DEGERLERIMIZ - PowerPoint PPT Presentation

1 / 44
About This Presentation
Title:

DEGERLERIMIZ

Description:

DE ERLER M Z nite r n Dosyas Sunumu Ferhat YILDIRIM nite zeti T rk toplumu olarak hangi de erlere sahibiz? Bizi biz yapan de erler nelerdir? – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:176
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 45
Provided by: PERF154
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: DEGERLERIMIZ


1
DEGERLERIMIZ
  • Ünite Ürün Dosyasi Sunumu
  • Ferhat YILDIRIM

2
Ünite Özeti
  • Türk toplumu olarak hangi degerlere sahibiz? Bizi
    biz yapan degerler nelerdir? Bu degerlerimizi
    nasil korumaliyiz? Gibi sorulara cevaplar
    bulacagiz.

3
DEGERLERIMIZ
  • Ürün Dosyasi Sunumu
  • Zeynep YALÇIN

4
BIZI BIZ YAPANLAR
  • Bu çalismada Atatürkü,kendi sözlerinden yola
    çikarak bir kez daha taniyacagiz.

5
  • Atatürk Diyor ki

6
   Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim
ve basarmaya çalistiklarim ortadadir. Benden
sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel
mihver üzerinde akil ve ilmin rehberligini kabul
ederlerse, manevî mirasçilarim olurlar.
7
  • Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-i kati,
    hiçbir dogma, hiçbir donmus ve kaliplasmis kural
    birakmiyorum. Benim manevî mirasim, ilim ve
    akildir. Benden sonrakiler, bizim asmak zorunda
    oldugumuz çetin ve köklü müskülât önünde, belki
    gâyelere tamamen eremedigimizi, fakat asla taviz
    vermedigimizi, akil ve ilmi rehber edindigimizi
    tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor,
    milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve
    bedbahtlik telâkkileri bile degisiyor. Böyle bir
    dünyada, asla degismeyecek hükümler getirdigini
    iddia etmek, aklin ve ilmin gelisimini inkâr
    etmek olur.

8
   Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya
unutturmak isteyen gayretler belirebilir.
Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler
çikabilir. Hatta bunlar, benim yakin bildigim ve
inandiklarim arasindan bile olabilir. Fakat,
ektigimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler
ki bu fikirler, Hint'ten, Misir'dan döner dolasir
gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.
9
  •    Pekâlâ bilirsiniz ki benim bütün hayatimda bu
    ana kadar güttügüm gaye, hiçbir vakit kisisel
    olmamistir. Her ne düsünmüs ve her neye girismis
    isem, daima memleketin, milletin ve ordunun adina
    ve menfaatine olmustur. Hiçbir zaman sahsimin
    üstünlügünü ve sivrilmemi göz önüne almamisimdir.

10
Ben vazifemin bitmedigini, yüklendigim
sorumlulugun da yüksek ve çetin oldugunu
anliyorum.
  • Arkadaslar, bu vazife bitmeyecektir ben toprak
    olduktan sonra da devam edecektir! Ben seve seve,
    sevine sevine bütün varligimi bu kutsal vazifeye
    verecegim ve onun yüksek sorumlulugunu
    yüklenmekle mesut olacagim. Vazifeme basari ile
    devam edebilecegim. Çünkü büyük milletimizin kalp
    ve vicdaninda bana karsi sarsilmaz bir güven ve
    itimat tasimakta oldugunu görüyorum. Bu benim
    için büyük kuvvettir, büyük yetkidir.

11
  • Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak
    olacaktir fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza
    kadar yasayacaktir.

12
  • SEN VARSIN ATATÜRK'ÜM HER SEYIMIZDE
  • Bu gün yatagimdan hür kalkiyorsamEkmegim ak
    suyum berraksa,Agaçlar çiçek açiyorTopraklar
    isinabiliyorsa,Sesim gür çikiyorÖzgür özgür
    bakabiliyorsam,Sen varsin gözbebeklerimdeSen
    varsin Atatürk'üm sen varsin.
  • Yazabiliyorsam gönlümce Okuyabiliyorsam...
    Kazabiliyorsam topragimi Gün isiginda çapa
    kürek elde, Çalisabiliyorsam gece gündüz Ekip
    biçebiliyorsam dilegimce, Sen varsin yüregimde
    Sen varsin Atatürk'üm sen varsin.
  •                          M. Esat TOZKOPARAN

13
  • BÜYÜK ÖLÜLERE MATEM GEREKMEZ,FIKIRLERINE
    BAGLILIK GEREKIR.

