SIROZ KOMPLIKASYONLARI ve TEDAVISI - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

SIROZ KOMPLIKASYONLARI ve TEDAVISI

Description:

S ROZ KOMPL KASYONLARI ve TEDAV S Do .Dr. Ahmet UYGUN Gastroenteroloji B.D. KC Sirozunun Komplikasyonlar : PH ( zefagus varis kanamas ve Asit) Spontan ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:1211
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 51
Provided by: Ms58
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: SIROZ KOMPLIKASYONLARI ve TEDAVISI


1
  • SIROZ KOMPLIKASYONLARI ve TEDAVISI
  • Doç.Dr. Ahmet UYGUN
  • Gastroenteroloji B.D.

2
  • KC Sirozunun Komplikasyonlari
  • PH (Özefagus varis kanamasi ve Asit)
  • Spontan bakteriyel peritonit
  • Karaciger yetmezligi ve Hepatik ansefalopati
  • Hepatoma
  • Hepatorenal sendrom
  • Hepatopulmoner sendrom
  • Hipersplenizm ve hematolojik bozukluklar
  • Enfeksiyonlar
  • GI komplikasyonlari (Portal gastropati ve
    kolopati).

3
  • I - PORTAL HIPERTANSIYON (PH)
  • Portal Sistem
  • Tüm barsaklar (rektumun alt bölümü hariç), dalak,
    pankreas ve safra kesesinden gelen kanin
    karacigere tasinmasi ile sonlanan, KCde porta
    hepatiste iki ana dala ayrilan venöz sistemin
    adidir.
  • Portal ven basinci normalde 7 mmHgdir
  • 12 mmHgnin üzerinde klinik belirtiler ortaya
    çikar.
  • Bu seviyenin üstü PH olarak degerlendirilir.
  • PH,
  • Portal vendeki basincin herhangi bir nedenle
    yükselmesi ile portal sistemdeki kanin, KC içinde
    herhangi bir yola girmeden, sistemik dolasima
    portasistemik kollaterallerle geçmesi ile ortaya
    çikar.

4
  • Sirozdaki Kollateraller 4 Gruba Ayrilir
    Lokalizasyonlari Sunlardir
  • 1. Grup Kardia ve anüs gibi koruyucu epitelin
    absorbtif epitelle birlesme bölgelerindedir.
  • Özefagus submukozasindaki kollateraller
  • Kardiada portal sisteme ait sol gastrik ve kisa
    gastrik venler ile,
  • Kaval sisteme ait interkostal, diyafragma-özefagiy
    al, minör azigos venlerin, özefagusun alt ucunda
    ve kardia-fundusta submukozal varisler
    olustururlar.
  • Rektum submukozasindaki kollateraller
  • Anüste portal sisteme ait superiör hemoroidal ven
    ile,
  • Kaval sisteme ait inferiör hemoroidal ven ile
    anastomoz yapmalari rektal varisleri olusturur.

5
  • 2. Grup Umbilikusta görülür
  • Lig. Falciforum içinden fetusun umbilikal
    dolasimini saglayan paraumbilikal venler geçer.
  • Bu venler, dogum sonrasi hemen kapanirlar.
    Kapanmayip umbilikustaki venlerle birleserek
    kollateraller olusturur.
  • 3. Grup
  • KC kapsülü ile diyafragma arasinda ve splenorenal
    ligament ile omentumda görülür.
  • 4. Grup
  • Sol renal vene tasinan portal venöz kanin ya
    direkt splenik vene yada diyafragmatik,
    pankreatik, sol adrenal veya gastrik venler
    araciligi ile olusan kollaterallerdir.

6
  • PH Patogenezi
  • PH olusumunda iki temel faktör vardir
  • Portal vene gelen kan miktarinin artis.
  • Kan akimina karsi artmis vasküler rezistans,

7
  • PH SINIFLAMASI
  • Etyolojiye göre PH siniflamasi
  • 1-Sirotik,
  • 2- Nonsirotik PH.
  • Lokalizasyonuna göre PH siniflamasi
  • 1- Portal Sistemde Kan Akiminin Artmasi
    (Hiperkinetik PH)
  • 2- Portal Sistemde Direnç Artisi
  • I-Portal Sistemde Kan Akiminin Artmasi
    (Hiperkinetik PH)
  • A- Primer
  •             B- Sekonder
  •             1- Hepatik A-V fistül
  •          2- Splenik A-V fistül
  • 3- Mezenterik A-V fistül

