelerin
    sinirlandirilmasi hâlen mümkün bulunan bir suçu
    yetkili makamlara bildirmemesi (m. 278, f. 1, 2)

75
  • - kaçak olan tutuklu veya hükümlüyü bildirmemesi
    (m. 284, f. 1),
  • - bir suça ait delillerin saklandigi yeri
    bildirmemesi (m. 284, f. 2).

76
  • Keza, kamu görevlisinin,
  • - denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya
    irtikâp suçunun islenmesine imkan saglamasi (m.
    251, f. 2),
  • - kamu adina sorusturma ve kovusturmayi
    gerektiren bir suçun islendigini göreviyle
    baglantili olarak ögrenip de, yetkili makamlara
    bildirimde bulunmayi ihmal etmesi veya bu hususta
    gecikme göstermesi (m. 279, f. 1),
  • - sulh zamaninda seferberlikle ilgili
    görevlerini ihmal etmesi veya geciktirmesi (m.
    324).

77
  • Serbest hareketli suç, icraî davranisla
    islenebilecegi gibi, ihmali davranisla da
    islenebilir.
  • Örnegin,
  • - kasten veya taksirle öldürme (m. 81, 85),
  • - kasten veya taksirle yaralama (m. 86, 89),
  • - terk (m. 97, f. 1),
  • - kisiyi hürriyetinden yoksun kilma (m. 109, f.
    1),
  • - konut dokunulmazliginin ihlâli (m. 116, f. 1),
  • - zimmet (m. 247).
  • Çok hareketli suç niteligi tasiyan
    dolandiricilikta, suçu olusturan icra
    hareketlerinden hile, icraî davranisla
    gerçeklestirilebilecegi gibi, ihmali davranisla
    da gerçeklestirilebilir (m. 157).

78
  • Belli bir yönde icraî davranista bulunma
    yükümlülügünün (neticeyi önleme yükümlülügü,
    garantörlük) yerine getirilmemesi sonucunda,
    örnegin bir insan ölmüs veya yaralanmis olabilir.
  • Bu durumda kisi, kasten öldürme veya yaralama
    suçunu ihmali davranisla islemek dolayisiyla
    sorumlu tutulur (m. 83 m. 88, f. 2).
  • Ancak, bunun için, icraî davranisin ihmali
    davranisa esdeger olmasi gerekir.
  • Baska bir deyisle, kisi açisindan,
  • a) kanundan
  • b) sözlesmeden,
  • c) öngelen bir davranistan,
  • kaynaklanan,
  • belli bir yönde icraî davranista bulunma
    yükümlülügünün varligi gereklidir.

79
  • Kanunda, belli bir icraî davranista bulunma
    yükümlülügünün salt yerine getirilmemesi, suç
    olarak tanimlandiktan sonra sonuçta agir bir
    neticenin meydana gelmesi haline iliskin, netice
    sebebiyle agirlasmis suç olarak bir düzenleme
    yapilmistir.
  • Örnek
  • - terk sonucunda kisinin ölmesi (m. 97, f. 2),
  • - yardim veya bildirim yükümlülügünün yerine
    getirilmemesi sonucunda kisinin ölmesi (m. 98, f.
    2).

80
  • Icrai davranistan farkli olarak, ihmali davranis,
    normatif bir nitelik tasimaktadir.
  • Ihmali suçlarda, belli bir yönde icrai davranista
    bulunma yükümlülügü ile meydana gelen netice
    arasinda dogal bir fenomen olan nedensellik
    bagindan söz edilemez.
  • Ancak, ceza hukuku bakimindan sorumluluk için,
    somut olayda kisinin yükümlülüklerine uygun
    davranma imkan ve iktidarinin bulunmasi gerekir
    (normatif bir degerlendirme).

81
  • Bazi suç tanimlarinda, icraî davranisla ihmali
    davranis açisindan ayni miktarda ceza
    öngörülmüstür.
  • Örnegin,
  • - iskence (m. 94, f. 5),
  • - terk (m. 97, f. 1),
  • - konut dokunulmazliginin ihlâli suçu (m. 116,
    f. 1),
  • - zimmet suçu (m. 247),
  • - zimmet ve irtikâp suçlari açisindan denetim
    görevinin kasten ihmali (m. 251, f. 1).