14
TÜRKÇEMIZ
CAN EVIMIZ
HAZIRALYAN FERHAT YILDIRIM
15
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ( ATAMIZ )
TÜRKÇE ASIKLARI
MEHMET AKIF ERSOY ( ISTIKLAL SAIRIMIZ )
OKTAY SINANOGLU ( TÜRK DEHASI )
16
TÜRKÇE, Ural-Altay dil ailesine bagli Türk
dillerinde bulunan genel diller toplulugudur.
Bünyesinde Oguz, Uygur, Kipçak, Ogur, Sibirya ve
Argu adli bes adet grup bulundurur.5 En çok
kullanilan dili Türkiye Türkçesidir. Türkiye
Türkçesi Türkiye, Kibris, Irak, Balkanlar, Orta
Asya ve Orta Avrupa ülkeleri basta olmak üzere
genis bir cografyada konusulmaktadir. Türkiye
Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Kuzey Kibris Türk
Cumhuriyeti1 ve Kibris Cumhuriyeti'nin
kurumsal Romanya, Makedonya, Kosova ve Irak'in
ise taninmis bölgesel dilidir. Bulgaristan'da ise
bazi bölgelerde konusulmaktadir. Türkçe, farkli
lehçelere ayrilmis bir dildir.
17
NASRETTIN HOCA
  • Ünite Ürün Dosyasi Sunumu
  • Zehra POLAT

18
Nasreddin Hoca
  • Nasreddin Hoca 13. yüzyil Anadolusunda
    yasadigina inanilan bir halk bilgesinin adi olup,
    en önemli fikra kahramanidir.
  • Yaziya geçirilmis ilk Nasrettin Hoca hikayesi
    1480 tarihli Sari Saltuk'un hayatini anlatan
    Ebul Hayr Ruminin Saltuknamesi'de
    bulunmaktadir. Fatih Sultan Mehmet'in oglu Cem
    Sultan'in sehzadeligi esnasinda verdigi talimat
    üzerine tarafindan Saltukname yedi senelik bir
    çalisma sonucunda Türk sözlü geleneginden
    toplanarak 1480 yilinda tamamlanmis ve
    kitaplastirilmistir. de baslamis ve tahsilinin
    sonunda babasinin yerine köyünde imamlik yilinda
    vefat ettigi seklindeki rivayet göz önüne
    alinirsa, onun, Selçuklular devrinde yasadigini
    ve Timur Han ile görüsmedigini dikkate almak
    gerekir

19
Nasrettin hoca ile ilgili bir çok fikra vardir
20
Fikralarda
  • Baklava Hoca aksamleyin eve dogru yururken,
    baklava seven bir koyluyle karsilasir. -Hoca,
    kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi
    baklava goturuyordu... -Beni ilgilendirmez!
    -Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu. -O
    zaman seni ilgilendirmez!

21
Nasrettin Hoca Kimdir?
  • Türk halk bilgesi. Halk dilinde, duygu ve
    inceligi içeren, gülmece türünün öncüsü
    olmustur.Eskisehir'in Sivrihisar Ilçesinin
    Hortu yöresinde dogdu, Aksehir'de öldü. Babasi
    Hortu köyü imami Abdullah Efendi, annesi ayni
    köyden Sidika Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da
    medrese ögrenimi gördü, babasinin ölümü üzerine
    Hortu'ya dönerek köy imami oldu. 1237'de
    Aksehir'e yerleserek, Seyyid Mahmud Hayrani ve
    Seyyid Haci Ibrahim'in derslerini dinledi, Islam
    diniyle ilgili çalismalarini sürdürdü. Bir
    söylentiye göre medresede ders okuttu, kadilik
    görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayi
    kendisine Nasuriddin Hâce adi verilmis, sonradan
    bu ad Nasreddin Hoca biçimini almistir. Onun
    yasamiyla ilgili bilgiler, halkin kendisine olan
    asiri sevgisi yüzünden, söylentilerle karismis,
    yer yer olaganüstü nitelikler kazanmistir. Bu
    söylentiler arasinda, onun Selçuklu sultanlariyla
    tanistigi, Mevlânâ Celâleddin ile yakinlik
    kurdugu, kendisinden en az yetmis yil sonra
    yasayan Timur'la konustugu, birkaç yerde birden
    göründügü bile vardir.