8
  • II- Portal Sistemde Direnç Artisi
  • A- Prehepatik (Portal Ven)
  • 1.       Portal sistemin konjenital
    anomalileri
  • 2.       Portal sistemin trombozu (PV /
    Splenik ven trombozu)
  • 3.       Portal sisteme distan basi veya
    tümöral invazyon
  • B- Intrahepatik
  • a- Presinuzoidal
  • 1.       Primer biliyer siroz
  • 2.       Konjenital hepatik fibrozis
  • 3.       Parsiyel nodüler transformasyon
  • 4.       Sistozomiazis
  • 5.       Granulomatoz hastaliklar (Sarkoidoz)
  • 6.       Myeloproliferatit hastaliklar
  • 7.       Toksinler Vinyl klorid, arsenik,
    bakir
  • 8.       Idyopatik portal hipertansiyon
  • b- Sinusoidal
  • 1.       Siroz
  • 2.       Nonsirotik akut alkolik hepatit
  • 3.       Sitotoksik ilaçlar

9
  • Portal Hipertansiyonda Tani
  • Anamnez
  • Alkol,
  • HBV ve HCV,
  • Oral kontraseptifler,
  • Geçirilmis GIS kanama öyküsü sorgulanmalidir.
  • Fizik Muayene
  • Siroz PH nedeninin 90ini olusturur.
  • PH ile siroz genellikle birlikte görülürler.
  • SM ve buna bagli hipersplenizm bulgulari,
  • Kollateral gelisimi ve buna bagli varis
    kanamalari.
  • Asit

10
  • Laboratuvar
  • Anamnez ve FM ile tani konamamissa, bazi invaziv
    ve noninvaziv yöntemler kullanilir.
  • USG
  • Sirozu gösteren USG bulgulari
  • Portal (gt 13 mm), Splenik (gt 11 mm) ve süperiör
    mezenterik (lt 12 mm) ven dilatasyonu
  • Splenik ve mezenterik vende artmis akim hizi
  • Rekanileze paraumbilikal ven
  • Varisler
  • SM ve Asit
  • Siderotik nodüller (Gamma-gandy nodülleri)
  • Üst GIS Endoskopisi Özefagogastrik varisler,
    portal gastropati, rektal varisler ve
    telenjektaziler görülür.
  • Doppler USG
  • Batin BT
  • KC biyopsisi
  • Hepatik ven kateterizasyonu
  • Splenoportografi
  • Laparoskopi

11
  • PHnun SONUÇLARI
  • Kollateral dolasim
  • Üst GIS kanamasi
  • Asit ve Spontan Bakteriyel Peritonit (SBP)
  • Splenomegali / Hipersplenizm
  • Hepatik ensefalopati
  • Hepatorenal sendrom
  • Hepatopulmoner sendrom
  • TEDAVI
  • PHda tedavi sebebe yöneliktir.
  • En sik PH nedeni sirozdur.
  • Sirozun radikal tedavisi KC transplantasyonudur.
  • Genelde PH tedavisi siroz semptomlarin tedavisine
    yöneliktir.

12
  • II- HEPATIK ASIT
  • III- HEPATOMA

13
  • IV- Spontan Bakteriyel Peritonit
  • (Spontan Asit Enfeksiyonu)

14
  • SBP in 3 Varyanti Vardir
  • A - Klasik SBP
  • Asit sivisinda bakteri var.
  • Polimorfonükleer lökosit (PNL) sayisinda artis
    vardir (PNLgt250 hücre/mm3).
  • B - Kültür Negatif Nötrositik Asit (KNNA)
  • Asit sivisinda bakteri yok.
  • PNL sayisinda artis var. (PNLgt250 hücre/mm3).
  • C - Monomikrobial Non-nötrositik Bakterasit
    (MNBA)
  • Asit sivisinda PNL sayisinda artis yok.
  • Kültürde bakteri pozitiftir,
  • SBPin klinik belirtilerinin görülmedigi
    antitedir.

15
  • SBP genellikle monomikrobial bir enfeksiyondur,
  • Nadiren polimikrobialdir.
  • Asit sivisinda bakteri konsantrasyonu oldukça
    düsüktür. (1 organizma / ml veya daha az).
  • Bu nedenle Gram boyama ile organizmanin
    gösterilmesi çok nadirdir.
  • Asit sivisinda
  • 70 gram (-) basiller
  • En sik E.coli izole edilir (50).
  • Bunun disinda 30 gram () organizmalar,
  • Nadiren anaerop etkenler saptanir.

16
  • ASIT ENFEKSIYONUNDA PATOGENEZIN ÖZETI
  • Serum komplemaninda düsme,
  • GIS kanamasi,
  • RES disfonksiyonu,
  • Invazif girisimlerin biri yada birkaçinin
    tetiklemesi ile BAKTEREMI olusur.
  • Bunun sonucunda BAKTERASIT olusur.
  • Asit sivisinda
  • Opsonik aktivitenin düsmesi ile SBP,
  • Opsonik aktivitenin artmasi ile Iyilesme olur.
  •  

17
  • TANI
  • Dekompanse KC Sirozlu Bir Hastada
  • Periton infeksiyonunun lokal belirti ve bulgulari
  • ( karin agrisi, rebaund, kusma, ishal ve ileus)
  • Infeksiyonun sistemik bulgulari
  • (ates, lokösitoz )
  • Bazen bu belirtilerin hiç birisi görülmeyebilir.
  • Belli presipitan bir faktör olmadan HE veya
    hepatorenal sendrom söz konusu ise SBPten
    süphelenilmelidir.
  • Bu nedenle renal ve hepatik fonksiyonlarda
    bozulma saptanan asitli tüm sirotik hastalarda
  • Tanisal parasentez yapilarak.
  • Asitte PNL sayisi,
  • Kültür analizi yapilmalidir.