82
  • Bazi suçlarin ihmali davranisla islenmesi, icraî
    davranisla islenmesine nazaran daha az ceza ile
    cezalandirilmayi gerektirmektedir.
  • Örnegin,
  • - ikna suretiyle irtikâp suçu (m. 250, f. 2 ve
    3),
  • - görevi kötüye kullanma suçu (m. 257, f. 1 ve
    2).
  • Bazi suçlarin ihmali davranisla islenmesi
    halinde, cezasinda icraî davranisla islenmesine
    nazaran indirim yapilmasi hususunda hakime takdir
    yetkisi taninmistir.
  • Örnegin,
  • - kasten öldürme suçunun ihmali davranisla
    islenmesi (m. 83),
  • - kasten yaralama suçunun ihmali davranisla
    islenmesi (m. 88, f. 2),

83
SUÇA TESEBBÜS
  • Suç, bir süreç içinde islenmekte olup, buna suç
    yolu (iter criminis) denmektedir.
  • Bu süreçte önce hazirlik hareketleri, daha sonra
    icra hareketleri gerçeklestirilmektedir.
  • Suç taniminda ayrica bir unsur olarak neticeye
    yer verilmisse, fiil icra edildikten sonra bu
    netice de gerçeklesmis olmalidir ki, söz konusu
    süreç tamamlanmis olsun.

84
  • Bir suçun islenmesine yönelik hazirlik
    hareketleri, ayri bir suç olusturmadigi takdirde,
    cezalandirilabilir hareketler degildir.
  • Suç taniminda belirlenmis olan fiilin icrasina
    baslanmis olmakla birlikte, bu fiile iliskin icra
    hareketleri tamamlanamamis olabilir.
  • Keza, fiil icra edilmis olmakla birlikte suç
    taniminda ayrica bir unsur olarak belirlenmis
    olan netice gerçeklesememis olabilir.
  • Bu durumlarda suç tesebbüs asamasinda kalmistir.

85
  • Suçun tesebbüs asamasinda kalmasi halinde de
    cezalandirilmasina imkân saglayan hükümler,
    cezalandirilabilirligi genisleten hükümler
    niteligindedir.
  • Suça tesebbüs için aranan birinci kosul,
    gerçeklestirilen fiilin neticeyi meydana
    getirmeye elverisli olmasidir. Elverislilik fiil
    açisindan söz konusudur. Kanunda elverisli
    hareketler ifadesi kullanilmistir.
  • Fiilin elverissiz olmasi ve konunun yoklugu
    ayirimi (elverissiz tesebbüs, islenemez suç).
  • Suça tesebbüs için aranan ikinci kosul,
    gerçeklestirilen fiilin icra hareketi niteliginde
    olmasidir.

86
  • Icra hareketlerinin ne zaman basladiginin
    belirlenmesi için duraksamaya yer vermeyen
    objektif bir ölçüt benimsenmistir. Kanunda
    dogrudan dogruya icraya baslama ölçütü kabul
    edilmistir.
  • Suça tesebbüs için aranan üçüncü kosul ise, suçun
    icra hareketlerine baslanmis olmakla birlikte, bu
    hareketlerin tamamlanamamis veya kanunî tanimdaki
    neticenin gerçeklesememis olmasidir.
  • Suça tesebbüs açisindan tam ve eksik tesebbüs
    ayirimi terk edilmistir.
  • Tesebbüs durumunda ceza miktari belirlenirken,
    fiilin meydana getirdigi zarar veya tehlikenin
    agirligi dikkate alinmalidir.

87
  • Belli bir neticeye yönelik tesebbüs niteligindeki
    hareketler de kanunda suç olarak tanimlanmis
    olabilir. Bu tür suçlara, tesebbüs suçu
    denmektedir.
  • Örnegin, anayasal düzeni zorla degistirmeye
    tesebbüs suçu (m. 309).
  • Bazi suçlarda, icra hareketlerinin belli bir
    asamaya varmasi, suç tamamlanmis olmasa bile,
    tamamlanmis suç gibi cezalandirilmayi
    gerektirmektedir.
  • Örnek
  • - Cumhurbaskanina suikaste tesebbüs edilmesi (m.
    310, f. 1).
  • - Rüsvet suçu açisindan, rüsvet konusunda
    anlasmaya varilmasi (m. 252, f. 1, üçüncü cümle).
  • - Uyusturucu veya uyarici maddelerin satisa arzi
    (m. 188, f. 3).

