Beyaz Balina AYDIN - PowerPoint PPT Presentation

1 / 23
About This Presentation
Title:

Beyaz Balina AYDIN

Description:

... belki de Kaptan Jacques-Yves Cousteau'yla birlikte y zen; so uk sava n son sava s , bizim masal m z Ayd n n an s na sayg yla ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:106
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 24
Provided by: dshe56
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Beyaz Balina AYDIN


1
ses dügmesini açabilirsiniz
Beyaz Balina AYDIN (bizim masalimiz)
2
Beyaz Balina AYDIN (bizim masalimiz)
3
Bana Düs Hekimi deyin...
Aralarinda, Bana Ishmael deyin... diye baslayan
Moby Dickin de oldugu pek çok yasanmamis,
baskalarinin masallarini anlatiriz çocuklarimiza.
Ama nedense kendi yasanmis masallarimizi
unutmakla kalmayip, kalan izlerini de yok ederiz
kendi ellerimizle. Bu mavi beyaz belgeselde
sizlere, avuçlarimizdan kayip gitmis, bizim
masalimizi Beyaz Balina Aydinimizin her
kelimesi gerçek masalini anlatacagim. Bu dünyaya
sadece nefes almak, ya da nefsimi köreltmek için
gelmediysem atlayip, Hemingwayin Santiagosunun
degil, ama bizim ihtiyar balikçi Nuri Batmaz
Reisin,
bizim Moby Dickimizin memleketi - Gerzeye
gelmeliydim ve yazmaliydim miras kalmasi, ders
alinmasi gereken satirlari. Bu yerinde
yazilmasi gereken satirlari Aydinin, çoluk -
çocuk tüm Gerzelilerin kendisine verdigi tirsi
baliklarini- önce havada taklalar attirip, sonra
kuyruguna kadar yuttugu - gerisini de püskürtüp
attigi, sirtüstü keyifle yüzüp, burnunda top
sektirdigi kiyida, heykeli artik sökülmüs,
mermere kazili tanitici bilgisi silinip atilmis
eski Beyaz Balina Parkinin az ötesinde, balikçi
aglarina oturmus, tahta bir hamsi sandiginin
üzerinde, pat pat motor ve marti sesleri
arasinda, bombos bir denize bakarak yaziyorum.
4
25 Ocak 1992 günü, Gerzenin Gürzüvet (Yenikent)
mevkiinde, ilk Mehmet Izmirli görmüstü onu ve -
yunus dese, yunus degil kocaman, sirtinda
yüzgeci olmayan beyaz bir balikla burun buruna
gelince çok korkmustu. Aglarini birakip kaçarak
kiyiya varmis, balikçilara gördügü canavari
anlatmisti. Belediye Baskani Doktor Durmus
Çetine de haber verilmis Balikçi Riza Eyice,
yanina balikçi Yat Kemali (Kemal Özdemir) ve
Yilmaz Akçaoglunu da alarak motorla bu koca
beyaz baligin yanina gitmislerdi. Idemlide
(Kuruçayda) yanina varinca, yemesi için tirsi
baligi ata ata kiyiya kadar takip ettirmisler ve
Gerze Limanina sokmuslardi. Yat Kemal, balikçi
barinaginin vazgeçilmez simasi, zeka engelli
sisman Aydina benzetmisti onu ve baliga adini
koymustu AYDIN.
5
Aydin artik limandan çikmaz olmustu. Çoluk -
çocuk herkesin sevgilisiydi. Sünger
yumusakligindaki beyaz basini sevdiriyor, pullu
balik yemiyor ama kendisine ikram edilen tirsi,
uskumru, kolyoz gibi pulsuz baliklari önce havada
takla attirip basindan yarisina kadar yutuyor,
gerisini de üflüyordu. Gerzeliler islerini
güçlerini birakmislardi herkes Aydinla oynayip,
onu besliyordu. Sabah gün dogar dogmaz herkes
solugu limanda aliyordu. Zamanin belediye
baskani Dr. Durmus Çetin de Aydina sahip çikmis,
bakimi için Tarim Bakanligi Ilçe Müdürlügünden
Vehbi Usluyu vazifelendirmisti. Aydin öyle cana
yakindi ki, ilçede Aydinla oynamayan, onunla
fotograf çektirmeyen yok gibiydi. Günde kirk
kilo balik yedigi için, balikçilar kendi
baliklari bitince gidip Balik Halinden
ceplerindeki üç kurus parayla balik alarak onu
besliyorlardi. Hatta ona zarar gelmesin diye
kiyiya ag bile kurmuyorlardi. Ilçede bir
seferberlik havasi vardi Aydinin beslenebilmesi
için banka subelerinde hesaplar açiliyor, para
toplaniyordu.