18
  • a - Hücre Sayimi
  • Nötrofil yani PNL gt 250 hücre /mm3 dür.
  • Eger PNL sayisi 500 hücre / mm3 tani degeri 92
    dir.
  • PNL sayisi 250-500/mm3 arasinda ise klinik
    veriler ve asit kültürü ile birlikte
    degerlendirilmelidir.
  • Klinik bulgulari negatif olan ve PNLgt250/mm3 olan
    olgularda 24-48 sonra parasentez tekrar
    degerlendirilmelidir.
  • b- Asit sivi pH degeri düsüktür ve tani degeri
    85 civarindadir
  • c- Asit sivisinda total protein miktari düsüktür.
  • d- Asit sivi kültürü
  • Hasta basinda ve kan kültürü ile es zamanli
    yapilmalidir.

19
  • TEDAVI
  • Aktif enfeksiyon
  • Nükslerin önlenmesi seklindedir.
  • Aktif Enfeksiyonun Tedavisi
  • Asit ortadan kaldirilmali
  • Ampisilin aminoglikozid veya Cefotaxime
    3x2gr/gün IV
  • Klasik SBP
  • Kültürde üreme saglanincaya kadar Cefotaxime
    3x2gr/gün IV baslanir.
  • Duyarliliga göre 3.kusak sefalosporin 5-10 gün
    IV.
  • KNNA
  • Semptomatik olgularda Cefotaxime 3x2gr/gün IV 7
    gün.
  • MNBA
  • Tüm MNBA hastalarinda tedaviye gerek yoktur.
  • Eger hasta semptomatik ve kültür tekrarlarinda
    ayni organizma izole ediliyorsa 5 gün IV
    antibiyotik uygulanir.
  • Eger asemptomatik ise 24-48 saatte parasentez
    tekrari ile karar verilir.

20
  • Polimikrobial Bakterasit
  • Genellikle travmatik parasentez sonrasi gelisir.
  • Asit sivisinda PNL lt250 mm3 ve asitte gram ()
    bakteriler veya kültürde multipl organizma
    saptanir.
  • Sekonder olarak gelisen bir durumdur. Cefotaxime
    3x2gr/gün IV) anti-anaerobik (Metranidazol)
    baslanir.
  • Proflaksi
  • Nüks orani 68dir.
  • Bunu önlemek için profilaktik antibiyotik
    sarttir.
  • Proflaksi için
  • Norfloksasilin 400 mg/gün dozda tedavi edilen
    hastalarda bir yilda nüks 20 iken kontrollerde
    nüks 68dir.
  • Siprofloksasin de proflakside kullanilabilir.
  • Asitli hastalarda proflaksi uygulanmayacaksa GIS
    kanamalari veya skleroterapi gibi girisimler
    esnasinda kisa bir müddet antibiyotik tedavisi
    uygulanmalidir.

21
  • V - HEPATIK ENSEFALOPATI
  • (Portal sistemik ensefalopati, hepatik koma)
  • TANIM
  • Akut veya kronik karaciger yetmezlikli hastalarin
    kisilik, kavrayis, motor fonksiyonlari ve
    suurunda degisiklikler ile karakterize, reversibl
    bir nöropsikiyatrik sendromdur.
  • PATOGENEZ
  • Patogenez tam aydinlatilamamistir.
  • Iki temel nedenle gelisir
  • Porto-sistemik santlar,
  • Hepatoselüler yetmezlik.
  • Sorumlu olabilecek çesitli faktörler ortaya
    konmustur.
  • Kanin barsaklardan santlar yoluyla (karacigeri
    bypass edip) direkt sistemik dolasima katilmasi
  • Hepatosellüler fonksiyon yetmezligi nedeniyle
    degisik toksinlerin kan ve BOSta birikimi ile
    serebral fonksiyon bozuklugu olusmaktadir.
  • Suçlanan toksinlerin bir kismi asagidadir.

22
  • A- Nörotoksinler
  • 1- Amonyak
  • Saglam KC portal ven yoluyla gelen amonyagi
    tamamen temizleyebilir.
  • Ilerlemis KC hastaliginda bozulmus KC fonksiyonu
    ve portal kanin santlar sebebiyle karacigere
    ugramadan geçmesi nedeni ile serum seviyesi
    yükselir.
  • 90 hastada arteryel amonyak seviyesi
    yükselmistir.
  • Bu beyin fonksiyonlarinda çesitli bozukluga neden
    olur
  • 1- Amino asitlerin kan-beyin transportunda
    bozulma,
  • 2- Astrositlerde artmis hücre içi osmolalite,
  • 3- Nöron elektrik aktivitesinde degisme,
  • 2- Oksindiol
  • Barsak bakterilerince olusturulan bir triptofan
    metabolitidir.
  • Sedasyon, kaslarda kuvvetsizlik, hipotansiyon ve
    koma yapabilir.
  • Serum seviyesi 50 kat artmaktadir.