88
  • Bazi suçlarda suçun hazirlik hareketleri dahi
    tamamlanmis suç gibi cezalandirilmayi
    gerektirmektedir.
  • Örnek
  • - Çocuklara yönelik fuhus suçu (m. 227, f. 1).
  • - Devletin güvenligine veya Anayasal düzene
    ve bu düzenin iseyisine karsi suçlardan herhangi
    birini islemek üzere anlasma suçu (m. 316.
  • Mütemadi suçlara tesebbüs mümkündür.
  • Mütemadi suçlarda, suçun tamamlanmasi ve bitmesi
    ayirimi.

89
Gönüllü vazgeçme
  • Gönüllü vazgeçme, gerek icra hareketleri
    asamasinda gerekse icra hareketlerinin
    bitmesinden sonra, failin suçu tamamlamaktan
    gönüllü olarak vazgeçmesini ifade etmektedir.
  • Suçun icrasi tamamlanincaya, neticenin ayrica bir
    unsur olusturdugu suçlarda netice gerçeklesinceye
    kadar gönüllü vazgeçme mümkündür.
  • Gönüllü vazgeçme hâlinde, kisiye icrasina
    basladigi suçtan dolayi ceza verilmemektedir.
    Ancak, gönüllü vazgeçme anina kadar
    gerçeklestirdigi hareketler baska bir suç
    olusturuyorsa, kisi sadece o suçtan sorumlu
    tutulmaktadir.

90
  • Tesebbüs asamasinda gönüllü vazgeçme ve etkin
    pismanlik (faal pismanlik, faal nedamet ) ayirimi
    kaldirilmistir.
  • Bu sistemde etkin pismanlik, sadece suç
    tamamlandiktan sonra belli suçlar baglaminda
    cezayi ortadan kaldiran veya cezada indirim
    yapilmasini gerektiren sahsî sebep olarak kabul
    edilmistir.
  • Örnek
  • - Kisiyi hürriyetinden yoksun kilma suçu
    açisindan (m. 110),
  • - Malvarligina karsi suçlar açisindan (m. 168),
  • - Uyusturucu veya uyarici madde imal ve ticareti
    ya da kullanmak için uyusturucu veya uyarici
    madde satin alma, kabul etme veya bulundurma
    açisindan (m. 192),
  • - Suç islemek amaciyla örgüt kurma suçu
    açisindan (m. 221),
  • - Zimmet suçu açisindan (m. 248),
  • - Rüsvet suçu açisindan (m. 254),
  • - Iftira suçu açisindan (m. 269),
  • - Yalan taniklik suçu açisindan (m. 274).

91
SUÇA ISTIRAK
  • Çok failli suçlar suça istirak ayirimi.
  • Bazi suçlar, zorunlu olarak ancak birden fazla
    kisinin fail olarak katilimiyla gerçeklesebilir
    (çok failli suç).
  • Çok failli suçlar,
  • 1) yakinsama (tekarüb) suçlari,
  • 2) karsilasma (telâki) suçlari,
  • olmak üzere, iki gruba ayrilmaktadirlar.

92
  • Yakinsama suçlarinda, zorunlu olarak suçun
    islenisine katilimda bulunan kisiler, ayni yönden
    hareket etmektedirler ve ayni gayenin
    gerçeklesmesini hedeflemektedirler.
  • Örnekler
  • - Suç islemek amaciyla örgüt kurma suçu
    açisindan, fail sayisinin en az üç kisi (m. 220,
    f. 1),
  • - Kamu görevinin terki veya yapilmamasi suçu
    açisindan, kamu görevlisi sayisinin en az dört
    kisi (m. 260, f. 1),
  • - Hükümlü veya tutuklularin ayaklanmasi suçu
    açisindan, fail sayisinin en az dört kisi (m.
    296, f. 1),
  • - Devletin güvenligine veya Anayasal düzene
    ve bu düzenin iseyisine karsi suçlardan herhangi
    birini islemek üzere anlasma suçu açisindan, fail
    sayisinin en az iki kisi (m. 316),
  • olmasi gerekir.

93
  • Karsilasma suçlarinda ise, zorunlu olarak suçun
    islenisine katilanlar, yine ayni gayenin
    gerçeklesmesini hedeflemektedirler fakat, farkli
    yönlerden hareket etmektedirler ve suçun
    islenisine bulunduklari katkilar da
    birbirlerinden farkli mahiyet arzetmektedir.
  • Örnekler
  • - Uyusturucu veya uyarici madde ticareti suçunda
    (m. 188, f. 3), birisi satan, digeri satin alan
    olmak üzere,
  • - Suç esyasinin satin alinmasi veya kabul
    edilmesi suçunda (m. 165), birisi satan veya
    bagislayan, digeri satin alan veya kabul eden
    olmak üzere,
  • - Rüsvet suçunda (m. 252), biri rüsvet veren,
    digeri rüsvet alan olmak üzere,
  • - Yetkili olmadigi bir is için yarar saglama
    suçunda (m. 255), biri isinin gördürülmesini
    isteyen ve bu amaçla kamu görevlisine menfaat
    temin eden kisi, digeri ise menfaat saglayan kamu
    görevlisi olmak üzere,
  • - Rizaya dayali kürtaj suçunda (m. 100, f. 2),
    biri çocugu düsürten kisi, digeri çocugunun
    düsürtülmesine riza gösteren gebe kadin olmak
    üzere,
  • en az iki kisinin varligi gereklidir.