6
Bu arada Aydinin bilgileri de olusmaya
baslamisti. Aydin Ukraynanin Sivastopol
Limanindan gelmis Beluga türü (Delphinapterus
leucas) bir beyaz balinaydi. Zaten Beluga,
Rusçada beyaz anlamina gelen Bielodan
geliyordu. Rus Büyükelçiliginin açiklamasina
göre, Rusya Bilimler Akademisine bagli
Hayvanlar Evolüsyon ve Morfolojisi Enstitüsünün
arastirma havuzundan kaçmisti. Asil adi
Tishkaydi ve sekiz yasindaydi. Ingilizlere göre
de, canli mayin tasiyicisi olarak
yetistirildigi Kazachi Koyundaki askeri tesisten
firar etmisti oradaki rütbesi de
Çavustu. Sivastopole, Rusya ile Japonya
arasindan, Kuzey Buz Denizindeki Bering
Bogazindan getirilmisti. 19 Eylül 1991de
muazzam bir yagis ve sel sonrasinda dolfinaryumun
(yunusevinin) parçalanmis kafesinden kurtularak,
yine Beluga türü baska bir balina Karadenizde
özgür kalmisti. Arkadasi büyük ihtimalle yolda
ölmüs, ondan hiç haber alinamamisti. Büyük firar
sonucunda yalniz kalan Aydin ise neler yaptigi
belirsiz aylardan sonra, 275 Mil güneydeki Gerze
kiyilarina ulasmis yoksul ama simsicak bir halk
ile karsilasmisti. Sinop Su Ürünleri Yüksek
Okulu ögretim üyesi dalgiç Yasar Tarakçi ve
ekibinin incelemesi sonucu Aydinin boyunun 4,5
metre, gövde genisliginin 2 metre oldugu, agzinda
da 12si üst, 12si alt çenede, toplam 24 disinin
oldugu tespit edilmisti.
7
O kadar benimsemisti ki Gerze kiyilarini ve
halkini, kiyidan Aydin denince bakiyor,
birisinin elinde naylon posetin içinde bile olsa,
balik gördügü zaman hemen yüzerek yanina
geliyordu. Kendisine balik verildiginde taklalar
attirip baligi agzina aldiginda yükseldigi suya
hemen gömülmüyor, balik hala agzinda dururken
önce basinin ya da gerdaninin oksanmasini
bekliyor, ancak ondan sonra baligi yutuyordu.
8
Kendisine top atildigi zaman gidip agzinda topu
getiriyor tekrar atilmasi, gidip tekrar
getirebilmesi için agziyla sikistirarak topu
atana firlatiyordu.
9
Balikçi teknelerine eslik ediyor, beline kadar
suyun üstüne çikip ambarlarinda balik olup
olmadigina bakiyordu. Teknelere eslik ederken
bazen sirtüstü bazen de yan yan yüzüyor,
özellikle Vehbi Uslu teknedeyse gözünü ondan hiç
ayirmiyordu. Artik kaniksandiginda Gerzeliler
günlük hayatlarina devam ederken, o limanda ya
sirtüstü yüzüyor ya da topla oynuyor bu normal
bir durum oldugundan kimse dönüp de bakmiyordu.
Kendisine bir yer bellemisti, gece olunca
kiyidaki o sig sulara gelip sirtüstü yatiyordu.
Aslinda kara kökenli bir memeli oldugu için on
dakikada bir uyaniyor, su üstüne çikip nefes
aliyor, sonra yeniden sirtüstü on dakikalik
uykusuna yatiyordu.