23
  • B- Nörotransmisyon Bozuklugu
  • GABA-benzodiazepin nörotransmiter sistemi
  • Glutamaterjik nörotranmisyon
  • Katekolaminler
  • Serotonin
  • Melatonin
  • C - Kan-beyin bariyerinde degisiklikler
  • D - Beyin enerji metabolizmasinda degisiklikler

24
  • HE OLUSUMUNDA TETIKLEYICI SEBEPLER
  • 1- Beyine artmis amonyak girisi
  • 1- Dietle fazla protein alinmasi
  • 2- GIS kanamasi
  • 3- Kabizlik
  • 4- Infeksiyon
  • 5- Metobolik-alkaloz, düretikler, kusma
  • 2- Sivi eksikligi
  • a- Diüretikler, özellikle asitin hizli
    azaltilmasi
  • b- Kusma
  • c- Ishal
  • d- Kanama
  • 3 - Ilaçlar- Benzodiazepinler
  • 4 - Transjuguler intrahepatik portosistemik sant
    (TIPS)
  • 5 - Hipoksi

25
  • KLINIK
  • Sirozuna ait
  • Kas kitlesinde belirgin azalma,
  • Sarilik,
  • Asit,
  • Palmar eritem,
  • Ödem gibi klasik bulgulari görülebilir.
  • HEye ait olabilecek degisiklikler gözlenebilir.
  • Diurnal uyku düzeninde sapmalar (insomnia,
    hipersomnia),
  • Hareketlerde azalma, sabit bakis, apati
    gözlenebilir.
  • Koma erken safhada normal uykuya benzer.
  • Ilerledikçe agrili uyarana cevap alinamaz.
  • Çocuksu davranislar,
  • Çabuk sinirlenme,
  • Çevre ile olan ilginin azalmasi gibi kisilik
    degisiklikleri olabilir.
  • Bazen fetor hepatikus denilen özel bir agiz
    kokusu olabilir.
  • En tipik nörolojik anormallik flapping tremor
    (asteriksis) dur.

26
  • Klinik Olarak 4 Alt Grup Vardir
  • Preklinik (Subklinik hepatik ensefalopati-SHE)
  • Hastalarin dörtte üçünde nörolojik ve mental
    durum normaldir,
  • Fakat psikomotor testlerde bozukluk vardir.
  • Akut
  • Sariligi, asiti olan terminal dönemdeki bir
    hastada tetikleyici bir faktör olmadan da HE
    gelisebilir.
  • Kronik
  • Diyetteki protein miktarina bagli olarak
    ensefalopatide dalgalanmalar gözlenir.
  • Hepatoserebral dejenerasyon (myelopati)
  • Spinal korddaki organik degisiklige
    (demyelinizasyon) bagli olarak ilerleyici
    parapleji gelisebilir.
  • Epileptik ataklar ve demans gözlenebilir.

27
  • Klinik takipte kullanilabilecek evrelendirme
  • Evre 1
  • Konfüzyon, davranis degisiklikleri, psikometrik
    kusurlar.
  • Evre 2
  • Uykulu hal, uygunsuz davranislar.
  • Evre 3
  • Stupor, konusabilir, basit emirlere uyabilir,
    belirgin konfüzyon vardir, konusma zor anlasilir.
  • Evre 4
  • Koma (Kendi içinde Glasgow koma skalasi ile
    derecelendirilebilir)

28
  • TANI
  • Tani
  • Klasik klinik ve laboratuvar özelliklerin
    bulunmasi,
  • Mental durum degisikligi yapabilecek diger
    sebeplerin ekarte edilmesi,
  • Beyinde fonksiyon bozuklugu yapacak diger
    sebepler ekarte edilmesi, (hipoglisemi, üremi,
    elektrolit dengesizlikleri ve entoksikasyon
    gibi).
  • Kan amonyak seviyesi yükselmesi ile konulabilir.
  • Psikomotor testler
  • En sik kullanilan testlerden biri Reitan rakam
    birlestirme testidir.
  • Elektrofizyolojik testler
  • HE evresi ile ilgili olarak çesitli EEG
    anormallikleri mevcuttur.
  • Özellikle SHE yi teshis etmede degerlidir.
  • Bilgisayarli tomografi (BT) ve Manyetik rezonans
    görüntüleme (MRG)
  • Manyetik rezonans spektroskopi In vivo olarak
    noninvasif yolla beyindeki çesitli metabolitleri
    ölçebilecek bir metoddur.