94
Suça istirakin hukukî esasi
  • Esasinda bir kisi tarafindan islenebilen suçlar,
    birden fazla kisinin istirakiyle de
    islenebilirler.
  • Suça istirake iliskin hükümler, birden fazla
    kisinin suç teskil eden bir fiilin icrasina
    istirak etmeleri halinde, suç ortaklarinin
    sorumluluk statülerinin belirler.
  • Istirak sekilleri, genel bir sekilde faillik ve
    seriklik olarak ikiye ayrilmaktadir.
  • Faillik, kanunda tanimlanan haksizligin
    gerçeklestirilmesini zorunlu kilmaktadir.
  • Kanunda tanimlanan haksizligi yalniz basina
    gerçeklestiren kisiye "dogrudan -" veya "müstakil
    fail" denir.
  • Kanunda tanimlanan haksizlik, birden fazla suç
    ortagi tarafindan müstereken gerçeklestirilebilir.
    Bu durumda "müsterek faillik" söz konusudur (m.
    37, f. 1).
  • Kisi suçu bir baskasi vasitasiyla gerçeklestirmis
    olabilir. Bu durumda "dolayli faillik" söz
    konusudur (m. 37, f. 1).

95
  • Suçun icrasina istirak etmekle beraber,
    islenisine bulundugu katki kanunî tanimdaki
    haksizligi gerçeklestirmeyen diger suç ortaklari,
    serik olarak nitelendirilmektedir.
  • Kanunun seriklige iliskin hükümleri, sorumluluk
    alanini genisleten hükümler niteligini
    tasimaktadir.
  • Serikligin, azmettirme ve yardim etme olarak iki
    farkli sekli vardir (m. 38, 39).
  • Seriklerin islenen suçtan dolayi sorumlu
    tutulabilmeleri, baglilik kuraliyla mümkündür.
  • Fiil üzerinde hakimiyet kuramadigi veya özel
    faillik vasfini tasimadigi için fail olamayan bir
    suç ortagi, gerçeklesen haksizliktan baglilik
    kurali vasitasiyla sorumlu tutulabilmektedir (m.
    40, f. 1, 2). Niteliksel baglilik kurali.
  • Baglilik kuralinin söz konusu fonksiyonu ifa
    edebilmesi için esas fiilin kasten islenmesi ve
    hukuka aykiri olmasi gerekir ve yeterlidir. (m.
    40, f. 1)
  • Istirakten dolayi sorumluluk için, suçun en
    azindan tesebbüs asamasinda kalmis, yani icra
    hareketlerine baslanmis olmasi gerekir (m. 40, f.
    3) Niceliksel baglilik kurali.
  • Sonuçsuz kalmis azmettirme sorunu.

96
Müsterek faillik
  • Müsterek faillik halinde, birlikte suç isleme
    kararina bagli olarak, suçun icraî hareketleri
    birlikte gerçeklestirilmekte ve dolayisiyla,
    fiilin icrasi üzerinde müsterek hakimiyet
    kurulmaktadir.
  • Müsterek faillik için, fiilin icrasi üzerinde
    müsterek hakimiyet kurulmalidir.
  • Bu sistemde, 765 s. TCKnun 463. maddesi hükmüne
    yer verilmemistir.
  • Suç islemek için kurulmus örgütün yöneticileri,
    örgütün faaliyeti çerçevesinde islenen suçlardan
    dolayi müsterek fail olarak sorumlu tutulacaktir
    (m. 220, f. 5).