10
Dr. Durmus iki elemanini görevlendirmisti Ali
Arikan ve Saadettin Bas, onu belli araliklarla
sahilde bir yere götürüp araç yikar gibi köpürte
köpürte yikiyorlardi. Küçük bir ilçede
yasananlar, anlatilsa inanilmayacak bir masal
degildi de neydi bir ilçenin, bir ülkenin basina
kaç defa böyle bir hadise gelebilirdi
ki? Aydinin söhreti önce tüm yurda, ardindan da
dünyaya yayilmisti. Gerzede yasananlar tüm
ülkenin gündemine oturmustu. Zenginiyle,
yoksuluyla, çocuguyla, büyügüyle tüm ülke
Aydinla yatiyor, Aydinla kalkiyordu. Aydina
turlar düzenleniyor, Urfaya askerlige gidene
Balina Aydinin memleketinden misin? diye
soruluyordu. Gerze televizyoncusundan
gazetecisine Ingiliz, Ispanyol, Amerikan,
Kanadali, Fransiz, Japon gibi pek çok yabanci
basin mensubuyla, memeli hayvan uzmanlari,
Greenpeace gibi çevre örgütü üyeleri, balik
sesinde frekans vererek Aydini kilometrelerce
öteden çagiran bilim adamlariyla dolmus, oteller
adam almiyordu. Insan kulaginin da duyabildigi
frekansta çikarttigi seslerden dolayi beyaz
balinalara denizin kanaryalari da deniyordu. Bu
arada çektigi görüntüleri gönderecegine söz verip
izin alarak günlerce çekim yapanlardan daha sonra
ne bir ses, ne de seda duyulacakti.
11
Dönemin basbakani Süleyman Demirel ve bakanlar
kurulu kabine toplantisinda Aydinin korunmasi
ve Türkiyede yasamasi için üniversiteler ve
uluslararasi kuruluslarla temas karari aliniyordu.
Ve Aydin paylasilamiyordu Ingilizler Aydini
almak için yirmi bes bin pound vermis ve belediye
baskani Dr. Durmus da parayi aynen geri
göndermisti. Ingilizler deniz suyu 16 derece
santigrati geçerse Aydin ölür diyorlar, bir
yandan da Ruslari kolluyorlardi. Aydin kim balik
verirse onun pesinden gittigi için, bir keresinde
balik verile verile Sinopa kadar götürülmüs Dr.
Durmus da hemen onu yikayan belediye görevlileri
Ali ve Saadettini görevlendirip tekneyle gizlice
Sinopa göndermisti. Aydin çagrilip teknenin
yanina geldiginde, durumdan süphelenen Sinoptaki
Sahil Güvenlik gemisi yanlarina gelmis Aydin da
teknenin altina saklanmis, daha sonra onlarla
birlikte Gerzeye dönmüstü.
12
Aydini beslemek ve korumakla görevli olan Vehbi
Uslu ve Rasim Kaya, muntazam olarak her sabah
0800 0900 arasi ismiyle Aydini çagiriyor,
basini sevip yirmi kilo balik veriyordu. Gerisini
balikçilar ve halk verse de Vehbi Bey, Aydina
olur olmaz yiyecek verenlere engel oluyordu
zaten Aydin, kötü niyetle verilmis yiyecegi
verenin suratina tükürüyordu. Bazi geceler
kendisine raki veren bile olmustu. Bir keresinde
de basinda bir darbe izi görülmüstü. Kimbilir
belki de barbun agi parçalanan, avi dagilan bir
balikçinin öfkesinin kurbani olmustu. Bu arada
Aydini istemeyenler, ülkenin ekonomik durumunun
kötülügüne isaret ederek zikkimin kökünü yesin
basligiyla köse yazisi yazan gazeteciler de
vardi. Bazi açikgözler de önce Aydinin karnini
doyurup, sonra da agzina muhtelif markalarin
deterjan kutularini koyarak beyazligimi falanca
deterjana borçluyum sloganiyla çekim yapiyor
ilgileneceklerini sandiklari deterjan
üreticilerinin kapilarini çaliyorlardi. Kimisi
de balik veriyor gibi yapip, vermiyor Aydini
küstürüyordu. Böyle durumlarda Gerzeliler
dayanamayip Dariltma Aydini çabuk ver sunu
diye bagiriyorlardi.