29
  • TEDAVI
  • Akut veya kronik HE geriye dönebilir.
  • Hastalarin çogunda hepatosellüler fonksiyonun
    kötüye gitmesinde, Tetikleyici bir sebep tespit
    edilir ( 80de bulunmustur).
  • 1. Basamakta
  • Tetikleyici faktörler bulunup düzeltilmelidir.
  • 2. Basamakta
  • Kan amonyak düzeyi düsürülmelidir. (GIS kanama
    varsa nazogastrik lavaj, oral laktuloz / laktilol
    oral alamiyorsa enamalari),
  • Diyetteki protein alimi kisitlanmali,
  • Ilk 48 saatte laktuloza cevap yoksa oral neomisin
    verilmeli,
  • Benzodiazepin uygulanmissa flumazenil verilmeli.
  • Kronik tedavide
  • Tekrarlayici ataklarda ve SHE durumunda sürekli
    laktuloz uygulanmasi ve diyete uyum önemlidir.
  • Proteine toleransi iyi olmayan hastalarda
    bitkisel proteinler balik, süt ve etten
    edilenlere göre daha üstündür.

30
  • VI - ÖZEFAGUS VARIS KANAMASI
  • Özefagus varisleri karaciger sirozunda meydana
    gelen PH neticesi olarak ortaya çikarlar.
  • Sirozlu hastalarda olusan üst GIS kanamalarinin
    en sik sebebi özefagus varis kanamalaridir.
  • Siniflama
  • Grade 0 Özefagusta varis yok.
  • Grade 1Tek kolon halinde varis hava vermekle
    düzlesiyor.
  • Grade 2 Birden fazla sayida olan ve
    birbirlerinden normal mukoza ile ayrilan
    varisler hava vermek ile düzlesmiyor.
  • Grade 3 Çok sayida kümeler olusturan varisler
    hava vermek ile düzlesmiyor.

31
  • Özefagus Varislerinin Kanama Nedenleri
  • Bu konuda iki görüs vardir.
  • 1- Korozyon Hipotezi
  • Gastrik reflünün yaptigi zedelenme ile
  • Bu hipotez günümüzde pek kabul görmemektedir.
  • 2- Eksplozyon Teorosi
  • Varis duvarinin gerginligi belli bir kritik
    seviyeye geldikten sonra yirtilabilir.
  • Ilaveten
  • Nütrisyonel durumun kötü olmasi,
  • Koagülopati olumsuz etkiler.
  • NSAIIda varis kanamasini presipite edebilir
  • Bu ilaçlarin PHda kullanilmamalidir.

32
  • TEDAVI
  • Varis kanamalarinin yaklasik yarisi spontan
    olarak durur.
  • Ancak kanamaya bagli mortalite 50dir.
  • Varisi olan hastalar mutlaka tedavi edilmelidir.
  • Tedavinin Amaçlari
  • 1- Ilk kanamadan korunma (primer proflaksi).
  • 2- Tekrarlayan kanamalardan korunma (sekonder
    proflaksi).
  • 3- Akut kanamanin kontrolü
  • Tedavinin Prensipleri
  • Portal Basinci Azaltma
  • Farmakolojik tedavi.
  • Cerrahi santlar veya TIPS.
  • Varislerin Obileterasyonu ve Lokal Kontrolü
  • Balon tamponadi.
  • Endoskopik skleroterapi.
  • Endoskopik band ligasyonu.
  • Cerrahi devaskülarizasyon (transseksiyon, sugiura
    prosedürü)

33
  • 1- Primer Profilaksi
  • (Daha Önce Hiç Kanamamis Özefagus Varisi)
  • Primer proflakside ilaç tedavisi en uygun
    tedavidir.
  • Beta-bloker ve skleroterapinin kanamayi önleyici
    sonuçlari aynidir.
  • Ancak sekleroterapi morbitide ve mortaliteyi
    arttirdigi için primer proflakside tavsiye
    edilmemektedir.
  • 1- Beta-bloker ile tedavi
  • 2- Vazodilatör ilaçlar ile tedavi
  • 3- Kombine tedavi

34
  • 1- Beta-bloker ile tedavi
  • Propranolol ve Nadolol bu amaçla en sik
    kullanilan beta-blokorlerdir. Her iki ilacinda
    birine üstünlügü yoktur.
  • Doz 2x20 mg/gün olarak baslanir. 3-4 günde bir
    azaltilarak veya arttirilarak kalp hizini 25
    azaltincaya kadar titre edilir.
  • Kalp hizi 55/dak ve sistolik kan basinci 90 mmHg
    in altina inmemelidir. Ilaç bir kere baslaninca
    sürekli idame edilmelidir.
  • Yavas olarak kesilmelidir.
  • 2-Vazodilatör ilaçlar ile tedavi
  • Isosorbid-5 mononitrate (IS5MN) Kanamalarin
    önlenmesinde propranolol kadar etkilidir.
  • Fakat farkli olarak primer proflakside yasam
    süresini uzatmaz.
  • Beta-blokerlerin kontrendike oldugu hastalarda
    kullanilmalidir.
  • 3-Kombine tedavi
  • Ilk kanamanin önlenmesinde (primer proflaksi)
    beta-bloker IS5MN kombinasyonu, tek basina
    beta-blokerden daha etkindir,
  • Ayrica yeniden kanamalarin (sekonder proflaksi)
    önlenmesinde de skleroterapiden daha üstündür.