97
  • Müsterek failler arasinda birlikte suç isleme
    kararinin varligi gereklidir.
  • Müsterek suç isleme karari, kast içinde mütalâa
    edilmelidir.
  • Suç ortaklarinin suçun islenisine iliskin
    kastlarinin farklilik arzetmesi (dogrudan, olasi
    kast gibi), müsterek fail olarak sorumlu
    tutulmalarini engellemez.
  • Müstereken islenmesi konusunda karar birligine
    vardiklari suçun manevî unsurlari arasinda kastin
    haricinde amaç veya saike yer verilmis ise bütün
    müsterek faillerin, bu amaç veya saikle hareket
    etmesi gerekir.

98
  • Özgü suçlarda fail olabilmek için, kisinin özel
    faillik vasfini tasimasi gerekir.
  • Bu suçlardan bir kisminda, failin özel yükümlülük
    altinda kisi olmasi yeterlidir.
  • Örnek Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (m.
    279).
  • Özgü suçlarin bazilarinda, kanunda suçu olusturan
    belirli bir fiili de tanimlamaktadir. Bu
    suçlarda, sadece özel faillik niteligine sahip
    olmak, fail olarak sorumlu tutulabilmek için
    yeterli degildir. Bunun için, özel faillik
    niteliginin yani sira, ayrica fiil üzerinde
    hakimiyet kurulmasi gerekir.
  • Örnek
  • - Zimmet suçu (m. 247),
  • - Irtikâp suçlari (m. 250),
  • - Rüsvet suçu (m. 252),
  • - Resmi belgede sahtecilik suçunun kamu
    görevlisi tarafindan islenmesi (m. 204, f. 2).
  • A ile, kamu görevlisi olan B, resmi belgede
    sahtecilik suçunu birlikte islerler (müsterek
    failler). Bu durumda, A, 204. maddenin birinci
    fikrasina istinaden B ise ikinci fikrasina
    istinaden cezalandirilir.

99
Dolayli faillik
  • Suç, bir diger kisi araç olarak kullanilmak
    suretiyle de islenebilir (m. 37, f. 2).
  • Bu durumda, arka plandaki kisi, suçun icraî
    hareketlerini gerçeklestiren sahsin ve
    hareketinin üzerinde hakimiyet kurmaktadir. Bu
    hakimiyet nedeniyle, arka plandaki kisi, dolayli
    fail olarak islenen suçtan sorumlu tutulmaktadir.
  • Örnegin yas küçügü veya akil hastasi olmasi
    nedeniyle kusur yeteneginin olmayanlarin suçun
    islenmesinde araç olarak kullanilmasi halinde,
    dolayli failin cezasinda artirim öngörülmüstür
    (m. 37, f. 2, ikinci cümle).

100
Azmettirme
  • Azmettirme, belli bir suçu isleme hususunda henüz
    bir fikri olmayan bir kisinin bir baskasi
    tarafindan bu suçu islemeye karar
    verdirilmesidir.
  • Ancak kasten islenen bir suça azmettirme
    mümkündür.
  • Belli bir kisi suç islemeye azmettirilmelidir.
  • Azmettirme konusu suçun tamamlanmis veya en
    azindan tesebbüs asamasinda kalmis olmasi
    gerekir.

101
  • Kanunda, azmettirenin, islenen suçun cezasiyla
    cezalandirilmasi öngörülmüstür (m. 38, f. 1).
  • Ancak,
  • - üstsoy ve altsoy iliskisinden dogan nüfuz
    kullanilmak suretiyle suça azmettirme,
  • - çocuklarin suça azmettirilmesi,
  • hallerinde, azmettirenin cezasinda artirim
    yapilmasi gerekmektedir (m. 38, f. 2).
  • Kiralik katil veya tetikçi kullanilan
    durumlarda, çogu zaman azmettirenin kimliginin
    belirlenmesinde güçlükle karsilasilmaktadir.
    Kanunda, azmettirenin ortaya çikarilmasina
    yönelik olarak, cezada indirim yapilmasini
    gerektiren bir sahsî sebep düzenlemesine yer
    verilmistir (m. 38, f. 3).

102
Yardim etme
  • Yardim etme, bir baskasinin kasten islemekte
    oldugu bir suçun icrasinin kasten desteklenmesini
    ifade etmektedir.
  • Failin suç teskil eden fiili islerken bir baskasi
    tarafindan desteklendiginin, kendisine yardim
    edildiginin bilincinde olmasina gerek yoktur.
  • Yardim etme, maddî ve manevî olmak üzere ikiye
    ayrilir (m. 39, f. 2).