Gerzeyi dünya tanimisti. Gerze dünyaya adini
daha önce de 13 Subat 1956daki Büyük Gerze
Yanginiyla duyurmustu. O tarihte siddetli lodos
eserken,
dogudaki Lodos Limani tarafinda bir hanimin
yaktigi sobayla baslayan yangin bütün Gerzeye,
tümü ahsap olan evlerine siçramisti. Bu yangini
gören o zamanin çocuklari balikçi Nuri ve Recep
Batmaz kardesler, bana tutusan güvercinlerin, bir
damdan ötekine yangini nasil siçrattigini
anlatmisti. Daha sonra Gerze sil bastan yeniden
yapilmis otuz alti sene sakin bir hayat
yasamisti. Recep Reisin gözleri yillar sonra
1990da, rüzgar adasi Gökçeada açiklarinda
karides yemege gelmis otuz metrelik iki balinayi
da görecekti.
13
Aydinin ünü öyle dallanip budaklanmisti ki
kafasina elini sürenin çocugu olacagina inanan
hanimlar bile Gerzeye akin etmeye
baslamisti. Bu arada Kanadadaki Dünya
Hayvanlari Koruma Dernegi yetkilisi Michael
OSullivan, Aydini kuzey denizlerine tasimak
için havuzlu bir uçak göndermeyi teklif ediyordu.
Derken kara haber geldi. Ukraynalilar
balinalarini ülkelerarasi hukuk maddelerine
dayanarak geri istiyorlardi. Yer yerinden oynadi
Aydin ganimet statüsüne dahi sokulmak istendi
ama olmadi, olamadi, karsi konamadi. Dünyanin
çesitli ülkelerinden gelmis balina uzmanlari,
uluslararasi deniz hukukçulari, medya ve çevre
örgütleri mensuplari, turistler, otellerde yer
kalmadigi için evlerde konuk edilirken, yunuslara
takilmis Aydin belki çiftlesme içgüdüsüyle, belki
de Ruslardan kaçtigi için Fatsa
kiyilarindaydi. O siralarda Paul Mc Cartney
Aydinin geri verilmemesi, yeniden 20X40 metre
ebadinda bir havuza
hapsedilmemesi için Gerzede konser vermeyi
planliyor, Prens Charles Ingilterenin Ankara
Büyükelçisinden Aydinin Ruslara verilmemesi
için girisimlerde bulunmasini istiyor, yedi bin
Gerzeli Aydinin gitmemesi için pankart açip
yürüyor, imza kampanyalari düzenleniyordu. Bir
yanda Türkler, bir yanda Aydinin kendilerine
verilmesini isteyen, alamazlarsa hiç olmazsa
Türklerde kalmasini isteyen Ingilizler ve öteki
yanda Ruslar nerdeyse Gerzede üçüncü dünya
savasi çikacakti.
14
Bu arada Gemlikte de bir beyaz balina bulundugu
bunun Aydinla birlikte havuzdan kaçan diger
balina oldugu, adinin da Ahu kondugu haberleri
ortaligi kasip kavurdu Ingilizler onun da pesine
düstüler. Sonra balinanin erkek oldugu
anlasilinca adi Ali oldu ama daha sonra Aliden
ses seda duyulmadi.
Su iki buçuk aya neler sigmisti ve korkulan gün
gelmisti. Mümtaz Soysal Açi kösesinden bas bas
Dolfinaryum yapilsin diye bagirirken ve Aydin,
Ramazan Bayraminin kartpostallarinda yer
alirken, 6 Nisan 1992 Pazartesi yani bayramin
ikinci günü, havuzlu, CYC-1031 borda numarali
Irbis gemisi Giresunun Espiye Ilçesi açiklarina
geldi.
15
Aydini alacaklardi güya o kendi basina
dönemezdi, onu Sivastopoldeki sevgilisi Laspida
Marsanin yanina götüreceklerdi. Bir yandan
Greenpeace üyeleri Aydini vermemek için karsi
koyarken, Aydin da var gücüyle direniyordu. Bu
gemidekiler Ali ve Saadettin degildi. Ruslara
1,5 saat direndikten sonra, bilimsellikle hiç
ilgisi olmayan vahsi bir sekilde basindan kement
geçirilip kuyrugundan sikistiriliyor sonra da
brandayla gemiye alinmaya çalisilirken kuyrugu
geminin bordasina çarpip yaralaniyordu. Manzaraya
yürek dayanacak gibi degildi. Sonunda karga
tulumba geminin havuzuna kondu ve Aydin, Rus
ekip basi Lev Mukametova teslim edilmis olarak,
çocuklarin kanmayacagi gerekçeler arasinda,
gerisinde bombos bir deniz, sahilinde gözü yasli
bir halk, Karadenizin kuzeylerine, kaçtigi
havuzuna dogru gözden kayboldu.