35
  • 2- Yeniden Kanamanin Önlenmesi (Sekonder
    Profilaksi)
  • Özefagus varis kanamalarinda yeniden kanama için
    bazi risk faktörleri mevcuttur. Bunlar
  • A - Erken kanama (lt6 hafta)
  • 1- Yaslt60
  • 2- Ilk kanamanin siddeti
  • 3- Böbrek yetmezligi olmasi
  • 4- Asit olmasi
  • 5- Endoskopide aktif kanama olmasi
  • 6- Varislerde red spot sign olmasi
  • 7- Varisler üzerinde pihti olmasi
  • B- Geç kanama (gt6 hafta)
  • 1- Karaciger yetersizliginin siddeti
  • 2- Asit olmasi
  • 3- Hepatoma olmasi
  • 4- Aktif alkolizm
  • 5- Varislerde ret spot sign olmasi

36
  • Propranolol ve skleroterapinin kombinasyonu tek
    basina skleroterapiden daha etkilidir.
  • Endoskopik Tedavi Yöntemleri
  • 1- Skleroterapi
  • Endoskopik olarak intra ve/veya perivarisyel
    yolla sklerozan maddeler (5 ethanolamin, 1-2
    polydocanol, ethanol, sodyum morrhuate) varis
    içine enjekte edilir.
  • Varislerde trombozisi provake edip fibrozis
    saglayarak varisleri yok eder.
  • Genellikle 7-10 günlük intervaller ile ortalama
    4-5 seans uygulanir.
  • Kanamasi durmus ve eradikasyon saglanmis
    hastalarda 6 ay ara ile kontrol edilip yeniden
    varis olusumu takip edilmelidir ve gerekirse yeni
    skleroterapi seanslari uygulanir.
  • Skleroterapinin distaji, ülser, özefageal darlik,
    perforasyon, kanama, sepsis, portal tromboz gibi
    ciddi komplikasyonlari vardir. Bu komplikasyonlar
    olgularin 3de öldürücü olmaktadir.
  • 2- Endoskopik Band Ligasyonu
  • Bu yöntemin etkinligi skleroterapiye esit hatta
    biraz üstün olup, komplikasyonlari skleroterapiye
    tercih edilmektedir.
  • Skleroterapi gibi endoskopik band ligasyonuda
    gastrik varislerde yeterli olmamaktadir.
  • Band ligasyonu 2 haftalik intervaller ile
    uygulanir ve genellikle her seansta 5-7 band
    konarak ortalama 3-4 seansda eradikasyon
    saglanabilir.

37
  • 3- Akut Kanamanin Kontrolü
  • Genel tedbirler ve sokla mücadele
  • Kan transfüzyonu
  • Balon tamponadi 45-90 hemostaz saglar.
  • Endoskopik girisimler
  • Skleroterapi 80 - 90 hemostaz
  • Band ligasyonu 80-90 hemostaz
  • Angiografik girisimler PTO 60-90 hemostaz
  • Medikal tedavi
  • A- Vazokonstriktörler
  • a- Vazopressin Basari orani 50
  • b- Somatostatin analogu (Ocreotide) Basari 80.
  • c- Dogal somatostatin basari orani 80
  • d- Terlipressin (Glipressin) Basari orani 80
  • B- Vazodilatörler
  • a- Organik nitratlar ISDN, nitrogliserin
  • C- LES de konstrüksiyon olusturan ilaçlar
  • a- Metoclopramide
  • b- Pentagastrin

38
  • PORTAL HIPERTANSIF GASTROPATI
  • (Konjestif gastropati, portal gastropati veya
    portal hipertansif gastropati)
  • Inflamasyonun eslik etmedigi gastrik mukozal
    kapiller ve submukozal venlerde dilatasyon ile
    karakterize tablodur.
  • Endoskopik görünümüne göre 4 evreye ayrilir
  • Hafif portal hipertansif gastropati
  • Evre 1- Gastrik mukozada yaygin yüzeyel
    kizariklik
  • Evre 2- Beyaz-sari retiküler çizgiler ile
    ayrilmis eritemli ve ödematöz mukoza alanlari
    (mozaik veya yilan derisi paterni)
  • Siddetli portal hipertansif gastropati
  • Evre 3- Mukozada ayri ayri veya daginik kiraz
    kirmizisi beneklenmeler
  • Evre 4- Mukozada yaygin kanama
  • En sik görülen klinik belirti kanamadir.
  • TEDAVI
  • Portal hipertansif gastropatinin etkin tedavisi
    portal basincin düsürülmesi ile mümkündür.
  • 1-Farmakolojik Beta-bloker ilaçlar
    (propranolol)
  • 2-Non-farmakolojik TIPS, Porto-sistemik sant
    operasyonlari, Karaciger nakli