103
  • Manevî yardim
  • a) suç islemeye tesvik etmek,
  • b) suç isleme kararini kuvvetlendirmek,
  • c) suçun islenmesinden sonra yardimda bulunmayi
    vaad etmek,
  • d) suçun nasil islenecegi konusunda yol
    göstermek.
  • Maddî yardim
  • a) suçun islenmesinde kullanilan araçlari temin
    etmek,
  • b) suçun islenmesinden önce veya islenmesi
    sirasinda maddî yardimda bulunarak icrasini
    kolaylastirmak.

104
  • Icrasina yardimda bulunulan suçun tamamlanmasi
    veya en azindan tesebbüs asamasinda kalmasi
    gerekir (m. 40, f. 3).
  • Yardim eden kisiye ceza verirken, islenen suça
    iliskin kanunda öngörülen ceza esas alinmaktadir.
    Ancak, bu cezada indirim yapilmasi gerekir.
    Cezada indirim yapilip yapilmayacagi konusunda
    hakime takdir yetkisi taninmamistir.
  • Bu sistemde, zorunlu feri istirak hükmüne (765
    s. TCK, m. 65/son) yer verilmemistir.
  • Bu sistemde, sahsî ya da fiilî agirlatici
    sebeplerin sirayeti hükümlerine (765 s. TCK, m.
    66, 67) de yer verilmemistir.
  • Bu sistemde, kavga suçu tanimina (765 s. TCK,
    m. 464, 466) yer verilmemistir.

105
  • Yeni TCKnda, belirli suçlar bakimindan sadece
    icra hareketlerinin birden fazla kisi tarafindan
    birlikte islenmesi, suçun temel sekline nazaran
    daha agir cezayi gerektiren nitelikli hâl olarak
    kabul edilebilir.
  • Örnek
  • - Cinsel saldiri suçunun (m. 102, f. 3, bent d),
  • - Tehdit suçunun (m. 106, f. 2, bent c),
  • - Kisiyi hürriyetinden yoksun kilma suçunun (m.
    109, f. 3, bent b),
  • - Egitim ve ögretimin engellenmesi, kamu kurumu
    veya kamu kurumu niteligindeki meslek
    kuruluslarinin faaliyetlerinin engellenmesi,
    siyasî haklarin kullanilmasinin engellenmesi,
    inanç, düsünce ve kanaat hürriyetinin
    kullanilmasini engelleme, konut dokunulmazliginin
    ihlâli ile is ve çalisma hürriyetinin ihlâli
    suçlarinin (m. 119, f. 1, bent c),
  • - Yagma suçunun (m. 149, f. 1, bent c),
  • - Görevi yaptirmamak için direnme suçunun (m.
    265, f. 3),
  • birden fazla kisi tarafindan birlikte islenmesi.

106
Istirak iliskisi ve gönüllü vazgeçme
  • Kural Sadece gönüllü vazgeçen suç ortagi,
    gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanir.
  • Gönüllü vazgeçme nedeniyle suçun islenememesi
    halinde bir sorun yoktur. Bu durumda, diger
    ortaklar tesebbüs hükümlerine göre sorumlu
    tutulur.
  • Hatta,
  • - Suç, gönüllü vazgeçenin gösterdigi gayreti
    disinda baska bir sebeple islenememis olabilir.
  • - Gönüllü vazgeçmeye ve suçun islenmemesi için
    bütün gayretine ragmen, suç diger ortaklar
    tarafindan islenmis olabilir.
  • Bu durumlarda da gönüllü vazgeçen suç ortagi
    bundan yararlanabilir.

107
SUÇLARIN IÇTIMAI
  • Kural Kaç tane fiil varsa o kadar suç, kaç tane
    suç varsa o kadar ceza vardir.
  • Istisnalar
  • - Bilesik suç (m. 42),
  • - Zincirleme suç (m. 43, f. 1, 3),
  • - Ayni neviden fikri içtima (m. 43, f. 2, 3),
  • - Farkli neviden fikri içtima (m. 44)

108
Bilesik suç
  • Bir suç, diger bir suçun
  • a) temel sekline,
  • b) nitelikli sekline
  • iliskin unsuru olusturuyorsa, bilesik suç söz
    konusudur (m. 42).
  • Örnekler
  • - Yagma suçunda, kasten yaralama veya tehdit
    suçunun yani sira, hirsizlik suçu söz konusudur
    (bilesik suç olarak, yagma m. 148).