16
Derken Aydin yeniden kaçti. 14 Nisan 1993te,
Sivastopole kendi basina dönemeyecegi için
almaya geldiklerini söyleyenlere inat yeniden
yuvasina, sevdiklerine, sevildiklerine, Gerze
kiyilarina vardi. Zaten degil Sivastopole
Kuzey Buz Denizine de götürülseydi belki
gökteki yildizlara, belki de deniz yildizlarina
bakarak okyanuslari asacak, perisan ama mutlu,
yine Gerzeye varacakti. Müthis bir mutluluk
yeniden yasandi. Ama bu uzun sürmedi. Balik
avlama yetenegi olmayan Aydin, bir buçuk tonluk
gövdesini yeterince doyuramayinca balikçi
aglarina ve içindeki baliklara dadandi. Yiyecek
bulabilmek için ortadan kayboluyor uzun süre
kendisinden haber alinamiyordu. 18 Temmuz
1993te Gerzede, Gerze Festivali
baslayacakti. Orkestra yerini almis, halk limana
toplanmisti. Saat tam 1700de birden bir
çalkalanma oldu Aydin festivale gelmisti. Uzun
süredir kayipti, büyük bir cosku yasandi. Aydin
limanda turlar atti, herkes basini sevdi, müthis
bir festival baslamisti, herkes çok mutluydu.
17
Hani Aydin, ancak 0 16 derece santigrat
isisindaki sularda yasabilir, bu yüzden yaz
gelince Gerzede ölür gerekçesiyle Ruslara geri
verilmisti ya bunun aksini ispat
ediyor, Temmuzun tam ortasinda, yani suyun en
sicak zamaninda, Gerzenin en kalabalik günü -
limanin en kalabalik aninda geliyor adeta beni
göndermeyin, ben sizinle bu deniz suyu
sicakliginda da yasayabilirim diyordu. Aslinda
bunun bir elveda oldugunu kimse bilmiyordu.
18
Gece olunca Aydin ortadan
kayboldu. Aydin gitti ve bir daha hiç
gelmedi masal bitmisti...
19
Kaybolusu hakkinda kimisi çok kötü, türlü
rivayetler çikti büyük bir balik ölüsü
bulundugunda çagrilan belediye baskani Dr. Durmus
Çetin, onun kesinlikle Aydin olmadigini
söyledi. Limanin girisine Aydinin heykeli
dikildi. Heykelin altindaki mermere de Aydinin
gelis gidis tarihleri ve buruk öyküsü yazildi.
Bir de Beyaz Balina Parki yapildi. Gözü yasli
Gerzeliler festivalden sonra sembolleri olmus
Aydini sadece soyut denebilecek bir heykelde
görmeye basladi.
Ve aradan yillar geçti. Pek çok degerimize sahip
çikilamadigi gibi, bir masala da sahip
çikilamadi ve heykel önce yerinden kaldirilip
baska bir yere alindi, daha sonra da Gerzenin
yikilan güzelim sadirvani gibi, heykel de
kaidesindeki yazilariyla birlikte sökülüp atildi.
Sanki Aydin hiç gelmemisti, sanki bir düs bize
hiç ugramamisti, sanki çoluguyla çocuguyla tüm
ülke bir masalla yatip, kalkmamisti. Yirminci
yüzyilin sonlarinda, bu ülkenin bir limaninda
sirtüstü yatan, belediye görevlilerince bir
kösede yikanan, adi söylenince dönüp bakan,
çocuklarin basini sevip okullarina gittikleri bir
balinanin ardindan, degil çevrilen tek kare
film bir kusak sonraya aktarilacak ne tek
çizgi, ne tek satir kalmisti.