39
  • PORTAL HIPERTANSIF KOLOPATI(PHK)
  • Klinik ve endoskopik olarak 2 grupta
    siniflandirilir
  • 1-Kolorektal varisler (en sik rektum ve sigmoid
    kolonda)
  • 2-Kolonik mukozal lezyonlar (vasküler spider,
    vasküler ektaziler, diffüz eritem ve friabilite,
    tek veya diffüz kirmizi noktalar, vasküler
    genislemeler)
  • Histolojik olarak kolon ve rektumda
    mikrosirkülasyonda belirgin dilatasyon, mukoza ve
    submukozada ödem mevcut olup inflamasyon yoktur
    veya çok azdir.
  • Tedavi
  • Cerrahi veya endoskopik yöntemler kullanilir.
  • Kolonik rezeksiyon, transanal ligasyon ve
    transendoskopik skleroterapi etkilidir.

40
  • VII- HEPATORENAL SENDROM
  • HRS genellikle sirotik kaynakli karaciger
    yetmezligi neticesi ortaya çikan fonksiyonel
    böbrek yetmezligi ile karakterize mortalitesi
    yüksek bir durumdur.
  • Eger böbrek, karaciger fonksiyonlari normal olan
    bir hastaya nakledilirse veya hastaya karaciger
    nakli yapilirsa renal fonksiyonlar çogunlukla
    normale döner.
  • Hepatorenal sendromda patogenez
  • 1-Sempatik Sinir S ve RAAS aktivitesi ve
    Endotelinler artmistir.
  • 2-Renal vazokonstrüksiyon nedeni ile renal kan
    akimi degismistir.
  • 3-Efektif renal plazma volümü azalmistir
  • 4-Renal korteks ile medulla arasinda santlar
    vardir
  • 5-GFR ve bunu takibende idrar volümü azalmistir.

41
  • Hepatorenal sendromun iki tipi vardir
  • Tip I Kisa zaman periyodunda (günler veya bir
    kaç hafta içinde) hizli ve ilerleyici BUN, serum
    kreatinin artisi ile karakterizedir.
  • Tip II HRS orta derecede ve yavas GFR azalmasi
    (serum kreatinin genellikle 2mg/dLden daha
    azdir) ile karakterizedir. HRS tip I den farki
    HRS tip IIde genellikle hepatik fonksiyonlari
    korunmus hastalarda gelisir.
  • TANI
  • Kesin tani koyduracak hiçbir test yoktur.
  • Uluslararasi asit klübünün hepatorenal sendrom
    tani kriterleri
  • Tani için yalniz asil kriterlerin olmasi
    gereklidir.
  • Yardimci kriterler tani koydurucu degil taniyi
    destekleyici özelliktedir.

42
  • Asil kriterler
  • 1- GFRda azalma, serum kreatinin 1.5 mg/dL veya
    24 saatlik kreatinin klerensinin 40 mL/dk dan az
    olmasi
  • 2- Sok, bakteriyel enfeksiyon, sivi kaybi ve
    nefrotoksik ilaçlar ile halen devam eden tedavi
    olmamasi.
  • 3- Diüretik kesilmesine ve 1.5L plazma
    genisleticisi ile plazma volum genisletilmesine
    ragmen renal fonksiyonlarda kalici düzelme
    olmamasi
  • 4- 500 mg/günden daha az proteinüri ve renal
    parankimal hastalik veya US ile kanitlanmis
    üropati olmamasi.
  • Yardimci kriterler
  • 1- Idrar miktarinin 500mEq/L den az olmasi
  • 2- Idrar sodyumunun 10mEq/L den az olmasi
  • 3- Idrar osmolitesinin, plazma osmalitesinden
    fazla olmasi
  • 4- Idrarda 50den daha az eritrosit olmasi
  • 5- Serum sodyum düzeyinin 130mEq/L den az
    olmasi

43
  • TEDAVI
  • Gastrointestinal kanama, asit, enfeksiyon,
    arteryel hipotansiyon ve dilüsyonel hiponatremisi
    olan sirotik hastalar HRS açisindan yakindan
    takip edilmeli ve renal parametreler serum
    elektrolitleri monitörize edilerek gerekli
    önlemler alinmalidir.