109
  • - Hirsizlik suçunun bina veya eklentileri içinde
    muhafaza altina alinmis olan esya hakkinda
    islenmesi halinde, ayni zamanda konut
    dokunulmazliginin ihlâli suçu da
    islenebilmektedir (bilesik suç olarak, hirsizlik
    suçunun nitelikli sekli m. 142, f. 1, bent b).
  • - Yagma suçunun konut veya isyerinde islenmesi
    halinde, ayni zamanda konut dokunulmazliginin
    ihlâli suçu da islenebilmektedir (bilesik suç
    olarak, yagma suçunun nitelikli sekli m. 149, f.
    1, bent d).
  • Bu gibi durumlarda fail, sadece bilesik suçtan
    dolayi cezalandirilmaktadir bilesik suçun
    unsurunu olusturan suçtan dolayi ayrica
    cezalandirilmamaktadir.

110
Zincirleme suç
  • Zincirleme suç halinde, ayni suçun birden fazla
    islenmis olmasi söz konusudur.
  • Ancak, bu suçlar, bir suç isleme kararinin icrasi
    kapsaminda islenmektedirler, yani, bu suçlar
    arasinda sübjektif bir bag bulunmaktadir.
  • Bir suçun temel sekli ile daha agir veya daha az
    cezayi gerektiren nitelikli sekilleri, ayni suç
    sayilir.

111
  • Zincirleme suç halinde, ortada bir suç degil,
    birden fazla suç mevcuttur.
  • Zincirleme suçtan söz edebilmek için, ayni suçun
    müteaddit defa ayni kisiye karsi islenmesi
    gerekir. Islenen suçlarin magdurunun ayni kisi
    olmasi gerekir.
  • Suçun magdurunun farkli kisiler olmasi halinde,
    zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.
  • Toplumu olusturan herkesin magdur oldugu
    suçlarda, muayyen bir kisi magdur olmadigina
    göre, zincirleme suç hükümlerini öncelikle
    uygulamak gerekir.
  • Örnekler
  • - Rüsvet (m. 252),
  • - Çevrenin kasten kirletilmesi (m. 181),
  • - Imar kirliligine neden olma (m. 184).
  • - Parada sahtecilik (m. 197),
  • - Kiymetli damgada sahtecilik (m. 199),
  • - Mühürde sahtecilik (m. 202).

112
  • Zincirleme suç halinde, kisiye bu suçlarin her
    birinden dolayi ayri ayri degil, bir ceza
    verilmekte ve fakat ceza artirilmaktadir.
  • Ancak, ayni kisiye karsi islenen kasten yaralama,
    iskence, cinsel saldiri, çocuklarin cinsel
    istismari ve yagma suçlarinda, zincirleme suç
    hükümleri uygulanamaz. Bu suçlarda, fail isledigi
    suç sayisinca gerçek içtima hükümlerine göre
    cezalandirilacaktir (m. 43, f. 3).

113
Ayni neviden fikri içtima
  • Bir fiille ayni suçun birden fazla kisiye karsi
    islenmesi halinde, ayni neviden fikri içtima söz
    konusudur (m. 43, f. 2).
  • Örnekler
  • - bir fiille birden fazla kisiye karsi hakaret
    edilmesi (m. 125),
  • - bir sikâyet dilekçesi ile, birden fazla kisiye
    karsi iftirada bulunulmasi (m. 267),
  • - Bir fiille birden fazla kisiye karsi cinsel
    tacizde bulunulmasi (m. 105),
  • - Bir fiille birden fazla kisinin tehdit
    edilmesi (m. 106),
  • - Bir fiille birden fazla kisiyi hürriyetinden
    yoksun kilma (m. 109).

114
  • Ayni neviden fikri içtima halinde, fiil tektir
    ve fail hakkinda bir cezaya hükmolunur. Fakat, bu
    ceza artirilir (m. 43, f. 1, 2).
  • Ancak, bir fiille birden fazla kisiye karsi
    islenmis olan kasten öldürme veya kasten yaralama
    suçlarinda, fail ölen veya yaralanan kisi
    sayisinca ayri ayri cezalandirilacaktir (m. 43,
    f. 3).
  • Yeni TCKnda, bazi suçlar baglaminda özel olarak
    ayni neviden fikrî içtima hükmüne yer
    verilmistir.
  • Örnekler
  • - Belirsiz sayida kisilerin, sagligini bozmak
    amaciyla ve bu amaci gerçeklestirmeye elverisli
    olacak surette, radyasyona tabi tutulmasi
    halinde radyasyon yayma suçunun temel sekline
    nazaran daha agir ceza öngörülmüstür (m. 172, f.
    2).
  • - Kaçmaya imkan saglama suçunda (m. 294),
    kaçmasi saglanan gözaltina alinan, tutuklu veya
    hükümlü kisi sayisinin birden fazla olmasi
    hâlinde de, bir cezaya hükmedilmekte, ancak
    verilecek ceza artirilmaktadir (f. 4).