22
TÜRK MÜZIGI
HAZIRLAYAN NURHAN CALAP
23
ISLAMIYET ÖNCESI TÜRK MÜZIGI
  • Türklerin Islâmiyeti kabulünden çok
    önceleri dini törenleri yöneten saman ya da kam
    elinde belirli sesler çikaran demir parçalarinin
    bagli bulundugu bir degnekle toplulugu
    etkiliyordu.Bu törenlerde davul ve kopuzunda
    önemli bir yeri vardir.

24
SELÇUKLULARDA MÜZIK
  • Selçuklularda da müzige büyük önem
    verilmistir.Ozanlari ve kopuzculari olmayan
    hiçbir Selçuklu ordusu yoktur.
  • Eski Türk saraylarinda ve ordugahlarinda
  • musiki takimlari 9 kök denilen eserleri her
    gün çalardi.

25
OSMANLILARDA MÜZIK
  • Osmanlilar döneminde müzik ,halk müzigi ve klasik
    Türk müzigi diye ikiye ayrilir.

26
TÜRK HALK MÜZIGI
  • Türk halk müzigi örnekleri genelde sözlü
    olmakla beraber,sözsüz dans müziklerini de
    içerir.
  • Halk müziginin ölçülü olanina kirik
    hava,ölçüsüz olanina uzun hava denir.
  • Uzun havalar bozlak,türkmani,hoyrat,divan
  • adini alir.
  • Kirik havalar ise kosma,yigitleme,güzelleme
    ve taslama adlarini alir.

27
KLASIK TÜRK MÜZIGI
  • Topkapi Sarayinda,Enderun Musiki Mektebi ve özel
    mesk hanelerde egitime geçilmesiyle Klasik Türk
    Müzigi iyice belirgin hale gelmistir.Klasik Türk
    Müzigi Dede Efendi ve Zekai Dedeye kadar
    uzanan dizi,makamlar,usuller ve makamlardan
    olusur.

28
CUMHURIYET DÖNEMI TÜRK MÜZIGI
  • KLASIK BATI MÜZIGI
  • Çok sesli sanat müziginde
  • batida sesini ilk duyuran
  • Cemal Resit Rey,
  • Ulvi Cemal Erkin,
  • Hasan Ferit Alnar,
  • Ahmet Adnan Saygun,
  • Necil Kazim Aksestir.

29
  • Enstrüman yorumcusu olarak kemanci Ayla
    Erduran,Suna Kan,piyanist Idil Biret,Verda
    Erman,Fazil Say yurt disinda da büyük ilgi
    gördüler.

30
Popüler Türk Müzigi
  • Popüler Türk Müzigi su bölümlerden olusur
  • Türk Halk Müzigi
  • Türk Pop Müzigi
  • Türkçe Rock Müzik
  • Türkçe Jazz
  • Arabesk Müzik
  • Fantezi Müzik

31
(No Transcript)
32
GELENEK VE GÖRENEKLERIMIZ
  • HAZIRLAYAN
  • SINAN TUTAK

33
HALK OYUNLARIMIZ
34
HALK OYUNLARIMIZ
  • EGE BÖLGESI ZEYBEK
  • DOGU ANADOLU HALAY KAFKAS BAR
  • IÇ ANADOLU BOZKIR HALAYI
  • KARSILIKLI ZEYBEK KARISIK HALAY
  • MARMARA HORA KILIÇ KALKAN
  • KARADENIZ HORON
  • GÜNEY DOGU ANADOLU ÇESITLI HALAYLAR

35
GELENEKSEL TÜRK MUTFAGI
  • sogan, baharatlar, et sikça bulunur.(bkz imam
    bayildi)(bkz hünkar begendi)(bkz
    karniyarik)(bkz sütlaç)(bkz sakizli
    muhallebi)