20
Simdi Gerzenin bütün sokaklari yine denize
çikiyor, Riza Eyice ne yazik ki rahmetlik
oldu, Balik Halinde tirsi baliklari
müsterilerini bekliyor, hirsizlik olmadigi için
yikanmis halilar haftalarca disarida
kalabiliyor, evlerin kapilari kilitlenmiyor. Yanm
is odun kokulari arasinda herkesin
selamlastigi, vefat edenin isminin ya da aranilan
kan grubunun meydanda anons edildigi, son derece
mütevazi bir yasam akip gidiyor. Bir masala adi
verilen sisman Aydin ise bir elinde sogan, bir
elinde ekmek hala balikçi barinaklarinda, Yat
Kemalin yaninda oturuyor, Nuri Reisin tek göz
evinde de hala her ögün balik yeniyor. Ama
bence, Gerze ve sevgi dolu halki, bunca
yasanmisliktan, bunca kopartilmisliktan, bunca
unutturulmusluktan sonra, devletten
öncelikle Sahalin Adalarindan, Bering
Bogazindan, ya da Grönlanddan, uluslararasi
anlasmalara uygun bir yöntemle, biri erkek, biri
disi, iki tane Beluga cinsi beyaz balina
getirmesini, Gerze Limaninin bir kisminin
Dolfinaryuma dönüstürülerek onlara tahsis
edilmesini ve dünyada esi benzeri olmayan bir
masali kaldigi yerden baslatip, Gerzenin
degismek üzereyken ucundan döndügü makus talihini
kökten degistirmesini bekliyor.
21
Sadece Gerzelilerin degil, tüm ülkenin içinde
sicacik bir ates olmus simdi baska bir alemin
derin mavilerinde, kimbilir, belki de Kaptan
Jacques-Yves Cousteau'yla birlikte yüzen soguk
savasin son savasçisi, bizim masalimiz Aydinin
anisina saygiyla...
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
22
Ne yazik ki bu yaziya, elimde mevcut olmasina
ragmen,Aydinin, Gerze Limaninin, Beyaz Balina
Parkinin, Gerze halkinin fotograflarinin çok
daha fazlasini zamanin gazete küpürlerinin ve
ilgili köse yazilarinin tümünü koyamiyorum. Basta
bilgi okyanusundan bildiklerini cömertçe
aktaran ve bana bilgi verecek dostlariyla tek tek
tanistiran Nuri (Batmaz) Reise,
(http//www.ergir.com/saatli/baliga_sarmak.htm), D
r. Durmus Çetine, fotograf arsivlerini bedelsiz
paylasan Foto Fevzinin mahdumlari Cemal ve Arif
Kalafata, konuyla ilgili sakladigi bütün gazete
küpürlerini armagan eden Ali Karasoya, Vehbi
Usluya, (Yat) Kemal Özdemire, Yilmaz
Akçaogluna, Recep ve Erdal (Batmaz)
Reislere, Senol Acara, Hakki Çobana, Ali
Basara, rahmetli gazeteci Hasan Sayarin esi
Zehra Sayara, Cemalettin Saatçiogluna, her
konuda kosturan, canu gönülden yardimci olan tüm
Gerze halkina ve Aydin Topal kardesimize, ayni
canu gönülle tesekkür ederim...
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
( bu sunum düz yazi olarak http//www.ergir.com/b
eyaz_balina_aydin.htm adresindedir)
23
diger düs hekimi belgeselleri "Piknik" - Tuna
Caddesi, 1/A, Yenisehir, Ankara düs hekimi 4
gtgtgt "Piknik" - 2 yalniz agaç / düs hekimi - 5
kitabindan Atatürk'ün Ankara'daki Son Günü
yalniz agaç / düs hekimi - 5 kitabindan Kuzguncuk'
ta Bir Çocuk yalniz agaç / düs hekimi - 5
kitabindan yalniz agaç (yayinlanmamis) biraz
lili marleen, biraz von papen, biraz cicero,
biraz ankara... yalniz agaç / düs hekimi - 5
kitabindan Tom Sawyer ve Huckleberry Finn Ipek
Yolu'nda yalniz agaç / düs hekimi - 5
kitabindan Muhabirimiz Ahmed Zogu yalniz agaç /
düs hekimi - 5 kitabindan dogum yili 1917
yalniz agaç / düs hekimi - 5 kitabindan ANKARA -
1920'ler ve Ötesinden, Beriye... düs hekimi - 4
kitabindan bir Dünya masali akarsu / düs hekimi
- 2 kitabindan baliga sarmak akarsu / düs
hekimi - 2 kitabindan küçük Pertev   düs hekimi -
3 kitabindan
Küçük Asya'nin Bin Yüzü Ankara kitabinda da yer
almaktadir
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
ÇINAR YAYINLARI 0 212 5287140 http//www.cinaryay
incilik.com.tr
Müzik Big Blue Overture LE GRAND BLEU (Eric
Serra)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com