115
Farkli neviden fikri içtima
  • Farkli neviden fikrî içtima halinde, bir fiil
    ile kanunda tanimlanan birden fazla suç
    islenmektedir. Bu suçlarin her birinden ayri ayri
    cezalandirilabilme imkâni varken Kanun koyucu
    faile bu suçlardan en agirinin cezasinin
    verilmesi ilkesini benimsemistir.
  • Buna göre farkli neviden fikrî içtimadan söz
    edebilmek için,
  • a) fiilin tek olmasi,
  • b) bu fiil ile kanunda tanimlanan birden fazla
    farkli suçun islenmesi,
  • gerekir.

116
  • Örnekler
  • - Evi yakilarak kisinin öldürülmesi halinde, hem
    genel güvenligin kasten tehlikeye sokulmasi suçu
    (m. 170), hem de kasten öldürme suçunun nitelikli
    hali (m. 82, f. 1, bent c) islenmektedir.
  • - Gözlüklü bir kisinin gözüne yumruk vurularak
    kasten yaralama suçu (m. 86 veya 87) islenirken,
    ayni zamanda mala zarar verme suçu da (m. 151)
    islenmektedir.
  • Bazi suçlar baglaminda farkli neviden fikrî
    içtimain varligina ragmen, kanun koyucu en agir
    cezayi gerektiren suçun cezasinin artirilmasini
    öngörmüstür.
  • Örnek
  • - Infaz kurumuna veya tutukevine yasak esya
    sokmak suçu açisindan (m. 297, f. 1).

117
  • Yeni TCKnda hedefte sapma hali ile ilgili olarak
    özel bir hüküm bulunmamaktadir.
  • Hedefte sapma durumunda, farkli neviden fikri
    içtima hükmünün uygulanmasi gerekir.
  • Örnekler
  • - Bir kisiyi yaralamak için firlatilan sopa,
    magduru yaraladiktan sonra veya magdura isabet
    etmeden vitrin camina çarparak kirilmasina neden
    olur. Bu durumda, sopa firlatma fiiliyle hem
    tamamlanmis veya tesebbüs asamasinda kalmis
    kasten yaralama suçu hem de baskasinin malina
    zarar verme suçu islenmis olur.

118
  • - Bir kisiyi öldürmek için ateslenen silâhtan
    çikan kursun, magdura isabet etmeden duvara
    çarpmasi nedeniyle sekerek bir baskasinin ölümüne
    veya yaralanmasina neden olur. Bu durumda,
    hedeflenen kisi açisindan kasten öldürme suçu
    tesebbüs asamasinda kalir ancak, sekme sonucunda
    ölümüne veya yaralanmasina neden olunan kisi
    açisindan ise, taksirle öldürme veya taksirle
    yaralama suçu islenmis olur.
  • Bu gibi durumlarda, kisi isledigi bir fiille
    birden fazla farkli suçun olusumuna neden olur ve
    bu suçlardan en agir cezayi gerektireni ile
    cezalandirilir.

119
  • Farkli neviden fikri içtima açisindan genel norm
    özel norm iliskisi
  • - Güveni kötüye kullanma suçu (m. 155)
    karsisinda, zimmet suçu (m. 247 4389 s. Bankalar
    Kanunu, m. 22, f. 3).
  • - Görevi kötüye kullanma suçu (m. 257, f. 1, 3)
    karsisinda, zimmet (m. 247), irtikâp (m. 250)
    veya rüsvet (m. 252) suçlari.
  • - Görevi kötüye kullanma suçu (m. 257, f. 2)
    karsisinda, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
    suçu (m. 279).

120
Gerçek içtima
  • Amaç suç araç suç iliskisi
  • - Kanunun suç saydigi fiilleri islemek amaciyla
    örgüt kurmak veya yönetmek, Kanunda bagimsiz bir
    suç olarak tanimlanmaktadir (m. 220, f. 1 ayrica
    bkz. m. 78, f. 1 m. 314, f. 1).
  • - Bu örgütün faaliyeti çerçevesinde suç
    islenmesi halinde, kisi ayrica bu suçtan dolayi
    cezalandirilir (m. 220, f. 4).
  • - Kamu görevlisi, görevinin gereklerine aykiri
    olarak bir isi yapmasi veya yapmamasi için rüsvet
    aldi
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com