36
SÜNNET
37
SÜNNET NEDIR ?
  • Sünnet Nedir?Kur'ân ve vahy hakkinda yapilan bu
    kisa açiklamadan sonra, Sünnet nedir, onu
    belirtmeye çalisalim. Sünnet, kelime olarak yol
    demektir. Bu tâbir iyi yol için de kullanilir,
    kötü yol için de. Nitekim, bizzat Hz. Peygamber
    (aleyhissatâtu vesselâm), kelimeyi bu mânada
    kullanmistir. "Kim iyi bir yol açarsa... Kim de
    kötü bir yol açarsa..." hadîsinde
    böyledir.Konumuz açisindan sünnet, Hz.
    Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in yoludur. Bu
    yol, onunla ilgili olarak bize intikal eden
    rivayetlerle ortaya çikar. Bu rivayetler ya
    sözlerini, ya fiillerini, ya da ahvalini,
    etvarini ve semâilini bildirir. Bunlarin hepsi
    sünnettir. Muhaddis, fakih veya usulcü olusuna
    göre âlimlerin sünnet anlayislari az çok
    farkliliklar arzederse de burada o teferruata
    girmeyecegiz. Ancak su kadarini belirtmekte fayda
    var Bâzi muhaddisler, "hadîs"le "sünnet"
    kelimelerini farkli kullanmislardir Bunlara
    göre, hadîs Resûlullah (aleyhissalâtu
    vesselâm)'in sözüdür sünnet ise fiilleridir.
    Ancak büyük çogunluk hadîs ve sünnet kelimelerini
    müterâdif (es anlamli) olarak kullanir. Sünnet
    deyince, söz, fiil, takrir (yaninda yapildigi
    veya söylendigi halde sükût ederek zimnen kabul
    ettigi) hepsini kasteder. Biz de burada, sünnet
    kelimesini bu genis mânasiyla kullanacagiz.
    Sünnet ve hadîs yerine "haber", "eser", "rivâyet"
    gibi baska kelimelerin de kullanildigini bilmekte
    fayda var.1

38
HACIVAT VE KARAGÖZ
  • Karagöz ve Hacivat taklide ve karsilikli
    konusmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir
    perdede oynatilan gölge oyunudur. Karagöz
    oynaticisina hayali, hayalbaz denir. Yardimcilari
    çirak, yardak, dayrezen, sandikkar'dir. Oyunda
    konusmalarin degismesi bas hareketleriyle
    yapilir.
  • Bu iki karakterin gerçekten yasayip yasamadigi,
    yasadiysa nerede nasil yasadigi kesin olarak
    bilinmemektedir. Anlatilanlar rivayete dayanir,
    zira gerçekten yasamis olsalar bile büyük
    ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarina
    girecek kadar önemli bulunmamislardir.
  • Rivayete göre Hacivat ve Karagöz, Orhan Gazi
    devrinde Bursa'da yasamis cami yapiminda çalisan
    iki isçidir. Kendileri çalismadiklari gibi diger
    isçilerin de çalismasini engellemektedirler.
    Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni
    alirim" dedigi cami mimari, caminin vaktinde
    bitmemesine Karagöz ve Hacivat'i sikayet eder.
    Bunun üzerine bu ikili baslari kesilerek idam
    edilir. Karagöz ve Hacivat'i çok seven ve
    ölümlerine çok üzülen Seyh Küsteri, ölümlerinin
    ardindan kuklalarini yaparak perde arkasindan
    oynatmaya baslar. Bu sayede Hacivat ve Karagöz
    taninir.

39
ADETLER ..
  • Özellikle Cumartesi günü gecesi yapilan kina
    gecesi ile baslar. O gece sünnet çocuklarinin
    ellerine kina yakilir. Ertesi gün sünnet
    çocuklari beyaz gömlek, lacivert elbise, süslü
    sünnet sapkasi, siyah ve bayaz iskarpinler,
    elinde asasi ile çogu zaman atla ve ya otomobille
    aile büyükleri ziyaret edilir, el öpülür,
    davul-zurna esliginde çocuklar gedirilir ve
    sünnet töreni yapilacak evde veya salonda
    çocuklar sünnet ettirilir. Davul-zurna esliginde
    eglenceler yapilir. Izzet-ikramda bulunulur.
    Dügüne katilan davetliler çoçuklara çesitli
    armaganlar verirler, mevlütler okutulur.
    Eglenceler gün boyu sürer.

40
HALK OYUNLATIMIZ
41
GELENEKSEL TÜRK MUTFAGI
42
SÜNNET
43
HACIVAT VE KARAGÖZ
44
ADETLER
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com