44
  • VIII - HEPATOPULMONER SENDROM
  • HPS, karaciger hastaliginin varligi, artmis
    alveoler arteriyel gradient (oda havasinda
    solundugunda) ve intrapulmoner vasküler
    dilatasyon komponentlerinden olusan bir tablodur.
  • Plevral efüzyon (20) ve akciger volümünde azalma
    da (55) bu tabloya eslik edebilir.
  • PATOGENEZ
  • Günümüzde HPSun kesin sebebi, nasil meydana
    geldigi tam anlamiyla bilinmemektedir.
  • KLINIK
  • Temel pulmoner semptom, dispnedir (20) .
  • Siyanoz
  • Hipoksi (60) PaO2lt60mmHg
  • Platipne (Dik durumda olusan solunum güçlügü)

45
  • TANI
  • Hepatopulmoner sendromda tani kriterleri
  • 1.Kronik KC hastaligi genellikle PHT ile
    komplike
  • 2.Arteriyel hipoksi PaO2lt60mmHg,
  • 3.Intrapulmoner vasküler dilatasyon Pozitif
    kontrast ekokardiografi veya 99mTcMAA akciger
    sintigrafisinde ekstrapulmoner radioizotop
    tutulumu
  • TEDAVI
  • Günümüzde HPSda basariyla uygulanabilecek tek
    tedavi karaciger naklidir.
  • Diger tedavi seçenekleri
  • Farmakolojik Octreotide, , Almitrine bismesylat,
    metilen mavisi.
  • Non-farmakolojik Spring-coli ile
    embolizasyon,TIPS, Karaciger nakli

46
  • IX- HEMATOLOJIK BOZUKLUKLAR
  • Sirozda meydana gelen hematolojik degisikliklerin
    baslicalari
  • Anemi,
  • Koagülasyon bozukluklari,
  • Hipersplenzim
  • Trombositopenidir.
  • HIPERSPLENIZM
  • PH ve portal kan akiminin obstrüksiyonu ile dalak
    büyür ve bazi kan hücrelerinin destrüksiyonu ve
    seketrasyonu artar.
  • Özelliklede lökosit, trombosit ve eritrosit
    sayilari azalir.
  • Splenomegali ve anemi, lökopeni, trombositopeni
    veya degisik kombinasyonlarinin ortaya çiktigi
    tabloya hipersplenizm denir.
  • Eger hastalarin KI incelenirse normoselüler veya
    hiperselüler dir.

47
  • Trombositopeni
  • Siroz hastalarinin 30unda ve ileri siroz
    olgularinin 70inde trombositopeni
    (lt100.000/mm3) olur.
  • Hastalarin çogunda trombosit üretimi normaldir
    fakat yasam süreleri kisalmistir.
  • Portal hipertansiyonu olan hastalarda dalakta
    primer olarak trombositler seketrasyona
    ugramaktadir (Hipersplenizm).
  • Spesifik tedavisi yoktur.
  • Eger trombositopeni, cerrahi bir girisime engel
    ise trombosit süspansiyonu veya kriyopresipitat
    verilebilir.
  • Tek basina splenektomi rutin olarak önerilmez.

48
  • VIII ENFEKSIYONLAR
  • Sirozda enfeksiyonu presipite eden faktörler
  • 1. Karaciger RES fonksiyonun bozulmasi.
  • 2. Hücresel immünitede bozukluk
  • 3. Defektif fibrinonektin yapimi
  • 4. Kompleman düzeyinde azalma
  • 5. Monosit ve makrofaj fonksiyonlarinda bozukluk
  • 6. Nötrofil fonksiyonlarinda bozukluk
  • 7. Opsonik aktivitede düsme
  • 8. Aerobik gr(-) bakteri florasinda artma
  • 9. Intestinal bariyer fonksiyonlarinda azalma
  • 10. Bakteriyel translokasyonda artma
  • 11. Kollateral dolasim
  • 12. Gastrointestinal kanamalar
  • 13. Fiziksel hareketsizlik
  • 14. Malnütrisyon
  • 15. Hipovolemi
  • 16. Tani ve tedavi amaci ile girisimlerin
    uygulanmasi
  • 17. Asiri kasinti

49
  • Sirozlu ve GIS kanamali hastalar nasokomial
    enfeksiyonlara daha yatkindir.
  • GIS kanamali sirotik olgular profilaktik
    antibiyotik tedavisine alinmalidir.
  • Sirozlu hastalarda bakteriyel enfeksiyonlarin
    tedavisinde karaciger için toksik olmayan üçüncü
    jenerasyon cefalosprorinlerin (cefotaxime,
    ceftriaxone, cefonicid) IV uygulanmasi tercih
    edilir,
  • Bunun disinda paranteral Aztreonam,
    amoksisilinklavilünik asit, oral olarak
    perfloksasin, siprofloksasin de kullanilabilir.

50
  • ÜRINER ENFEKSIYON
  • AKCIGER ENFEKSIYONU
  • YUMUSAK DOKU ENFEKSIYONLARI
  • BAKTERIYEMI
  • ENDOKARDIT
  • BAKTERIYEL MENENJIT
  • SPONTAN PLEVRAL SIVI ENFEKSIYONU (AMPIYEM)
  • HELICOBACTER PYLORI ENFEKSIYONU
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com